4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

GÜN BİRLİK OLMA GÜNÜDÜR

Referandum çalışmaları için, bir araya gelen, 60’a yakın kitle örgütü, sendika ve meslek örgütünün oluşturduğu, ‘Hayır Platformu’  Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Yılmaz BüYüKERŞEN’ i, ziyaret etti.
Toplantıda, Sayın Prof. Dr BüYüERŞEN,  Anayasa değişikliği ile ülkede, rejim, sistem ve düzenin değişeceğini,  Bunun da tek adam rejimi olduğunu, belirttikten sonra, “Bu seçimler, demokratik, parlamenter, Türkiye Cumhuriyeti’nin, var olma mücadelesidir.  Hayır demeli, hayır için çalışmalıyız” dedi.
     Sayın Prof. Dr. BüYüKERŞEN, referandumda, siyasete ve partilere, sıcak bakmadığını,  sivil toplum örgüt mensubu gibi, çalışmak istediğini, Eskişehir’ de,  evlerin gezilmesini ve 544 köye gidilmesini, vurguladıktan sonra, “ 16 Nisan’a kadar, parti gözetmeksizin, tek adam rejimine, karşı demokratik, parlamenter cumhuriyet rejimi için, çalışmalıyız” dedi.
Elbette Eskişehir’ de, ”HAYIR” ve “EVET “ platformları oluşacaktır. Bu olağan olup, demokrasinin de gereğidir.  Referandum süresince de sivil toplum örgütleri, siyasi partilerin il teşkilatları, medya, kentteki tüm kesimler, kamplaşma ve gerginlik yaratacak söylemlerden uzak durmalıdır.
öte yandan referandumda, 'evet' demeyenleri, PKK terörüyle, eş tutmak, FETö' cü olmakla suçlamak, 16 Nisan referandumunu, '15 Temmuz'un, cevabı veya rövanşı' olarak tanımlamak, yanlış olduğu gibi, ülkedeki, birlik ve berberliği de zarar verir. Dış ve iç şer odaklarına da zemin hazırlar. ülkemizde, kutuplaşmayı da artırır.
ülkenin, yönetiminden, özellikle de birlik ve beraberliğinden, sorumlu kişilerin, ”HAYIR”  diyenleri, teröristle eşdeğer tutmalarının, ne mazereti, ne de kabul edilir bir tarafı vardır. çünkü referandum, demokrasinin gereğidir. Ayrıca “EVET” ve HAYIR “ diyen de ülkemizin, evlatlarıdır.
Diğer yandan AK Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem’in,  düzenlenen konferansta, '... Eğer yüzde 50’yi geçemezsek ve bu referandum oylamasında, başarısız olursak iç savaşa hazır olun'  sözleri tartışma yarattı. Ancak açıklamanın ardından, haklı olarak, AK Parti yönetiminin, Erdem'in istifasını istemesi ve Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı, sözleriyle ilgili, soruşturma başlatması, olumlu gelişmedir.
Ayrıca Referandumu,  bir iç savaşa sürükleyecek veya kamplaşma gibi göstermek, özellikle de bunun, bir siyaset tarzına dönüştürülmesi olarak yorumlamak, ülkeye zarar verir.
Bugün ülkemiz, çok ciddi sorunlarla, karşı karşıyadır. Böylesi bir dönemde, bin düşünüp, bir konuşmak gerekirken, tam tersine düşünmeden, yapılan açıklamalar, ülkemizde, kamplaşmayı daha artırır.  özellikle de  'evet' diyenleri, vatansever, 'hayır' diyenler vatan hainidir demek, ülkemize, sadece zarar verir.
Şu bir gerçek ki çok partili dönemde, siyasi liderler ve kadroları, ortamı gererek çıkar sağlama yanlışlığına düştüler. Bu tavırları ile de hem partilerine, hem de Türkiye’ ye, büyük zarar verdiler. Halkında kutuplaşmasına da zemin hazırladılar.
Bugünde,  Anayasa değişikli ile ilgili referandum nedeniyle, ortam iyice gerildi. Maalesef ülkedeki gerginlikleri, ortadan kaldırmakla görevli insanlar, gerginlikleri adeta körüklüyorlar. Hatta ülkemizin, kutuplara yarılmasına da zemin hazırlıyorlar.
Elbette siyasiler, eleştirecekler ve eleştirileceklerdir. çünkü eleştirinin ve tartışmanın, geçmediği, yer ve durum yoktur. Eleştiri ve tartışma, yaşamın parçaları, daha doğrusu bütünü içindedir. Ondan da kimse, uzak ve ilgisiz kalamaz. öyleyse, HOŞGöRü, BAŞKALARINA SAYGI, ANLAYIŞ… Uygarlığın, temeli, ve yaşam biçimidir.. Demokrasi de bu temeller üzerine inşa edilir.
Aslında referandumda yaşananlar, bir alışkanlıktır. çünkü yıllarca partiler ve ülkeye , "TEK ADAM" felsefesi, hâkim oldu. " SE-BEN " kavgası ise gündemden düşmedi. Gerginlikler gündemi işgal etti. Ne yazık ki liderler ve siyasiler, gerginliklerden, avantaj sağlama yanlışlığına düştüler.
Referandumla ilgili, lehte ve aleyhte yapılacak tartışmalara, demokratik olmak şartıyla olumlu bakılmalıdır. çünkü bütün toplumlarda olduğu gibi, ülkemizde de insanlarımızın,  devletin yapısı ve yönetimi hususunda, konuşması, eleştiri yapması ve sorunlara çareler üretmesi olağandır.    
Elbette insanlarımızın, ülkenin, kim tarafından, nasıl yönetilmesi gerektiği hususunda, söyleyecek sözleri olacaktır. O nedenle de ülkede, yönetilenlerin, kendilerini, yönetenler ve yönetim biçimi hakkında, eleştiride, bulunmaları, doğaldır. Bu aynı zamanda demokrasinin de gereğidir. Ancak söylemler, ülkemizin, birlik ve beraberliğine zarar vermemelidir. çünkü Türkiye, ateş çemberi içindedir. O nedenle de gün, ayrışma değil, birlik olma gününüdür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi