1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Yönetimi devirmek!

Seçimler söz konusu olduğunda değişmeyen bir kural vardır…


Yönetimde olanlar, diğerlerine oranla seçimlere bir adım önde başlarlar…


Bunun adı “Yüzde 10” olarak konulmuştur ama iyi bir yönetim sergilemiş olanların seçimlerdeki avantajının yüzde 30’lara ulaştığı da görülmüştür…


Bazı seçimlerde yönetenin karşısına hiç aday çıkmıyor olmasının tek sebebi de budur…


Zira…


Hiç kimse, kaybedeceği seçime girmez…


Eskişehir’de, önümüzdeki günlerde yapılacak olan 2 önemli seçim var.


Biri Sanayi Odası, diğeri de Ticaret Odası…


Ticaret Odası, 16-17 Bin civarında üye sayısıyla Eskişehir’in en büyük Sivil toplum örgütü konumunda.


Sanayi Odası da, Eskişehir’in üretim anlamında son derece önemli bir mesleki örgütü olmayı üstlenmiş durumda.


Her iki oda’da da, mevcut yönetimler yeniden aday…


Yukarıda da söylediğimiz üzere, her iki oda’da da yönetimler, yönetimde olmanın getirdiği avantajla seçime girecek.


Yani, seçimlere rakiplerinden bir adım önde girecek.


Yani…


En az, rakiplerine oranda yüzde 10 avantaja sahip olacak…


Bakalım…


Hangisi bu avantajı kullanacak, hangisi önde başladığı seçimde geri kalacak?


Hangisi, avantajla girdiği seçimde bir dönem daha görev yapma hakkını kazanacak?


Hangisi devrilip, secime avantajla girmesine rağmen koltuğunu teslim edecek?


Hep birlikte göreceğiz…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Yalanı inandıran kazanacak…


 


Teknoloji çağını yaşıyoruz.


Yenilikler öylesine peşi sıra geliyor ki, yetişmek mümkün değil.


çok değil, 2-3 yıl sonra bu günlerimizin çok ilkel kalacağı şimdiden görülüyor.


önümüzde sosyal medya adında yeni bir mecra var…


İnternet kullanıcısı sayısı arttıkça, bu mecranın etkisi de artıyor.


Ancak…


Sözünü ettiğimiz mecra akla hayale gelmedik tehlikelerle dolu.


Yapılan araştırmaya göre sosyal medya üzerindeki yalan haberler, gerçek haberlere oranla 6 kat daha hızlı yayılıyor.


Bu durum…


İnsanların yalan habere inanmalarının, gerçek habere inanmalarından 6 kat daha fazla olduğunu gösteriyor.


İnsanları yalan haberlerle yönlendirmek isteyenler için bu durum mükemmel bir zemin oluşturuyor.
Kısacası…


Bundan böyle, sosyal medya üzerindeki yalanlar ile en fazla kitleyi etkileyenler mutlaka kazanacak gibi.


Kaybeden ise kesinlikle sosyal medya üzerindeki her habere inanan ve o doğru bildikleri yalanlarla hareket edenler olacak…


Kim bilir?


Belki yalanlarla iktidarlar ve ülkelerin sınırları değişecek…


Belki…


Benzeri yalanlarla zengin fakirleşecek, fakir zenginleşecek…


 


 


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


“Bir gözümü çıkart” diyecek çok insan var.


 


 


Masallarda sıkça anlatılır ya…
Adam yolda yürürken karşısına Cin çıkmış…
-"Dile benden ne dilersen" demiş önce…
Ardından da;
-"Ne istersen yerine getireceğim ancak, senin istediğinin iki katını da komşuna vereceğim" diye eklemiş.
Adam hiç düşünmeden Cin’e dönüp cevap vermiş;
-"Bir gözümü çıkartmanı istiyorum"
Bu, her ne kadar masal da olsa;
-"Varsın ben olmayayım ama o da olmasın" mantığıdır.
Bu aynı zamanda;
-"Herkes benden beter olsun" düşüncesidir.
Ne yazıktır ki, bu düşünceyi hem kalplerinde hem de kafalarında yaşayan pek çok insan var.
Aslına bakarsanız…
Eskişehir’de bu düşüncenin hakim olduğu bir kent.
İşte bu yüzden bu kentte birlikte hareket edilemiyor.
Bu yüzden biraz olsun yükselmiş insanların paçalarından aşağıya çekiliyor.
Kendi konumlarını koruma pahasına, bir yatırım yapacak olana söylenilmedik laf bırakılmıyor.
Hiç kimse;
-"Adam büyürse vergi verir, daha çok adam çalıştırır, kente faydası olur" demiyor.
Aksine…
Büyüyüp daha yüksek cirolara ulaşmaması için, dedikodu mekanizması dahil hemen her yöntem deneniyor.
İşte bu anlatmış olduğumuz resmen;
-"Varsın ben olmayayım ama o da olmasın" düşüncesidir.
Bu düşünce ne yazıktır ki, bu şehri bulunduğu yerden daha yüksekte olmasının önünde duran en büyük hastalıktır.
Eskişehir bu hastalığı aşamadığı müddetçe, bu şehirde yaşayanlar önüne çıkan her Cin’e sırf komşusunu batırabilmek için "Bir gözümü oy" diyecektir.
Bu şehirde yaşayanlar "Az olsun ama sadece bana ait olsun" deme yerine, "çok olsun hepimizin olsun" dediği gün, Eskişehir bu hastalıktan kurtulur.


***


Biraz da gülmek lazım


Bir adamla karısı evliliklerinin 25'inci yılını kutlarken, bir anda ortaya çıkan "Evlilik Perisi" demiş ki: 
- Sizler 25 yıl evli kaldığınız için ödülü hak ettiniz. Her ikinizin de birer dileğini yerine getireceğim. Haydi bakalım bana dileklerinizi söyleyin. 
Kocası daha ağzını açmadan kadın atılmış: 
- Biz evliliğimiz boyunca hep fakir yaşadık ve çok sıkıntı çektik. Ne olur bizi zengin yap!.. 
Elindeki sihirli sopayı sallar sallamaz, evin içindeki her yeri parayla dolduran Evlilik Perisi, bu defa erkeğe sormuş: 
- Ya senin dileğin nedir? 
Adam, uzun uzun karısına baktıktan sonra dileğini söylemiş: 
- Kendimden 30 yaş küçük bir kadınla evli olmak istiyorum!.. 
Evlilik Perisi elindeki sopayı tekrar sallamış.


Dileği yerine gelen adam artık 70 yaşındaymış!..


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi