Bir okuyucumuz,  “ Sizlerin, Alpu Termik Santrali ile ilgili yazılarınızı okuyorum. Ancak bu alanda, yetkili kurumlardan,  ESOGü ve Anadolu üniversiteleri, özellikle de ESOGü, Maden Fakültesi’ nden,  Alpu kömür yatakları ve Termik santrallerle, herhangi bir açıklama yok.”  diyerek, bu alanda, kamuoyunu, aydınlatmaya, devam etmemizi istemiş.
               Eskişehir milletvekillerinden, Sayın H. Murat Mercan, Alpu ilçesi’ nde, 1.3 milyar ton ispatlanmış ve yaklaşık, 2 bin 500 kalorisi olan, kömür rezervi bulunduğu, 10 bin megavat civarında, bir santral kurulacağını söylediğinden itibaren, Alpu termik Santrali ile ilgili gelişmeleri yakından izliyoruz. Bugüne kadar,  iki üniversitemiz ve ESOGü Maden Fakültesi’ nden,  Alpu Kömür yatakları ve termik santralle ilgili, lehte ve aleyhte bir açıklama gelmedi.
               Ancak TEMA,  EKMM Şubat ayı toplantısında ve Eskişehir Şubesinde, TEMA Vakfı Genel Merkez Proje Koordinatörü Sayın özlem KATISöZ, “ALPU TERMİK SANTRAL” ve Termik Santrallerin zararları, üzerinde, katılımcılara, kapsamlı bilgi verdi.
              Ayrıca geçmiş yıllarda da, , Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili gelişmeler ve halkta oluşan kaygılar, Eskişehir’de, diğer madenlerle ilgili sorunlar üzerinde de İlimizdeki, her iki üniversitelerimiz ve ESOGü Maden Fakültesi’ den, bir açıklama göremedik. 
             Eskişehir madencilik açısından, Türkiye'de en popüler merkezlerden birisi olup, bor tuzları, krom, manyezit, altın, mermer ve lületaşı gibi metalik ve endüstriyel açısından önemli rezervlere sahiptir. Bu önemli Madencilik merkezinde, bulunan işletmelerin faaliyetleriyle destek olmak amacıyla 1975 yılında, Eskişehir'de Maden Mühendisliği Bölümü kurulmuştur.
           Bölümün amacı, yeraltı kaynaklarını bilinçli ve en yüksek verimlilikle işletecek ve ülke ekonomisine sunacak bilgi, beceri ve donanıma sahip Maden Mühendisleri yetiştirmektir.
            öte yandan madencilik tahsili, çok taraflıdır, diğer bölümlere göre nazaran da daha şümullüdür. çünkü maden mühendisi, maden isletmesinden, başka, maden yatağının teşekkülü ve cinsi hakkında, kullandığı makineler üzerinde, nakil ve ventilasyon tekniğinde, ayrıca iktisadi bahislerde, derin bir bilgi ve ihtisas sahibi olması gereken bir şahsiyettir.
            Maden mühendisi, yalnız madeni, ham madde halinde çıkarmakla kalmaz, ayni zamanda onu piyasada satabilecek bir duruma getirir, yani mekanik vasıtalarla madendeki cevher konsantrasyonunu alır. Ham maden ekseriya piyasada, bir kıymet ifade etmez. Bundan başka maden islemesi hususi kanunlara tabi olduğu gibi ocaklarda, kesif ve ciddi çalışma da mevzubahis olduğundan, madencilikte hususi meselelerle de karşılaşılır, bilhassa amme hukuku ile isçi ve madenci hukuku ön planda gelir. 
            Diğer yandan Eskişehir’deki, altın, boraks, krom, manganez, asbest, dolomit, cips, kaolen, manyezit, perlit, Eskişehir Taşı(Lüle Taşı), talk, toryum, mermer gibi, madenler, ilgisizlik nedeniyle, Eskişehir ekonomisine katkısı ise yok denecek kadar da azdır.     
             Ayrıca Eskişehir’deki, madenlerin çıkartılması, hem ülke, hem de Eskişehir ekonomisine katkıda sağlarken, istihdama da ciddi katkıda bulunacaktır. O nedenle de  ekonomik kalkınmaya ve yoksulluğun azaltılarak, gelir dağılımının düzeltilmesi hedeflerine yönlendirilen, bir "ulusal madencilik politikası" yanında, “Yerel Madencilik Stratejisi” oluşturulması, gerek toplum, gerekse madencilik sektörünün gelişimi bakımından gereklidir.
            ülkemizde, madencilik sektörünün, her alanında, şeffaflık ve bilgi akışı sağlanmalı, alınan kararlardan, toplumun, her kesimi bilgilendirilmelidir. Madencilik sektörüne ilişkin alınacak kararlarda, ilgili yöre halkının da katılımı sağlanmalı ve rızası alınmalıdır.
            Maden sektörde, yüksek teknoloji kullanımı ve üretilmesine, yönelik araştırma-geliştirme çalışmalarına, öncelik verilmelidir. İleri üretim teknolojilerinin, geliştirilmesi ve kullanımı, daha temiz ve daha etkin madencilik süreç ve ürünlerinin temini bakımından önkoşuldur. Bu alanda üniversitelere ve maden fakültelerine, maden politika veya stratejilerinin belirlenmesinde,  sorunlarının, çözümünde,  önemli görevler düşüyor çünkü üniversiteler, her alanda eğitimi yapan, bilgi ve teknoloji üreten, ülke sorunlarına da çözüm bulan kurumlardır.