İnternet üzerinde forum sayfaları var.

Bazen ilginç konular ve insanların bu konulara ilişkin verdiği enteresan görüşler oluyor.

İşte sözünü ettiğimiz bu forum sayfalarında dolaşırken ilgimizi çeken bir konuya rastladık.

Forumun yöneticisi “Sizce bir şehirde olması gereken 3 önemli şey nedir?” diye bir soru yöneltmiş…

Anında cevaplar gelmeye başlamış siteye…

-Yol-Su-Elektrik diyen var…

-Deniz-Kum-Güney diyen de…

-Planlı yerleşim-Temiz ve yeşil bir çevre-sıkıntısız ulaşım gibi cevapların yanı sıra…

-Eğitim-Sağlık-Toplu taşıma gibi cevaplar da verilmiş.

Hatta…

-Tarih-Kültür-Sosyal hayat diyenler…

-Altyapı-üniversiteler-Az nüfus diyenler…

-İş-Aş-Eğlence diyenler de bir hayli olmuş…

Bunun yanı sıra…

-Sıfır göç-Engelliler için tasarlanan-Yaya odaklı…

-Sanayi-Ticaret-zenginlik…

-Eğitim-Eğitim-Eğitim diyenler de olmuş bir hayli…

Kısacası…

“Sizce bir şehirde olması gereken 3 önemli şey nedir?” sorusuna, söz konusu forum sitesinde yüzlerce cevap yazılmış.
Bu yüzlerce cevap içinde sadece bir kişinin verdiği cevap hoşumuza gitti…

Cevap şöyle:

-“Bence bir şehirde olması gereken 3 değil tek şey var. O da insandır. Kentte yaşayan insanın 3 önemli özelliği bulunmalıdır. Bu özellikler de sevgi-saygı ve hoşgörü olmalıdır. Zaten bu olduktan sonra diğer isteklerin hepsi tek tek yerine gelir”

.....

Bu defa kışın ortasında yapalım önerimizi… Belki bahaneleri kalmaz…

Yaklaşık 2 yıl "Doğuya mı? Yoksa Batıya mı uzasın?" diye bir tartışma sonrasında "Hem Doğuya hem de Batıya uzayacak" kararı verildi.
Havaalanı pistinden bahsediyoruz elbette.
Ve sonrasında ihalesi yapıldı pistin uzayacak olan kısmının.
İnşaat başladı ardından.
Milyonlarca ödenek ayrıldı.
Netice itibarıyla, pistin uzatılması tamamlandı.
Eskişehir böylelikle Ulaslararası standartta sahip bir Havaalanı pistine kavuştu.
Tam "Artık Büyük uçaklar da korkusuzca inebilir" diye heveslenirken Eskişehir-İstanbul mevcut seferleri kaldırıldı.
Artık uzayan ve Uluslararası standartta ulaşan piste de ihtiyaç kalmadı.
Zira...
Uçacak uçak seferi diye bir şey kalmadı Eskişehir’de.
Hadi İstanbul seferlerinin kaldırılma nedenlerini doğru bulduğumuzu kabul edelim.

Eskişehir’den İzmir tam 5 saat...
Antalya’nın sahil yörelerine ulaşmak da en az 6 saat.
Bodrum ise 7-8 saat…
Kaldırılan İstanbul seferlerinin yerine haftanın bir-iki günü İzmir, Bodrum ve Antalya seferleri konulamaz mıydı?
Hem Yaz tatili hem de Kurban bayramı tatili nedeniyle yaklaşık 20-30 Bin Eskişehirlinin bu illere gittiği düşünüldüğünde, konulacak seferler Eskişehirlilere büyük kolaylık sağlamış olsa fena mı olurdu?
Eskişehir’den Ege ve Akdeniz’e, özellikle de bahar ve yaz aylarında uçak seferleri yapılması önerisini sunuyoruz.
Ama nafile.
Dinleyen de yok, öneriyi değerlendiren de.
Halbuki, bu yönlerde 3 ay yapılacak uçak seferleri hem bu seferleri yapan uçak firmalarını ihya edecek hem de Eskişehirlilere büyük bir kolaylık sağlayacak.

Ne diyelim?
Biz yine yapalım da önerimizi, hem de kışın ortasında. Değerlendirmeyenler düşünsün…

Hiç olmazsa “Bahar ayları geldi. Bu saatten sonra düzenleme yetişmez” falan gibi bahanelere de sığınmalarının önüne geçmiş oluruz…

.....

Normalde bu işi referandum çözer ama…

Eskişehir’e bir Termik Santral kurulacak.

Milyonlarca ton kömür yer altından çıkartılacak, bu kömürler yakılacak, yakılan kömürden elektrik elde edilecek.
Bu arada…

Milyonlarca ton atık oluşacak.

Bu atıklar taşınacak, bacalardan çeşitli partiküller çevreye yayılacak.

Meselenin 2 tarafı var.
Birincisi, bu termik santrale, insan sağlığı ve çevre açısından karşı çıkanlar.

Diğeri ise…

Ekonomik kazanç açısından bakanlar.
Her iki tarafın da şüphesiz haklı olduğu taraflar vardır.

Neticede, yukarıda da söylediğimiz gibi meselenin 2 ayrı tarafında duran, iki ayrı şekilde düşünen kesimler var.

Böyle olduğunda tek çözüm demokrasidir aslında…

Yani…

Bir işin içinden çıkılamıyorsa demokrasiye başvurursunuz ve çoğunluğun dediğine azınlık uyar.

Demek istediğimiz, Eskişehir’e termik santral yapılsın mı? Yapılmasın mı? Sorusunun cevabı, demokrasidedir…

Yaparsınız bir referandum, çoğunluk ne istiyorsa onu yaparsınız.

Peki bu dediğimiz olur mu?

Yani…

Termik Santral konusunda bir referandum yapılır mı?

Kesinlikle yapılmaz!

-“Sonucunu bildiğin halde niçin bu kadar yazı yazdın?”diye soracak olursanız?

Hemen söyleyelim:

Biz işin olurunu yazalım da, bizim adımıza karar verenlerin kendi bildiklerini okuyacaklarını bir kez daha göstermek için yazdık yazıyı…

Her zaman yaptıkları gibi, bu defa da birilerinin kendi bildiklerini bize sormadan okuyacaklarını, bizim seçtiğimiz insanların da bizim yanımızda olmaları gerekirken, o birlerinin verdikleri kararı bize dayatmaya kalkacaklarını bir kez daha göstermek için yazdık…