1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Seçim kaybetmenin yolu...

Edison uzun uğraşlar sonucu ampulü buldu.
Yıllar harcadı bu buluş için.
Sonunda yaptığı buluş ile Dünyanın en tanınan ismi oldu.
Bir gün Edison'a Ampulü bulmadaki başarısının hikayesi sorulmuş.
Edison "Siz sadece sonuç ile ilgileniyorsunuz" demiş önce...
Ardından da...
-"Ben sadece Ampulü bulmadım. Ampulü bulamamamın en az bin tane yolunu da buldum" diyerek, Ampulü bulmaya harcadığı zamanı ve çabayı anlatmaya çalışmış.
Bir anlamda...
Başarısızlıkları azalta azalta başarıya ulaştığını ifade etmiş.
Biz de bu hikayeden yola çıkarak önümüzdeki seçimler ile ilgili bir saptama yapma gereği duyduk.
Seçimin nasıl kazanılacağını bilmeyiz.
Bunun için uzun uzadıya araştırmalar yapmak, seçim zamanı konjonktüre bakmak falan gerekir.
Ancak...
Seçimin nasıl kaybedileceğini bilmek için dahi falan olmaya gerek yok.
Zira...
Bazı şeyler vardır ki, bunlara bakarak daha bu günden seçimin kaybedildiğini söyleyebilirsiniz.
İşte bu günden baktığımızda yapılacak olan seçimlerin nasıl kaybedileceğini söylemek çok zor olmasa gerek.
Örneğin...
Şu Alpu'ya yapılması düşünülen termik santral, bu düşünceden vaz geçilmediği takdirde bu şehirde AK partiye seçimi kaybettirir.
Örneğin...
CHP'li belediye başkanlarının seçim öncesi birbirlerine girmesi ve birbirleri üzerinde güç gösterisine kalkması bu şehirde CHP'ye seçim kaybettirir.
Sonuç olarak...
Hem AK Parti hem de CHP, bugünden kendilerine seçim kaybettirecek olan bu argümanları ortadan kaldırmayı başaramazsa, seçim kazanmayı tehlikeye atar...
AK Parti eğer termik santral konusunu gündemden çıkartmayı başarırsa...
CHP de belediye başkanlarını bir arada tutmayı başarırsa...
Aynı zamanda, seçimi kaybetme nedenlerini ortadan kaldırmış olur.
Bizden söylemesi...

......
Benden sonra tufan,
hayat tarzı haline geldi
Murat Mercan AK Parti'nin kurucuları arasında.
2dönem Eskişehir milletvekilliği ve sonrasında Enerji Bakan yardımcılığı yapmış bir isim.
Parti Genel Başkan yardımcılığı ve TBMM Dışişleri komisyon başkanlığını da sayarsak siyasetin tanınmış isimlerinden biri olduğunu söylemeye zaten gerek yok.
Murat Mercan son çıkan Dışişleri kararnamesi ile Japonya'nın Tokyo büyükelçisi oldu.
Geçtiğimiz günlerde de Tokyo'ya giderek görevine başladı.
Mercan, Tokyo'da göreve başladığı ilk gün Büyükelçilik personeli ile bir fotoğraf çektirip, bu fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaştı.
Paylaşımını yüzlerce insan(biz dahil) beğenmiş.
Onlarcası "hayırlı olsun" dileklerini bizzat yazarak belirtmiş.
Ancak...
O "hayırlı olsun" dilekleri arasında bir vatandaşın paylaşımı var ki, gülsek mi ağlasak mı bilemedik?
Murat Mercan'ın "Tokyo'daki görevimize başladık" paylaşımının altına aynen şunu yazmış vatandaşın biri:
-"Benim elektrik işi için söz vermiştiniz. Ne olacak şimdi?"
Aynen böyle yazmış iyi mi?
Yani diyor ki vatandaş:
-"Senin işin oldu. Tamam, gittin yeni görevine başladın. İyi güzel de benim elektrik işim ne olacak?"
Yani...
-"Benim elektrik işi, senin dünyanın bir ucundaki büyükelçilik görevine başlamandan daha acil, daha önemli" diyor bir bakıma...
İşte bu siyasetin ülkede geldiği ya da getirildiği son noktadır...
Bu durum, seçmenin siyasetçiden beklentisinin ne denli rahat ve fütursuzca dile getirilebildiği bir sürecin hayata geçtiği durumdur aynı zamanda.
Ve bu durum, insanların "Benim işim olsun da gerisi ne olursa olsun. Bana ne!" diye düşünüp, başka hiçbir şeyin umurunda olmadığı bir hayat tarzının yaşama geçtiği bir durumdur.
Ve ne yazık ki, bu durumun yaratılmasında, bu hale gelen seçmen kadar siyasetçinin de aynı oranda kabahati olmasıdır.
.....
Peşin hükümlü olmayın...
Bir çocuğun elinde 2 tane elma varmış.
Annesi demiş ki "Elmalardan bir tanesini bana verir misin?"
Çocuk elmalardan önce birini, ardından diğerini ısırmış aceleyle.
Annenin dudaklarındaki tebessüm birden bire donup kalmış.
Yüzünden oğlunun onu hayal kırıklığına uğrattığı okunuyormuş.
Ama çocuk, ısırdığı elmalardan birini annesine uzatarak "Al anne. Bu daha tatlı" demiş.
Anne öylece kala kalmış.
Ne kadar tecrübeli olursanız olun, biraz olsun yargıda bulunmayı geciktirin.
Açıklama içi karşınızdakine bir fırsat verin.
Her duyduğunuza inanıp, peşin hükümlü olmayın.

.....
İşsizlik var ya hani...
Türkiye'de işsizlik yüzde 12'lerde...
Üniversite ve yüksek okul mezunlarında bu oran daha da fazla...
Üniversiteyi bitiren gençler iş bulamıyor.
Buna rağmen Üniversiteler her yıl binlerce mezun veriyor.
mezunlar da iş bulamadığı için Üniversite mezunlarının işsizlik oranı her geçen gün artıyor.
Bu durumun bir analizi yapılmış.
Türkiye'de çalışılabilecek meslek dalı sayısı 800 civarındaymış.
Amerika'da ise bu oran 12 bin.
Yani...
İşsizliği, özellikle de Üniversite mezunu işsizliğini azaltmak için, çalışılabilecek meslek sayısını çoğaltmak gerekiyor galiba...

.....
Biraz da gülmek lazım
Kadın yaşamında çok istemesine karşın, bir tane bile erkek arkadaşı olmamış.. Kimse ama kimse bakmamış yüzüne..Yıllarca para biriktirip, son çare olarak bir plastik cerraha gitmiş..

Doktoru:
- Hanımefendi!! İnanın yapacak bir şey yok..Tanrı resmen size haksızlık etmiş,
Kadının fenalaştığını görünce de teselli etme gereği duymuş:
- Bakın.. Yeniden yaşama inanın!! Dünyaya bir daha gelişinizde dayanılmaz bir afet olacaksınız ve bütün erkekler sizin için sıraya girecek..
Duyduğu bu son sözler; kadını umutsuzluğa sürüklerken, bir yandan da heyecanlandırır.
İntihar edip bir an önce mutluluğa kavuşmak ister. Çıkar köprünün üzerine ve bırakır kendini aşağı..Şans bu ya, hıyar, patlıcan, muz yüklü bir mavnanın üzerine düşer. Başını çarpıp bayılır..Gözleri kapalı, yarı baygın kendine gelirken etrafı yoklar, nerde olduğunu anlamak için.. Eline değenleri kavrar, birini bırakıp diğerini tutar. Birden yüzünde aydınlık bir gülümseme belirir. Sevinçle:
- Beyler lütfen..Teker teker lütfen

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi