4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ALPU OVASI'NA SAHİP ÇIKILMALI

      Türkiye’de, 141 ova tarımsal sit alanı (Büyük Ova) ilan edildi. Anadolu’nun, buğday deposu Alpu Ovası da, bu kapsamda, Büyük Ova ama 51 bin hektar Alpu Ovasına, Anadolu üniversitesi tarafından, kurulan, Uluslararası Raylı Sistemler Merkezi projesi (URAYSİM)  özellikle de kurulması düşünülen, termik santraller, Alpu Ovasını yok edecektir.
CHP Eskişehir Milletvekili, Sayın Utku çAKIRöZER, Tarımsal Sit Alanı ilan edilen Alpu Ovası üzerinde, yapılan Ulusal Raylı Sistemler Merkezi (URAYSİM) projesini, Meclis gündemine taşıdı.
Sayın çAKIRöZER, TBMM’ deki konuşmasında,” URAYSİM’ in sadece Eskişehir’in değil, ülkemizin raylı sistemler alanında, rekabetçi seviyeye yükselmesine önemli katkı vereceğine inanan bir kişiyim. Ancak bu proje, verimli tarım arazileri üzerine kurulması halinde, Bozan ve çevresindeki mahallelerdeki yüzlerce çiftçimizi mağdur edecek, Alpu Ovamızın, verimini, olumsuz etkileyecek.” dedi.
Ayrıca Sayın çAKIRöZER, mağduriyet yaşanmaması için, URAYSİM i daha kıraç, kullanılmayan topraklara kurulmasını önerdi ve hükümet yetkilileri ve iktidar partisindeki Eskişehir milletvekillerinin de duyarlı olmasını istedi.
Anadolu üniversite tarafından, Alpu Ovasında gerçekleştirilmek istenen Uluslararası Raylı Sistemler Merkezi projesi, Bölgede kıraç, tarıma elverişsiz araziler olmasına rağmen, verimli arazilere kurulması, Bozan, çardakbaşı ve Yeşildon mahalleleri tarafından da tepki ile karşılandı.
Köylülerin tepkisi, dikkate alır mı zaman gösterecektir ama bölgede işletilecek olan linyit madeninin, yaratacağı sorunların yanı sıra, bölgede enerji üretimi için kurulacak olan, linyit yakıtlı termik santraller de tarımsal üretim ve su kullanımı, başta olmak üzere, birçok konuda, sorunlara sebep olacaktır.
Alpu’ da, gerçekleştirilecek termik santrallerle, Toprak kalitesi yok edecek,  orman ve tarım ürünlerine, zarar verecektir. Toprak asitleşmesi,  tarım ürünlerinde verim kaybı, bitki gelişiminin yavaşlamasına ve zamanla yok olmasına da neden olacaktır. Linyit kullanılan termik santrallerde, kömürün yanmasıyla, bol miktarda kül oluşur Bu küllerin içinde bulunan gazların, bir kısmı, havada kalarak, asit yağmurlarına sebep olurlar Yere ulaşan küller ise toprak yüzeyini ve bitkilerin üzerlerini kaplarlar. Toprak yüzeyine yığılan küller, yağışlarla, yeraltına sızarak, toprağın kalitesini belirleyici özelliklerinde bozulmalar meydana getirirler.
Bacalardan atılan, kükürt ve azot oksitler, hâkim rüzgârlarla ortalama 2 - 7 gün içerisinde atmosfere taşınırlar. Bu zaman süresi içinde, bu kirleticiler, atmosferdeki su partikülleri ve diğer bileşenlerle sülfürik asit ve nitrik asiti oluştururlar.
Bu asitler, yeryüzüne yağmur ve kar ile ulaşır. Böylece baca gazları, ikinci kez ve daha geniş bir bölgeye etki etmiş olurlar. Bölgenin arazi yapısı ve hava koşullarına bağlı olarak, etki yüzlerce kilometreye kadar yayılabilmektedir.
ülkemizde, santral için, arazi seçilirken, insan sağlığı düşünülmüyor. Kömürün kolayca taşınabileceği ve yeterli miktarda su sağlanabilecek, bir alan olması tercih ediliyor. Nitekim Yatağan, Afşin-Elbistan, çan örneklerinde olduğu gibi, nüfusun ve tarım, orman alanları, kirlilikten etkilenme olasılığı göz ardı edilerek, kömürle çalışan termik santraller, yerleşim yerlerinin, hemen yakınına rahatlıkla kurulabilmişlerdir.
Oysa Batılı ülkelerde, kömürle çalışan termik santraller, genellikle arazinin maliyeti, yaratacağı kirlilik, gürültü, iklim değişiklikleri, insan sağlığı ve estetik kaygılar nedeniyle, nüfusun yoğun olarak yaşadığı yerleşim yerlerinden, uzağa kurulmuşlardır.
Eskişehir Alpu arası 49 Km' dir. Alpu’ya yapılacak termik santraller, Alpu ovası ve diğer yerleşim alanlarındaki tarım alanlarını yok ederken, Eskişehir ve Alpu çevresindeki yerleşim yerlerinde, yaşayan insanların da sağlığını da etkileyecektir.
Nitekim Sağlık Bakanlığı’nın talebi üzerine, Muğla İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma, Yatağan Termik Santrali’nin, Araştırma sonucu, 2 yılda sadece Muğla’daki hastanelerde, 35 kişinin akciğer kanserinden yaşamını yitirdiği, 60 kişinin de aynı rahatsızlık nedeniyle tedavi gördüğü belirtildi
Alpu ovası için, en büyük tehlike, bölgeye kurulacak olan termik santrallerdir  Santrallerin neden olacağı, kükürt dioksitin bitkilere olan, bu doğrudan etkisinden başka, yöredeki yağışların ve bağıl nemin fazlalığı da topraktaki asitleşmeyi artırıcı, bazlarda fakirleştirici ve mikrobiyolojik etkinliği yok edici, bir etkide bulunarak, dolaylı yoldan bitkilerin direncinin azalmasına neden olacaktır.
Alpu’ ya,  kurulması düşünülen termik santrallerin, hava, su ve toprak kirliliği yanında, Canlılar üzerinde, etkiler yapacak, tarım alanlarını ve bitki örtüsünü yok edecek, İnsan sağlığına da büyük zarar verecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi