1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Üretim yapmak enayilik, fabrikalar depo oldu...

ülkelerin zenginliği ile o ülkelerde yaşayanların refahı üretime bağlıdır.
üretim ekonominin kalbidir.
üretip, ürettiğini sattığın müddetçe, ülkende işler iyi gider.
İşsizlik diye bir derdiniz olmaz.
Devletin topladığı vergiler artar.
Vergilerin artması halkın daha çok hizmet almasını sağlar.
üretimle kazanılan para yeni yatırımların kapısını açar.
ülkeye para girdiği müddetçe kültür, sanat, spor, sosyal yaşam, kısaca aklınıza ne geliyorsa artar.
Sonuç olarak.
Bir ülke üretim ile kurtulur.
üretimin olmadığı ülke bağımlıdır ve sefalete mahkûmdur.
Bu yüzden hükümetler üretime önem vermeli, üretimi teşvik etmeli ve üretimin önündeki engelleri kaldırmalıdır.
Ama-Fakat-Lakin...
Son yıllarda üretim yapmak enayilik gibi görülmeye başladı.
üretim yapanlar ya üretimden vazgeçti ya da vazgeçme arifesinde.
Bu durum Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların durumundan da kolaylıkla anlaşılıyor.
üretim yapmaktan vazgeçenler fabrikalarını ya depo olarak ya da bir başka üretim yapmak isteyenlere kiraya verebilmeme yolunu seçiyor.

Zira...
Kiraya vermesi halinde alacağı parayı, yaptığı üretimle alamıyor.
üretim her geçen gün azalıyor.
İşçilerin çalıştığı fabrikalar depo oluyor.
İşsizlik artıyor.
üretim olmadığı için katma değer yaratılamıyor.
Katma değer olmadığı için vergi doğmuyor.
Vergi toplanamıyor ve bu yüzden yatırımlar yapılamıyor.
Toplum zenginlikte, sanatta, kültürde, sporda, kısaca her alanda refah içinde olamıyor.


.....


“Ben öyle uygun gördüm”
demeleri yeterlidir aslında ama…


Bir Belediye Başkanı istediği kişi ile çalışma, istemediği kişiyle de çalışmama hakkına sahiptir.
İstediği insanı istediği göreve getirmesi en doğal hakkıdır.
Yapacağı her atama ve her görevlendirme sorgulanamaz, sorgulanmamalıdır da.
Sonuçta, yapmış olduğu atamalardan doğabilecek olan sorumluluk gereği hesap verecek olan belediye Başkanının bizzat kendisidir.
O yüzden…
Bir belediye Başkanı bir atama ya da görevlendirme yaptığında, bunun gerekçesini “Ben öyle uygun buldum” demesi yeterli ve geçerlidir.
Odunpazarı Belediyesi’nde sözünü ettiğimiz türden bir atama sorgulanıyor.
Bu sorgulama karşısında da Belediye Başkanı söz konusu atamanın gerekçelerini açıklıyor.
Belediye Başkanı keşke söz konusu atama gerekçelerini “Ben öyle uygun buldum” demekle sınırlı tutmuş olsaydı.
Zira…
-“Kreş işinde başarılı, iyi şarkı söylüyor, resim yapıyor” gibi gerekçeleri ifade etmesi, atadığı kişinin daha çok sorgulanmasına neden olabilir.
Yukarıda da söyledik.
Belediye Başkanlarının “ben öyle uygun buldum” demesi ve istediği atamayı yapması doğaldır.
Kaldı ki, bugüne kadar görev yapan belediye başkanlarının alakasızca yaptığı, sekreterden genel sekreter, öğretmenden daire başkanı atamaları olmuştur.


......


Alpay bu bonus ile bakalım hangi kulübe gidecek...


"Alpay gitti.
Giderken, çoğu kişinin sportif başarısızlık olarak değerlendirdiği bu gidişini, siyasi düşüncesine bağlayıp gitti.
Böylece kendisine AK parti cenahında büyük bir bonus kazandırmış oldu.
önümüzdeki günlerde Alpay’ı süper lig takımlarından birinde ya da Milli Takımın başında falan görürseniz kimse şaşırmasın…
çünkü…
Eskişehir’den giderken kendisine sağlamış olduğu siyasi bonus onu bir yerlere mutlaka taşıyacaktır.
Hem de…
Futbol bilgisinin olup olmadığına bile bakılmaksızın yapılacaktır bu…
Göreceksiniz…"
Bu tespiti Alpay özalan gittikten hemen sonra yapmıştık.
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sosyal medya hesabı üzerinden Alpay ile ilgili bir paylaşım gördük.
Paylaşım, sosyal medya üzerinden Evet diyen Alpay’ın kovulduğuna ilişkin ve “bakalım İrfan Değimenci kadar kamuoyunda tartışılacak mı?” şeklinde.
Yapılan paylaşım başka bir mesaj içeriyor olsa da, mesajın arka planında Alpay'ın giderayak kazandığı bonusun hanesine yazıldığı anlaşılıyor.
Kısacası...
Alpay'ı bu kazandığı ve hanesine de yazıldığı bizzat Cumhurbaşkanı'nın sosyal medya paylaşımından anlaşılan bonusu, onu bakalım hangi takımın başına getirecek?
Hep birlikte göreceğiz.


.....


AK Parti cenahından bu tür abuk açıklamalar geldiği müddetçe...


AK Partili bir il başkan yardımcısı çıkıyor:
-"Referandumda hayır çıkarsa iç savaşa hazır olun" diyor.
Aradan bir kaç gün geçiyor.
Bu kez bir Cumhuriyet savcısı çıkıyor ve sosyal medya hesabı üzerinden:
-"PKK da referandumda hayır oyu vereceğini açıkladı. Hayır oyu verenler terör suçu işlemiş oluyor. Darılmaca gücenmece yok" gibi abuk sabuk bir mesaj atıyor.
Aradan bir kaç saat geçiyor...
Bu defa AK Partili bir gençlik kolları başkanı çıkıyor.
-"Birinin babasının ve kendisinin doğum yeri Selanik ise Selaniklidir. Kimse Türk, Atatürk demesin. Orijinali Yunan yani, net. Benzemiyor Türk'e…" diye dangalakça bir laf ediyor.
AK Parti yönetimi gerçi müdahale ediyor ve istifaları istiyor ama...
Marifet biraz da bu çıkışların olmamasını sağlamak.
Yani...
Referandumda kararsız olanların oyunu hayır'a yönlendirecek açıklamalaı engellemek.
AK Parti bunu yapamadığı takdirde...
AK Parti cenahından buna benzer saçma sapan açıklamalar ve davranışlar geldiği müddetçe.
Hayır cephesinin bu süreçte çok da bir çaba göstermesine gerek bile kalmayacak.

Zira...
Bu her bir abuk sabuk açıklamanın "hayır" a yaptığı katkıyı binlerce hayırcı bir araya gelse yapamazdı.


......


Biraz da gülmek lazım


Başhekim, akıl hastanesinin bahçesinde dolaşırken, bahçede bir kalabalık görüyor. Hemen oraya koşuyor. Deliler bir halka oluşturmuş, ortada dönüp konuşan birini dinliyorlar:
—Papandreou seçimleri kaybetti. Hastaneye kaldırıldı... Bulgar zulmü devam ediyor. Zorla yollanan soydaşlarımızın sayısı seksen bine ulaştı... Federasyon kupasını Beşiktaş kazandı...
Başhekim bu işten hoşlanıyor:
—Ne yapıyorlar bunlar böyle ya?
—Efendim, ortadaki deli kendini gazete olduğunu sanıyor, haberleri bildiriyor.
Başhekim daha da hoşlanıyor. Dolaşmasını sürdürürken az ileride, sekiz, on deli iplerle sımsıkı birbirlerine bağlanıp bir köşeye atılmış.
—Peki ya bunlar?
—Onlar mı, okunup da iadeye gidecek eski gazeteler, efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi