4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

HER İNSAN BİR ENGELLİ ADAYIDIR

             Engelliler dünyasında, anneler, en büyük rehberdir.  Onları dinleyen ve hissettiklerini de anlayan, kişi/kişiler, özellikle de ilgillere, seslerini  de duyurabilseler,  ilgililer,  yaşamda, ilk başta neyin değişmesi gerektiğini, hemen anlayacaklardır.


             Engelli bir çocuğa, sahip annelerin, her biri, birer isimsiz kahramandır. çünkü  okulda, engelliçocuk dışlanıyor mu anneler, bir formül buluyor, Evde eksikleri mi var, yine anneler, ürettiği formüllerle,  tüm sorunları hallediyorlar.


             Bu annelerden, biri de Sayın Berru Berrin çakır’dır. zihinse özürlü bir çocuğu, bebekken evlat edinmiş, topluma kazandırmak içinde, her türlü fedakarlığı yaparak, topluma kazandırmaya çalışıyor.


           Sayın Sayın Berru Berrin çakır, engelli evlatlığını, 6 aylıkken almış, engelli olduğunu da, daha sonra öğrenmiştir. Onu çocuğu olarak, kabul etmiş ve  hiçbir zaman engelli olarak görmemiş, yıllarca da sevgi ile yaklaşmış, sorunları ile yakından ilgilenmiştir. Yaşadığı zorluklara, tanık oldukça da  diğer engelli çocuklarımıza, faydalı olmak için, Eskişehir sessiz Meleklerin Sesi Derneği'ni hayat geçirmiştir.


             Kendi, özürlü evladında yaşadığı güçlükler, onu, engellilerle ilgili denek kurmasına neden olmuş, daha çok engelli çocuğumuza, hizmet götürmek içinde, her türlü fedakarlığı yapıyor. Bu alandaki tüm engelere rağmen de asla ümitsizliğe, düşememiş, hedeflerinden de asla vazgeçmemiştir.


               Sayın Berru Berrin çakır, engelliler dünyasında,  örnek bir gönüllüdür. .çünkü  gönüllülük, bir yaşam biçimidir. Toplumsal projelere, hizmetlere, karşılıksız katılmaktır. Herkes engelliler için,  gönüllü olamaz. Gönüllüler, kendi kendisini motive etme yeteneğine sahip, başarmayı, öğrenmeyi ve paylaşmayı ilke edinmiş, iyi ve doğru olduğuna inandığı, bir amaç uğruna çalışan, emeğinin karşılığını ‘geleceği yakalayarak’ alacağını bilen, nitelikleri olan, insanlarımızdır.
               Yine gönüllülük, insanların, sorumluluk anlayışıyla, çıkar gözetmeksizin bilgi, zaman, beceri, deneyim ve kaynaklarını, kendi özgür iradeleriyle, bir sivil toplum kuruluşunun amacı doğrultusunda kullanmalarıdır. Gönüllülerin her biri birer meçhul kahramandırlar.


              Engelliler gönüllüsü,  Sayın  çakır’ a göre, özel eğitim, bir zorunluluk olmalıdır. çünkü çevremizdeki normal çocuklardan, daha çok, sağır, kör, geri ve üstün zekâlı çocuklar, toplumda dikkat çeker. Toplum, endellei çocuklarımız karşısında, daha çok kaygılıdır. Bireysel farklılıklar yanında, toplumun huzura kavuşması için, “özel Eğitime” muhtaçtır.      


             Sayın Berru Berrin çakır, eğitimi, özürlü çocuklarımızın en tabii hakkı olarak görüyor, Ayrıca Engellilerin, toplumdaki varlıklarını kabul etmek ve bunların hayatlarını kolay şekilde devam ettirebilmelerini sağlamak, hükümetlerin, yerel yönetimlerin, görevi olarak görüyor.
              öte yanda, ülkemizde, çin’de olduğu gibi, özürlüler federasyonu kurulmalıdır. Nitekim  çinde 83 milyon özürlü bulunmaktadır. çin özürlüler Federasyonu, bütün özürlüleri temsil eden, onların hak ve çıkarlarını, koruyup geliştirmeye çalışan ulusal bir üst örgüttür.


             çİN’ de olduğu gibi, özürlüleri topluma uyumlu, üretken ve kendine yeterli hale getirmek, eğitsel, kültürel, sosyal ve ekonomik olanaklardan, diğer insanlarla eşit düzeyde yararlanmalarını sağlamak, onların görüş ve önerilerini dinleyerek, uygulamaya geçirmek, cesaret, özgüven ve iyimserlik aşılamaktır.


            Ayrıca  toplumla bütünleşmelerini ve örgütlenmelerini sağlamak, sorunların çözümü konusunda hükümeti, harekete geçirmek, kamuoyunda farkındalık yaratmak, çevre koşullarını iyileştirmek, yaşam standardını yükseltmek, özürlülerle ilgili yasa, tüzük, yönetmelik, plan, program ve organizasyonlarda hükümete yardımcı ve yol gösterici olmak, uluslararası ilişkileri yürütmektir.


               ülkemizde,  engellilerin sorunları, göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Bu nedenle engellilerin sorunlarının, farklı boyutlarını inceleyen ve birbirini tamamlayan çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmaları yapan ve yapacak olan özel kurumların ve derneklerin, bu çabalarının desteklenmesinde fayda vardır.


                Engelsiz, bir bireyin, sağlıklı bir hayat sürdürebilmesi veya engellik hali meydana geldiğinde, her türlü sağlık hizmetinin ve bakımının sağlanması için, gerekli şartların hazırlanması, gerek uluslararası belge ve sözleşmelerle, gerekse de yasal düzenlemelerde, bir hak olarak kabul edilmiştir.


            Son yıllarda, devletin, özürlü çocuklarımız için, sağladığı imkânlar yanında, özürlülerin eğitimi için, ülkemizde, özel Eğitim kurumlarının sayısının  ve  Altı Nokta Körler Derneği ve  Eskişehir sessiz Meleklerin Sesi Derneği gibi, derneklerin, sayılarının artması, umut vericidir.     


             Toplum olarak, engelli insanlarımıza, özellikle de çocuklarımıza, acımak yerine, onları “EĞİTMEK” ve “İSTİHDAM” etmek, iş ve güç sahibi yaparak, üretici hale getirmek gerekir. çünkü herkes, bir gün engelli olabilir.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi