1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

"Bu defa iş ciddi" endişesi mi?

24 Haziran seçimleri sonrasında, CHP’li Belediye Başkanları Büyükerşen, Kurt ve Ataç birkaç kez bir araya geldi…


İlk bir araya gelindiğinde CHP’nin milletvekilleri de vardı…


Ardından başkanlar çeşitli vesilelerle bir araya gelmeyi sürdürdüler…


3 Belediye başkanının da yeniden aday olacaklarının, söz konusu bu toplantılarda kesinleştiği söylendi.


Büyükerşen’in “Parti yeniden aday gösterir mi bilemiyorum” cümlesini de ilk kez o bir araya gelinen toplantıda söylediği ifade edildi.


Hatta…


Söz konusu bir araya gelmelerde Büyükerşen’in Ataç ve Kurt’a “Daha çok bir arada olmaya gayret edin. Birbiriniz arasında sorun olduğu algısı oluşmasın” tembihinde de bulunduğu konuşuldu.


Sonuç olarak…


Kamuoyunun en azından bir kesimi Büyükerşen’in yeniden aday olacağını,  bir söyleşi sırasında “partim yeniden aday gösterirse bunu reddetmem” demesiyle öğrenmedi…


Büyükerşen’in yeniden aday olacağı aslında 24 Haziran seçimlerinin hemen sonrasında, diğer başkanlar ve milletvekilleriyle gerçekleştirilen toplantılarda zaten belli olmuştu.


Daha önce de yazdık…


Seçime aylar kala aday olacağını ilan etmesi, Büyükerşen’in tarzı değil…


Bugüne kadar aday olduğu her seçimde, yüzde yüz aday gösterileceği kesinleşmesine rağmen çıkıp “Adayım” demeyen Büyükerşen’in bu defa, seçime aylar kala aday olacağını söylemesi, alışılagelmiş bir durum da değil…


Bunun 2 nedeni olabilir.


Ya Büyükerşen seçimi rahat kazanabileceğini düşünüyor.


Ya da…


Bu defa iş ciddi…


Belediye başkanları arasında sorun olmadığına, Belediye başkanları ile parti yönetimleri arasında sıkıntı yaşanmadığına ve ilçe belediye başkan adayları ile meclis üye adaylarının belirlenmesinde müdahil olunmayacağına yönelik söylemlerine baktığımızda, bunun nedeninin ikincisi, yani işin bu defa daha ciddi olduğu çıkıyor ortaya…


Hele hele Muharrem İncenin, 24 Haziran seçim sonuçlarına göre hazırladığı ve “CHP Eskişehir ve Hatay belediyelerini kaybediyor” açıklaması da açıkça gösteriyor ki, Büyükerşen’e aylar öncesinden “Adayım” açıklaması yaptıran en büyük nedenin, büyük ihtimalle seçimlerin bu defa çantada keklik olmayacağı endişesinden kaynaklandığı çıkıyor ortaya…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


NASIL BİR ADAY?



İktidar partisi Eskişehir'de nasıl bir adayla belediye seçimini kazanır?
Aslında bu sorunun da cevabı zor değil.
AK Parti, Eskişehir'de Sağ oyların Büyükerşen'e gitmesini engelleyebilecek bir adayla ancak seçim kazanma şansı yakalayabilir.
Dahası...
Sağ oyların kaçmasını engelleyecek niteliği bir yana. Sol'dan bile oy alabilecek nitelikte bir aday bulmadıktan sonra iktidar partisinin, Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kazanma şansı pek görünmüyor.
İktidar partisinin elinin altında, sağ oyların Büyükerşen'e gitmesini engelleyecek, hatta sol seçmenden bile oy alabilecek bir aday ismi var mı bilemiyoruz ama...
AK Partinin seçim kazanması için böyle bir aday bulmasının zorunlu olduğunu çok iyi biliyoruz...
Daha önce de bu köşede bunun benzeri tahliller yaptık.
Her defasında iktidar partisi yöneticileri arayıp;
-"İyi söylüyon, güzel yazıyon yazmasına da bu senin söylediğin nitelikleri taşıyan kim var? Madem yazıyorsun bari isim de yaz ve bizi uğraştırma" diye takılıyorlar.
Şu kadarını söyleyelim ki bizim işimiz aday bulmak değil. Aday ismi önermek hiç değil.
Biz sadece olması gereken çerçeveyi çiziyoruz.
Bu çerçevenin içine girecek veya girmeyecek isimleri bulmak zaten iktidar partisinin işi.


,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 Krizi fırsata çevirmek


 


Ekonomik kriz hem büyük bir tehdittir hem de büyük bir fırsat…


Bunu biz değil pazarlama uzmanları ve ekonomistler söylüyor.


Bununla birlikte söyledikleri bir başka şey daha var…


Her ekonomik krizin kazananı ve kaybedeni olduğunu, bundan sonra da olacağını ısrarla söylüyorlar…


Krizin kaybedeni olmak istemeyenlere ise verdikleri bazı tüyolar var…


örneğin:


“İndirim yapmayın” diyorlar…


 “Reklam harcamalarını asla kesmeyin.”diyorlar ki, reklamların büyük oranda kesildiği bir ortamda daha çok ön planda olunacağını ve yapılan reklamın etkisinin normal süreçlere oranla 2-3 kat daha azla etkisinin olacağını söylüyorlar…


Bunun yanı sıra…


“Deneme ürünleri verin, anahtar ürünlerin pazara girişini hızlandırın, farklı tanıtım kanallarına yönelin, yeni müşteri kazanmaya değil, mevcut müşterileri elinizde tutmaya çalışın…


Kriz döneminde kaybeden şirketlerden olmak istemiyorsanız bunları mutlaka yapın” uyarısında bulunuyorlar…


Sonuç olarak…


Ekonomik bir sıkıntının yaşandığı şu günlerde, krizi fırsata çevirebilenler gelecek sürecin kralı olacak…


çeviremeyen ise krizin kaybedeni olarak büyük bir mağduriyet yaşayacak…


Elbette büyük bir risk barındırıyor ama ekonomik sıkıntının yaşandığı böyle bir ortamda bu riski göze alabilenler:


 Reklam yapanların yapmayanlara, yatırıma karar verenlerin vermeyenlere, üretimde bulunanların  bulunmayanlara, menkul ve gayrı menkul alanların almayanlara oranla, yaşanan krizi fırsata çevirme konusunda şans ve ihtimalleri oldukça yüksek görünüyor…


***


BİRAZ DA GüLMEK LAZIM
Temel uzun bir seyahate çıkar, yoluna gece de devam eder,
geç saatlerde mola verir ve karnını doyurmak için bir tesise girer. Tesisin lokantasında sadece bir porsiyon balık kalmıştır. Tam o sırada kelli felli bir müşteri daha gelir ve balığa oda taliptir. balık temelin hakkıdır ama adam pek bırakacak gibi değil, temelinde itiraz edecek cesareti de yok.. Aşçı devreye girer ve ikisine eşit pay etme fikrini söyler. Adam bu paylaşıma razıdır, çünkü sonradan gelmiştir, temel pek razı değildir, balığa bir bakar ve bunun yarısı beni doyurmaz diye düşünür.. Sonradan gelen adama dönerek:
-Arkadaş bu baluğun kafasini ben yiyeyim gövdesini sen ye.! Adam işkillenir ve sorar:
-Neden sen kafasını yiyorsun?
—Balığın kafasını yiyince insanın kafası çalışır,akıllanır..! o yüzden ben balığın kafasını yiyecem..
—Olmaz kardeşim balığın kafasını ben yiyeceğim gövdesini sen ..!
—Yok, abi mümkünatı yok ben gövdeyi sana bıraktım..! —Uzatma lan ben yiyecem kafasını..! temel nihayetinde pes etmiş görünür ve gövdeyi indirir mideye,karnını doyurur, adam ise doymamıştır ve temele:
-Bu işin içinde iş var, sen beni kandırdın, bak sen doydun ben aç kaldım... temel:
-Bak gördün mü nasıl başladın akıllanmaya, dedim ya kafayı çalıştırır, hemen etkisini gösterdi...


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi