1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Ne de olsa zeki bir şehiriz ya!

 Zeka Testi Merkezi diye bir merkez var.
Bu merkez her yıl araştırma yapıyor.
Araştırmanın sonuçlarını da kamuoyuyla paylaşıyor.
Söz konusu merkezin yaptığı araştırmalarda Eskişehir sürekli üst sıralarda yer alıyor.
Yani…
Eskişehir, söz konusu araştırma sonuçlarına göre Türkiye’nin en zeki şehirleri arasında sürekli ilk üç sırada yer alıyor.
Yapılan araştırmanın doğruluğunu ya da yanlışlığını elbette tartışmayacağız.
Ancak…
Zeki olmanın en büyük özelliği anlatılırken hatta zekiliğin tanımı yapılırken genelde şu söyleniyor:
-“Zeki insanlar karşılaştıkları her problemi, her zorluğu kolayca halletmesini bilen insanlardır”
İşte yapılan bu tanım bizi ister istemez Eskişehir’in zeki bir kent olması konusunda şüpheye düşürüyor.

Zira…
Mademki zeki insanlar karşılaştıkları her problemi, her zorluğu kolayca halletmesini bilen insanlarsa, zeki insanların yaşamış olduğu bir şehirde sorun ve problem olmaması gerekir değil mi?
Hatta…
Var olan sorun ve problemlerin de, zeki insanların yaşadığı bir şehirde kolayca halledilir öyle değil mi?
öyleyse…
Bu kadar zeki bir kentte, alternatif çevre yollarının bir türlü olmayışından, demiryolu ile liman bağlantısının yapılamamasına…
Termal suyun değerlendirilememesinden, Tarım arazilerinin üzerine Termik santral yapılma kararına…
Seyitgazi ve Sarıcakaya yollarının bir türlü tamamlanamamasından, uçak serflerinin olmayışına kadar bir dolu sorunu niçin halledemiyoruz bu şehirde?

Demek ki…
Ya bu araştırma sonucu yanlış, ya da bu şehrin zekiliği kişisel…
Bana göre ikincisi doğru…
Bu şehirde pek çok kişisel zekaya sahip karar verici insanlar var…
Ama gelin görün ki o kişisel zekâlar bir türlü birleşip, şehrin zekası haline bir türlü  gelmiyor, gelemiyor…


.....


Ses kaydı meselesi, CHP’de yeni bir şey de değilmiş ki!


Bundan tam 10 gün önce kulağımıza gelen iki konuyu dile getirmiştik bu köşede…
İki konudan biri, Eskişehir’de bir belediye başkanının ses kayıtlarının CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na götürüldüğü ve dinlettirildiği üzerineydi.
-“İster dedikodu deyin, isterse yalan ya da gerçek bilemiyoruz. Ama böyle bir şey konuşuluyor” demiştik meseleyi köşemizde aktarırken.
Söz konusu belediye başkanının kim olduğunu bilmiyorduk.
Ses kayıtlarının kimler tarafından da götürüldüğünü de bilmiyorduk.
Dahası…
Olayın doğru olup olmadığını da bilmiyorduk.
Fakat konunun kulağımıza kadar gelmesi bile muhtemelen, ateş olmayan yerden duman çıkmayacağını işaret ediyordu.
Enteresan olan, bu iddiaya çoğu CHP’linin şaşırmadığı,  “Olmaz böyle bir şey” demediğiydi.
Her neyse!
Olay büyüdü gitti!
üzerinde fazlaca yorum yapıldı.
Kimileri “Bu doğru değildir” dedi, kimileri ise “Böyle bir yöntem çok ayıp” dedi.
Bazıları genel başkana kızdı, bazıları ise iddia edildiği gibi ses kayıtlarını genel başkana kadar götürenlere…
İşin ilginç tarafı, olayın gerçek olup olmadığı tam anlamıyla ortaya çıkmamasına rağmen, konu ile ilgili yorumlar hala yapılmaya devam ediliyor…
İşte tam da bu noktada acayip bir şey oldu!
Ses kaydı meselesinin doğruluğu ya da yalan olduğu tam anlamıyla ortaya çıkmadı ama söz konusu söylenti, geçmişte benzeri yaşanan bir dolu olayın ortaya çıkmasına neden oldu.
Şöyle ki…
Geçmişte, CHP’li bir milletvekilinin, Eskişehir’de görev yapan bir belediye başkanının sesini kayda aldığı ve genel merkezde bazı insanlara dinlettiği ortaya çıktı örneğin…
Yine…
Bir milletvekilinin, ikili görüşmede bir milletvekili aday adayının(Sonradan bu aday adayı büyükşehir belediyesinde önemli bir görev üstlenmişti) aynı şekilde sesini kayda aldığı ortaya çıktı.
Söz konusu bu iddiaya hiçbir CHP’linin şaşırmadığını yukarıda da söyledik ya…
Meğer ses kaydı alma meselesi CHP’de yeni bir mesele değilmiş…
Geçmişte benzeri en az iki örneğinin olduğu çoğu kişi tarafından zaten biliniyormuş…


.....


Eskişehirspor yönetimine yakışan…


Kurumlar, oturduğu koltuğa seviye, güç, değer ve zarafet katan insanlar sayesinde yükselir.
Aynı kurumlar…
Oturduğu koltuk sayesinde seviye, güç, değer ve zarafet kazanmak isteyen insanlar sayesinde batar.
Kısacası…
Kurumlarda en önemli unsur, yönetmek için koltuğuna oturanların niteliklerinde gizlidir.
çevresinde saygın, işini iyi yapan, başta para olmak üzere herhangi bir beklentisi olmayan insanlar, girdikleri her kurumun seviyesini de yükseltir.
Seveni olmayan, işini batırmış, başta para olmak üzere her türlü beklentisi olan insanlar da, girdikleri her kurumun seviyesini ayaklar altına aldırır.
İşte bu önemli ayrımı Eskişehirspor’un yönetmlerinde açıkça görürsünüz.
Varlıklarıyla kulüp yönetimine değer katanlardan daha çok, varlıklarıyla kulübün kamuoyundaki değerini düşürebildiğince düşüren insanların çoğunlukta olduğuna şahit olmuşluğunuz mutlaka vardır.
Bazıları, başarılı olduğu mesleğini ihmal edip, kişisel kaybını dahi umursamayıp, Eskişehirspor için mesai harcarken…
Bazıları da, başarısız olduğu ve batırdığı işinin kayıplarını karşılayacağı bir kapı olarak görür Eskişehirspor’u.
İşte Eskişehirspor’un öncelikle kurtulması gereken insanlar, sözünü ettiğimiz bu insanlardır.
Yani…
Kendi yaptığı işinde dahi başarılı olamayıp, işini batıran, bunu telafi edebilmek için de kulübün parasını ucundan kıyısından tırtıklamak için yöneticiliği son umut olarak gören insanlardan bahsediyoruz.
Eskişehirspor, hiçbir işte başarılı olmamış insanların yöneteceği bir kulüp değildir.
Eskişehirspor, iflas etmiş insanların, rakamlar üzerinde kalem oynatmalar gibi ucuz numaralarla para tırtıkladığı kazanç kapısı da değildir.
Eskişehirspor yöneticiliği, yapılması halinde gurur vesilesidir ve maddi manevi fedakarlık gerektirir.
Bu gururu taşıması mümkün olmayan insanların orada hiçbir işi olmaması da gerekir…
Şimdi kalkıp “bu kadar borcu olan kulübe, sen de kalkmış işi-gücü düzgün, bol paralı ve itibarlı insanların gelmesini bekliyorsun. Niye gelsin ki?” dediğinizi duyar gibiyim…   

Ne diyelim?
Biz yakışanı söylüyoruz…
Yakışmayana zaten yakışmıyor, yakışmayacak da…               


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi