1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bu referandum ne AKP ne de CHP'nin referandumu...

Nisan’da yapılacak olan referandumun bir tarafında iktidar partisi AKP, diğer tarafında ise ana muhalefet partisi CHP var.
Ancak…
Bu referandum ne AKP’nin ne de CHP’nin referandumu sanki.
Elbette, referandumda “Hayır” çıkması halinde iktidar partisi büyük bir yara alacaktır.
Bunun yanı sıra…
Referandumda “Evet” çıkması halinde ana muhalefet partisi CHP’nin muhalefet anlayışı yeniden sorgulanmaya başlayacaktır…
Fakat…
Bu referandumun sonucu ne AKP’yi ne de CHP’yi, MHP’yi ilgilendirdiği kadar kesinlikle ilgilendirmeyecek ve etkilemeyecektir.
Zira…
Bu referandum tamamen MHP’nin referandumudur.
Yapılacak olan referandumun sonucu ne çıkarsa çıksın, referandum sonrası konuşulacak olan tek parti MHP olacaktır.
Referandumun sonucunda ne çıkarsa çıksın MHP içinde büyük bir değişim yaşanacaktır.
Sonuç ne olursa olsun MHP içinde kopmalar olacak, referandumda çıkacak “Evet” ya da “Hayır” sonuçlarına göre MHP içinden AKP, CHP ya da diğer partilere büyük oranda kaymalar sürpriz olmayacaktır.
Yine referandumun çıkacak sonucuna göre MHP içinde genel başkan değişikliğinden tutun da yeniden parti programı hazırlanmasına kadar her türlü gelişme mümkün olabilecektir.
Kısacası…
Yapılacak olan referandum, MHP’yi ilgilendirdiği kadar hiçbir partiyi ilgilendirmeyen bir referandum özelliği taşımaktadır.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Bir tek kişi ülkeyi de kurtarır, ülkeyi de batırır…

Mesleğe ilk başladığımız yıllarda başımıza gelen bir olaydı anlatacağımız.
Bu sütunlarda bir kez daha anlatmıştık.
Bir gün gazeteye üniversiteli genç bir grup gelmişti.
Sıkıntılarının olduğunu söylediler.
O yıllarda, Adalar’da bulunan gazetemizin tabelasını görünce “Girip sıkıntımızı anlatalım” demişler.
Aldık gençleri karşımıza.
-“Nedir derdiniz?” diye sorduk.
Mühendislik öğrencileri olduklarını söylediler önce.
Ardından…
Matematik dersinden sınava girdiklerini, 70 kişilik sınıfta 69 öğrencinin sınavdan sıfır not aldığını, sadece bir öğrencinin yüksek not alabildiğini anlattılar.
-“İtiraz ediyoruz ama bizi dinlemiyorlar bile. 69 kişinin sıfır alabildiği bir sınav olabilir mi?” dediler.
İlginç bir durumdu bu.
Haber olabilecek de bir konuydu ayrıca…
çocukları dinledikten sonra Bademlik kampusunun yolunu tuttuk.
Fakülte binasının içine girip, 69 öğrenciye sıfır veren hoca’yı arıyoruz.
O sırada bir öğretim üyesi, koridorda bulunan öğrencilerin sınıflara girmesi için bağırıp çağırıyor.
öğrenciler de çil yavrusu gibi sınıflara dağılıyorlar.
Bağırıp çağıran hoca yanıma kadar geldi.
-“Sen ne duruyorsun. Girsene sınıfına!” diye bağırmaya başladı.
öğrenci olmadığımı söyledim.
-“O halde ne halt ediyorsun burada?” diye sordu.
“Gazeteciyim” dedim. “Şu isimli hocayı arıyorum”
-“Benim” dedi.
Anlattım durumu…
-“70 kişilik sınıfta 69 öğrenciye sıfır vermişsiniz. Sadece bir tek öğrenci 50’nin üzerinde not almış. Bunda bir gariplik yok mu? Bunun için geldim” dedim.
Hoca uzun uzun baktı yüzüme…
Ardından da…
-“Evladım, belli ki yeni gazeteci olmuşsun. Bak şimdi? Türkiye’ye bir tek adam lazım. “ dedi ve hiç umursamadan yanımdan ayrıldı.
Şaşırıp kalmıştım oracıkta…
Sen kalk 70 kişilik sınıftan 69 öğrenciye sınavdan sıfır ver. Bir tek kişi 50’nin üzerinde not alsın. Sonra da bunu izah edebilmek için “Türkiye’ye zaten bir tek adam lazım” diye garip bir açıklama yap.
Olacak iş değildi.
Kafamızda bu düşüncelerle fakülte binasından çıkarken, önümüzde resmi bir araç durdu.
Araçtan inen üniversite’nin rektörüydü.
Bizi görünce tanıdı tabii.
-“hayırdır” diye sordu.
Meseleyi anlattık kendisine…
Hocanın da bize “Türkiye’ye zaten bir tek adam lazım” diyerek kendisini garip bir şekilde savunduğunu aktardık.
Rektör “doğru söylemiş” dedi…
Biz daha da şaşırmış bir şekilde “nasıl yani!” diye sorunca da rektör:
-“Gel meseleyi anlayalım. Muhtemelen onun da benim de söylediğimin doğru çıktığını göreceksin” dedi.
Birlikte girdik fakülteye yeniden.
Söz konusu hoca’nın odasına gittik.
Hoca çıkarttı sınav kağıtlarını…
Sınavda sadece 2 tane soru sormuş…
69 öğrenci 2 soruyu da anlamamış.
Sadece 1 öğrenci, sorulan 2 sorudan birini anlayıp, doğru cevaplamış.
-“Gördün mü?” dedi rektör…
-“Hoca haklıymış değil mi?”
-“Evet. Haklıymış” diyerek çıktık fakülteden.
Sözünü ettiğimiz, yani 69 öğrenciye sıfır veren hoca, kulakları çınlasın Musa Şenel’di…
Rektör ise Yılmaz Büyükerşen…
O günden sonra ne zaman “Tek adam” lafı geçse, bu olay gelir aklımıza…
O günden beri bir tek kişinin ülkeyi kurtaracağına da batıracağına da inanırız…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Hangisi atıyor acaba? Siyasetçi olan mı? Avcı olan mı?

CHP il başkanı İnönü’ye gitmiş…
Oradan “İnönü avcıları referandumda hayır diyecek” paylaşımında bulunmuş.
İnönü avcılar kulübü başkanı “Yok böyle bir şey. Bizi siyasete bulaştırmayın” açıklaması yapmış.
Ortada bir atış durumu var…
Bir taraf “İnönü avcıları referandumda hayır” diyecek diye bir iddiada bulunuyor.
Diğer taraf…
-“Yok böyle bir şey. Bu da nereden çıktı?” diyor…
Anlayacağınız…
Taraflardan biri yüksekten atıyor.
Tartışmanın odağından avcı ve avcılık olduğuna bakılırsa bu da doğal galiba…
Fakat “hangisi atıyor acaba?” diye insan merak da etmiyor değil hani…
Siyasetçi olan mı? Yoksa avcı olan mı?


****


Biraz da gülmek lazım…
Yaşlı adam hastalığı nedeniyle ameliyat olacakmış. Ameliyatı cerrah olan oğlunun yapması için ısrar etmiş. çok daha uzman olan doktorlar olduğu halde, bu ısrarının nedenini soranlara, kendinden emin bir şekilde "Onun bu ameliyatı çok iyi yapmasını sağlayacak formülü biliyorum" diyormuş.
Ameliyat günü gelmiş, ameliyathaneye giderken oğlunu yanına çağırmış ve şöyle demiş:
- Oğlum, zor olduğunu biliyorum. Bana bir şey olursa sakın üzülme. Zaten gelmeden annenle de konuştuk. Eğer bana bir şey olursa, eşyalarını alıp sizin yanınıza yerleşmesine karar verdik. Seninle ve geliniyle mutlu olur. O nedenle rahat ol.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi