1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Günlük apartlar...

Geçtiğimiz Cuma günü Emlakçı oldan bir dostumuzun işyerinde oturuyoruz.
Bir baba ile 8-9 yaşlarındaki kızı girdi içeriye.
-“Biz günlük apart bakıyoruz” dediler.
Emlakçı dostumuz “Maalesef bizde yok” dedi önce.
Ardından da…
-“Bakın 3 günlük tatil var. Bu tatil sürecinde günlük apart fiyatları yükseliyor. O yüzden Otel’de kalmanız fiyat olarak daha uygun olur.” Tavsiyesinde bulundu.
Baba ile kızı aynı anda “Eskişehir’de bulunan tüm otelleri gezdik. Hiçbirinde tek bir oda dahi yok. O yüzden mecbur kaldık ve günlük apart aramaya başladık” cevabını verdi.
Bu cevaptan sonra öğrendik ki, 19 Mayıs bayramı ile birlikte 3 güne çıkan tatil, Eskişehir’deki tüm otelleri doldurmuş.
Tek bir boş yatak kalmamış.
Durum böyle olunca apart dairelerin de günlüğü bir anda 120 ila 150 liraya yükselmiş.
Buna rağmen apart dairelerin de tamamı dolmuş.
çoğunuz biliyorsunuz ya da duydunuz…
Eskişehir’de “Günlük Apart” meselesi diye bir mesele var.
Yasal mı değil mi bilemiyoruz.
çoğu kişinin düşündüğü gibi amaç fuhuş ve benzeri yasa dışı işler mi onu da bilemiyoruz.
Ancak…
Eskişehir’de “Günlük Apart” adı altında vatandaşa kiralanan yerler olduğunu biliyoruz.
Gazetelerde çıkan reklamlarını, internet üzerinden yapılan ilanları da çoğu zaman görüyoruz.
Aslında Avrupa’nın hemen hemen tüm ülkelerinde kullanılan ve insanların da otellerden daha çok tercih ettiği bir yöntem bu günlük apartlar.
Adam şirket kuruyor, vergi dairesine kaydını yaptırıyor, kendisine ait ya da sahibinden kiraladığı evleri başkalarına günlük olarak kiraya veriyor. Karşılığında faturanızı veriyor ve sizden kazandığı paranın da vergisini ödüyor.
Aslında benzeri bir model Eskişehir’de de uygulanabilir.
Zira…
Yukarıda da yazdığımız gibi çoğu günler, özellikle tatil günleri ve yaz aylarında Eskişehir’in otellerinde yer bulunamıyor.


.....


Şimdiden söyleyelim.
Kimsenin yakınma hakkı yok…


Partiler adaylarını iki yöntem ile belirler.
Biri önseçim yöntemidir ki, en demokratik yöntemdir bu.
Zira…
Aday için tüm parti üyelerinin katıldığı bir seçim yapılır ve yapılan seçim hakim gözetiminde olduğu için de, kimsenin itiraz etme hakkı yoktur.
önseçim ile belirlenen ismin adaylığına parti genel merkezi dahi müdahalede bulunamaz.
Diğeri ise; Merkez yoklaması yöntemidir.
Bu, tamamen "Genel Merkez belirleyecektir" anlamı taşır.
Genel merkez ister anket yapar, ister temayül yoklaması bilinmez.
Bazen hiçbir şey yapmayıp, masa başında karar verilir adayın kim olacağına.
Bazen de, birilerinin istediği isim aday ilan edilir.
Bu anlattıklarımızın tümü "Merkez yoklaması" adı altında yapılan aday belirleme yöntemidir.
Bu yöntem uygulanarak belirlenen aday isimleri hep tartışma konusu olmuştur.
çünkü…
Bu yöntem ile belirlenen adaylar, genelde partililerin isteğini yansıtmayan isimler olur.
Her ki yöntem de partilerin tüzüklerinde yer aldığı için, her iki aday belirleme yöntemi de yasaldır.
Sadece…
önseçim yöntemi daha demokratik, merkez yoklaması yöntemi ise parti içi demokrasiden tamamen yoksun bir yöntemdir.
önümüzde seçimler var.
Partilerin tamamı muhtemelen Eskişehir’de adaylarını "merkez yoklaması yöntemi" ile belirleyecek.
Sonuç olarak…
Tüm partiler Eskişehir’de adaylarını merkez yoklaması ile belirleyeceğine ve aday adayları, bu yöntemle belirlenecek bir sürece dahil olacağına göre…
Bu sürecin sonunda aday olamayanların bağırıp çağırma hakkı yok.
Hele hele…
-"haksızlığa uğradım" deme hakkı hiç yok…
Zira…
Demokratik olmayan bir yöntemin uygulandığı bir sürecin sonucunda demokrasinin çıktığı nerede görülmüş ki?


.....


Faturanın ona
kesilmediği ortaya çıktı…


Geçtiğimiz ay bir referandum yapıldı.
Referandumun Eskişehir ayağı sonuçları iktidar partisi açısından çok da iç açıcı değildi.
Zira…
MHP ve BBP ile aynı safta yer tutan iktidar partisi Eskişehir’de istediği oyu almak bir yana, 1 Kasım seçimlerinde aldığı oyu dahi alamadı.
Bu sonuçların ardından çeşitli yorumlar yapıldı.
Yapılan yorumların büyük bölümü “Eskişehir’de alınan kötü referandum sonuçlarının faturası partide mutlaka birilerine kesilir” şeklindeydi.
önceki gün yapılan AK Parti 3 ncü olağanüstü kongresinde, partinin en üst organı olan 50 kişilik Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) belirlendi.
Aslında belirlenen 50 kişilik MKYK listesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti başına geçtiği günden itibaren 2019 yılına kadar olan süreçteki yol arkadaşlarını, diğer bir deyişle partinin A takımını gösteren bir listeydi.
Eskişehir milletvekili Harun Karacan bu listeye gererek, büyük bir başarı gösterdi.
Karacan’ın söz konusu liste içine alınması bir anlamda, Eskişehir referandum sonuçları nedeniyle faturanın kendisine kesilmediğinin de bir göstergesi anlamı taşıyordu.
Peki…
Eskişehir’de alınan kötü referandum sonucunun faturası Karacan’a kesilmediğine göre, kime kesilecekti?
Herhalde bu da, Erdoğan’ın kongrede yaptığı konuşmasındaki satır aralarında saklı.
Ne diyordu Erdoğan kongrede yaptığı konuşmada:
-“Teşkilatlardan kabineye kadar bir yenilenme olacak. Bazı belediye başkanlarımızla da yollarımızı ayırmak durumunda kalacağız”
Galiba bu sözler çok net ve anlaşılır olsa gerek…


.....


Biraz da gülmek lazım


Temel ve Fadime, emeklilik yıllarında bir dağ evi satın alıp orada yaşamaya başlamışlar…
Ancak dağın başında gazete filan olmadığı ve Temel de her gün gazete okumak istediği için; Fadime’yi her gün arabayla kasabaya gönderip, gazete aldırtırmış.
Bir gün bundan artık sıkılan Fadime, bir kerede 10 gazete birden almış; ve Temel’e her gün aynı gazetenin kopyalarını vermeye başlamış.
5. gün; Temel, Fadime’yi çağırmış. Oyununun ortaya çıktığından korkan Fadime, Temel’in yanına gitmiş.
Temel konuşmuş:

-Yahu şu dünyada bazı insanlar hiç akıllanmıyor...

-Ne oldu ki Temel’im?

-Bak mesela şu herife, 4 gündür uyuşturucu kaçakçılığı yüzünden tutuklanıyordu; bugün yine tutuklanmış.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi