4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

DOKTORLARIN ÖZLÜK HAKLARI

Doktorluk, kutsal, onurlu ve itibarlı bir meslektir. Her doktor, bilgi, beceri ve tıp teknolojisini, her türlü imkânsızlığa ve engele rağmen, hastalara gerçek anlamda yardımcı olabilmek için kullanır. Tek bir düşüncesi vardır. Sahip olduğu imkân ve bilgileri kullanarak, hastayı, tekrar hayata döndürmektir
            Ancak ülkemizde, her mesleğin olduğu gibi, doktorların da ciddi sorunları var.
      Nitekim Eskişehir Tabip Odası Başkanı, Sayın Dr. Hamit GüçLüER, ülkede uzun yıllardır uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın, sağlık sistemini, piyasaya teslim ederek hekimlerin, çalışma koşullarını bozduğunu, özlük haklarının da ellerinden alınarak aşındırıldığı söyledi.  
 Ayrıca hekimlerin, tüm karşı çabasına rağmen, performansa dayalı ücretlendirme yöntemi, hekimliği, piyasa koşullarına sürükleyerek hekimlik uygulamalarını tartışır hale getirdiğini de vurguladı.
Hekimlere, insanca yaşayacak ücret talebi, mesleki bağımsızlık,  hekimlik için, olumlu çalışma koşulları, nitelikli çalışma için, gerekli olanaklardan, ayrı düşünülemeyeceği. ek ödeme sisteminden, vazgeçilmesi gerektiğini ve emekliliğe yansıyacak güvenceli görev tanımına, liyakat ve kariyere uygun bir ücretlendirme politikası gerektiğini hep söylendi.
Doktorlar, aylık maaş miktarı, aynı kadro ve dereceye sahip olan hakim/savcı/askeri personel seviyesine çıkarılmasını ve aylık hak edilen tüm ücretler, emeklilik primine yansıtılmasını, eğer yansıtılamıyorsa, vergi dilimleri, yeniden yapılandırılıp, kayıp oranı azaltılmasını istiyorlar.
Ayrıca sabit ödeme ve performans oranı, sabit lehine artırılmalı, sabit ödeme hastane bütçesi yerine, merkezi bütçe tarafından karşılanmalıdır. çünkü sağlık emekçilerinin, özgün bir konumları olmasına rağmen, diğer emekçilerden toplumun genelinden ayırt etmek mümkün değildir. Toplumun, insanların bu kadar mutsuz olduğu bir tabloda, sağlık emekçilerinin de mutsuz olduğu da bir geçektir.
Devlet hastanelerinde görev yapan, döner sermaye ve ek ödemeden faydalanan bir doktor ile aynı tutarda, brüt maaşı olan ve özel hastanelerde çalışan bir doktorun, emekli maaşı ve emekli ikramiyesinde de büyük oranda farklılıklar oluşuyor.
35 yıllık çalışma süresinin ardından, kamudan emekli olan bir doktor, 2 bin 826,99 TL emekli maaşına hak kazanıyor. Bu doktorun, aynı şartlarda özel hastaneden emekli olması durumunda ise emekli maaşı, 4.551,21 TL’yi buluyor. Böylece kamudan emekli olan doktor, özel sektördekine göre, aylık tam 1.724 TL daha az emekli maaşı almış oluyor. Bu uçurum, doktorların, kamudan kaçmasına yol açıyor.
Doktorların, kamu hastanelerinden emekli olması durumunda, ancak 68 bin 873 TL emekli ikramiyesi alabilen, bu doktor, özel hastaneden emekli olması halinde ise kıdem tazminatı tavanı olan 108 bin 692 TL emekli ikramiyesine hak kazanıyor.
Kamu Hastanelerinde, sıkça değişen tayin atama genelgeleri ile  hekim yarın nerede ve hangi şartlarda çalışacağını öngörememektedir. Doktorların, en doğal hakkı olan aile birliğini korumada, eş durumunun layıkıyla gözetilmemesi nedeniyle, mağduriyet oluşmaktadır..
Yeni Türk Ceza Kanunu, hekimlere adeta, ‘Riskli müdahaleleri yapmayın’ hükmü müdahalelerde tereddüt yaşatmaktadır.
Sağlık sektöründe, en önemli sorunlardan biri, olan Performans, hemen bütün sağlık kurum/kuruluşlarının, hem çalışanlar arası, iş barışı, hem emekliliğe yansımayan düzensiz gelir, hem de etik sıkıntılar nedeniyle, sağlık personelinin, karşı çıktığı uygulama ısrarla sürdürülmektedir.
 Sağlık Personelinin, en önemli sorunlardan biri de yaşadıkları sıkıntının yanında, ciddi bir risk altında çalışıyor olmasıdır. Sağlık Bakanlığı’nın, aldığı önlemlere rağmen, hasta yakınlarının şiddeti, hastane güvenliklerinin yetersizliği, sağlık personelini ciddi risk altında çalışmak zorunda bırakıyor.
Tıp Fakülteleri ve onlara bağlı hastanelerde, çalışan Prof, uzman doktor ve çalışan personelin ücretleri, özel sektör hastanelerinin, çok gerisindedir. O nedenle de Tıp Fakülteleri Uygulama ve Araştırma Hastanelerinde çalışan, pek çok doktor ve personel, özel sektöre transfer oluyor. Bu durum mutlaka önlenmeli, iktidar, ivedilikle bu soruna çözüm bulmalıdır.
Hastanelerde, hem sistemin, hem de o sistem içinde, sağlıklılığa bakış ve yaklaşımın, hem bilimsel, hem de toplumsal, sosyal ve insani olarak, "doğru" ve insanın doğasına uygun olması gerektirir. çünkü sağlıklı olmak, büyük bir nimet ve zenginliktir.
Sağlık sektöründe, doktorları ve diğer sağlık personelinin, hata yapma gibi, bir lüksü de yoktur. çünkü konu, insan yaşamıdır.  O nedenle de doktorlara ve diğer sağlık personeline, sorunsuz bir yaşam sunmak gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi