1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Her şehre 3-4 fabrika yapılırdı yahu!

Seçim var diye…


Seçimi kazanacağız diye…


Partiler de adaylar da etrafa para saçıyor…


Düzenlenen yemekleri, giydirilen araçları, yapılan reklamları falan bir düşünün.


Dünyanın parası…


Ya liderlerin düzenlediği mitingler?


Hepsi bir ton para…


Kamu araçları, kamunun helikopterleri, kamunun personeli dünyanın parası…


İddia ediyorum ki, önümüzdeki seçim için partilerin ve adayların harcadıkları para ile her şehri en az 3-4 fabrika yapılır.


Belki daha da fazla…


Şimdi birileri çıkacak “İyi de o harcan paralar piyasayı canlandırıyor. Birilerinin cebine para giriyor, çoğu insan bu işten ekmek yiyor. Olmasın mı yani? Seninki de iş mi yani?” falan diyecektir…


Doğru…


Bu harcanan paralar birileri tarafından kazanılıyor, bu işten de pek çok insan ekmek yiyor. Piyasa hareketleniyor…


Ama…


Ben yine de “Fabrika” derim…


Hiç olmazsa o fabrikalar üretim yapar, üretim için istihdam sağlanır, katma değer yaratılır, ülkeye döviz kazandırılır, piyasa canlanır, para dönüşü olur.


Sürekli iş, sürekli aş, sürekli üretim olur…


24 Haziran gecesi bu harcanan paraların hiçbir anlamı olmayacak…


Ancak…


üretim yapan, istihdam sağlayan, katma değer yaratan, piyasayı da canlandıran fabrikalar da olmayacak…


Uçup gittiğini anlayacağız o harcanan paraların.


üstelik, bizim, hepimizin paralarının…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Yanlış bir strateji değil mi?


 


24 Haziran’da seçim var…


24 Haziran’da daha doğrusu 2 seçim birden var…


Bir Cumhurbaşkanlığı için oy kullanacağız, bir de milletvekili seçimi için.
Yani...


24 Haziran tarihi’nde hem Cumhurbaşkanı belirlenecek hem de milletvekilleri…


Durum böyleyken, Eskişehir’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem miting sırasında, hem de TANAP proje açılışı sonrası geldiği Odunpazarı’ndaki bir Kıraathanede büyükşehir belediyesini almaya yönelik sözleri, bana yanlış bir strateji gibi geldi…


Erdoğan’ın Eskişehir’deki konuşmalarında, 24 Haziran tarihi’nde Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri yokmuş da, sanki mahalli seçimler varmış gibi, hem Büyükşehir belediyesini eleştirip hem de Büyükşehir belediyesinin kazanılacağını birkaç kez tekrarlaması, çok da doğru bir hamle gibi gelmedi bize.


Zira…


Daha ortada mahalli seçmeler yokken, daha partilerin adaylarının kim olacakları bile belli değilken, Erdoğan’ın bugünden belediyelerin kazanılacağı üzerinde bu denli durmasının, ters etki yaratma ihtimalini ortaya çıkarttı…


Neticede…


Milletvekili genel seçimlerinde AKP’ye oy verip, mahalli seçimde CHP adayı Büyükerşen’e oy veren önemli oranda bir seçmen var Eskişehir’de…


****


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


En şanslı Milletvekili o olacak…


 


Eskişehir’in 6 Milletvekili vardı.


Seçim sonucunda Eskişehir Milletvekili dağılımı da AKP-CHP ve MHP’den oluşuyordu.


çoğu zaman AKP ve CHP 3’erden 6 Milletvekili çıkartıyor, bazı seçimlerde ise MHP 1 milletvekili çıkartarak, CHP’nin 3’ncü vekilini engelliyordu.


Eskişehir’in milletvekili sayısı 6’dan 7’ye yükseldi.


24 Haziran seçimlerinde ilk kez Eskişehir’in 7 Milletvekili seçilecek.


Kim ne derse desin 24 Haziran tarihi’nde seçilecek milletvekilleri arasında en şanslısı, 7’nci Milletvekili olacak.


Eskişehir’deki Milletvekili sayısının 6’dan 7’ye çıkartılması adeta, 7’nci sıradan milletvekili seçilen kişiye özel çıkartılmış gibi olacak.


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Hndistan’dan daha çok öküz var şehirde!


 


-Adam kullandığı aracı yol üzerinde öyle bir yere koyuyor ki, koca yolun trafiğe kapanıyor olması umurunda bile değil…
-Adam yolda yürürken öyle bir tükürüyor ki, çevredekilerin ne hale geldiği derdi bile değil.
-Adam kullandığı araçla yaya geçidine öyle bir hızla geliyor ki, geçitten karşıya geçmeye çalışan yaya canını zor kurtarıyor. Bir de üstüne üstlük okkalı bir küfür yiyor.
-Adam kullandığı aracı AVM otoparkının kapısına yakın olsun diye göz göre göre getirip, engelliler için ayrılan yere bir güzel koyuyor. Uyardığınızda neredeyse “Ne olacak canım. Onlar da biraz yürüyüversin” diyecek.
-Adam öküzlüğe öyle alışmış ki, e ışık yanar yanmaz önünde araç olmasa dahi varmış gibi kornaya basıyor uzun uzun.
-Adam sicim gibi yağmurun yağdığı bir ortamda kavşağa öyle bir geliyor ki, bırakın o yağmurda karşıya geçmeye çalışan çoluk çocuk ve kadınlara yol vermeyi, neredeyse vatan haini ilan edecek.
-Adam kullandığı aracını kaldırım üzerine park edip gidiyor.
-Adam bisiklet ve motosikletini yaya yolu üzerindeki en yakın ağaca bağlayıp, yaptığı gayet normalmiş gibi davranıyor.
-Adam tramvay yolunu kendine ayrılmış yol gibi kullanıyor.
-Adam kullandığı araçla kırmızı ışık nedir bilmiyor.
“Adam” diyoruz ama yukarıda saydıklarımızı yapanların adamlık ile alakası yok.
Hani zaman zaman “Cadde ve sokaklar Hindistan trafiği gibi” benzetmesi yapılıyor ya…
Aslında Hindistan’ın gözünü seveyim.
Zira…
Bizim Cadde ve sokaklarımızda Hindistan’dakilerden daha fazla öküz geziyor…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Biraz da gülmek lazım


Temel, okuldan gelen oğlunun karnesine bakmış.
Karnenin sol tarafında bulunan notlar tam bir felaket.
Türkçe-Zayıf
Matematik-Zayıf.
Fen Bilgisi- Zayıf
Müzik-Zayıf
Sosyal Bilgiler- Zayıf.
Bir tek iyi not yok sol tarafında.
Geçmiş karne’nin sağ tarafına.
Arkadaşlarıyla uyum-Pekiyi.
-Temizlik-Pekiyi.
Hal ve gidişat-Pekiyi.
Diş bakımı-Pekiyi.
“Şu öğretmene bak?” demiş kendi kendine.
-“Benim öğrettiklerimin hepsi pekiyi, O’nun öğrettiklerinin hepsi zayıf”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi