YENİ YIL YENİ UMUTLAR...


2016 yılı daha geride kaldı.
Ömürden bir yaş daha gitti anlayacağınız...
Aslında geçen yılın pek de iyi geçtiğini söyleyemeyiz.
Futbol dışında; darbe girişimi, hiç bitmeyen terör ve sonucunda şehitler hep içimizi acıttı. Nerede ise yaşamımız diken üstünde...
Nefes aldığımıza şükreder olduk.
***
Gelelim 2016 yılında Eskişehirspor'a..
Ocak ayının ilk günlerinden itibaren başlayan "Direniş" mücadelesi Mayıs ayında hayal kırıklığıyla sona erdi. Yönetimin yanlışları, kurulan kadro, seçilen teknik adamlar ve ortadaki borç...
Bu kadar başarısızlık için özel bir çaba gerekirdi inanın...
Ve hala takımı bu hale getirenlerin hiç suçu üstlenmiyor olması daha acı bir durum.
***
2016 yılı deyince aklımda kalan tek an; Ankara 19 Mayıs stadyumundaki taraftarın göz yaşları!..
Büyük taraftar hep takımının yanında oldu.
Her deplasmana kendi cebinden de olsa gitti. Armasını yalnız bırakmadı. 'Tünelin ucundaki en ufak ışığın umudu' ile yollara düştü. Futbolcular için kapı kapı dolaşıldı. Yardım kampanyaları yapıldı. Teknik kadro ve oyuncular prim zengini oldu.
Öyle şeyler oldu ki sırf Eskişehirspor zarar görmesin diye gazetelerde yazılmadı, TV'lerde söylenmedi.
Ama kötü sondan kaçılamadı.
Ve Eskişehirspor küme düştü.
***
Aslında takım sezon başında daha Ankara'da ki turnuvada düşme anonsunu yapmıştı. Ancak yönetimin inatçı tavrı ve ısrarla göreve devam etmesi ve en önemlisi de Ocak ayında yapılan kongrede neden olduğu bilinmeyen şekilde görevi bırakmamaları kulübü bu noktaya getirdi.
Devre arasında yapılan kongrede dahi Hoşcan ile yola çıkanlar yoldan döndü de, düşen takımın yöneticisi olmak istemedi.
2016 yılını anlatan tek özet; 19 Mayıs akşamı Ankara 19 Mayıs stadyumunda oynanan Gençlerbirliği-Eskişehirspor maçıdır. O günü yaşatanlar bu kulübün tarihine de adını yazdırmayı başardılar...
***
Mayıs ayı sonrası üzüntülü ortam bir anda yeni yönetim hareketliliği ile geçti. İstifa sesleri ile gönderilen Halil Ünal kurtarıcı olarak geri döndü.
Zor bir süreçte göreve soyundu.
Peki kurtaracak mı?
Bunu Mayıs ayında göreceğiz!
***
Geride bıraktığımız yılının son ayları oldukça zorlu geçti. Yeni gelen 2017 yılı daha da zorlu geçecek...
Her şey Eskişehirspor'da şampiyonluğa endekslenmiş durumda.
Kulübün içinde bulunduğu maddi durum günlük planlamalar üzerinden gidilerek, gelecek adına hiçbir proje üretilememesine neden oluyor.
Alt yapı ikinci planda. Sonuçlara kimsenin baktığı dahi yok. Çıksınlar oynasınlar. Kaç saatte olsa günü birlik gidip gelsinler. Maddi yük getirmesinler. Milli takıma giden oyuncular kampa bile götürülmüyor.
Neymiş sezon başı Trabzon'a neden gitmemiş. Çeşitli mazeretler üretiliyor. Bu kadar da olmamalı.
****
Yönetime bir bakın...
Başkan Halil Ünal ve birkaç kişinin sırtında gidiliyor. Aslında şu arada bir genel kurul yapılsa daha iyi olurdu. Ama başkan bu konuda nedense sessiz?
İstifalara bile aldırış etmez oldu.
Yönetim içinde de bir sessizlik var.
DİRİLİŞ için herkes içindekileri sineye çekiyor.
Yeter ki bu takım şampiyon olsun.
**
2017 yılına girdik.
Hepimiz Eskişehirspor'dan umutluyuz.
Ancak daha lig başlamadan işimizin zor olduğunu ifade etmiştik.
Erkan, Tarık, Semih gibi süper lig tecrübeli oyuncuları aldık diye şampiyon olunmuyor. Her takım Eskişehirspor'a karşı daha farklı oynuyor. Bakın 17 takımın da tek hedefi Es-Es...
'Nasıl puan alırız, nasıl yeneriz'.
Tüm bunların yanında Eskişehirspor'un önünde birde eski yönetimden kalma borçlar var.
Her gün yeni bir icra kapıda..
Dosyalar almış başına gidiyor. Puan silme ile uğraşıp ortadan kaldırıyorsun bu kez önüne transfer yasağı geliyor.
Nereye el atsan borç...
Ancak şöyle de bir gerçek var.
İlk yarıda para pul konuşmayan (3-4 oyuncu hariç) bir teknik adam ve oyuncu topluluğu var.
5 ay prim dışında para almayan teknik kadro ve oyunculardan bahsediyorum.
Onlar bu ortamda takımı buralara kadar getirdiler.
Peki bundan sonrası ne olur...
Para herkese lazım...
Bakın takıma 3-4 oyuncu dışında hepsi dışarıdan Eskişehir'e gelmiş, 5 tane de yabancı var. Bu oyuncular Eskişehir'e yaşam boyu spor yapmaya gelmiyor. Hepsi ekmek parası için gurbette.
O zaman futbolcuları da en kötü kamp sonunda maddi yönden rahatlatmak gerekli.
Zaten transfer yapamayacağız ve sezon sonunu da bu oyuncu topluluğu ile tamamlayacağız.
***
En büyük güç Eskişehirspor taraftarı olduğunu hep söyledik.
Sezon başında taraftardan yoksun olarak çıktığımız maçlarda kaybedilen puanlara bir bakın. Taraftar olsa hakem iptal edilen golleri vermez miydi?
Çok kolay kırmızı kartı göstere bilir miydi?
İyi ki Eskişehirspor'un büyük ve efsane taraftarı var.
Zaten bu güç ile Es-Es sezon sonu şampiyonluk ipini göğüsleyecektir.
Bundan benim hiç ama hiçbir şüphem yok!
Yeter ki şehirde şampiyonluk havası bozulmasın.
Yeter ki bu taraftar takımın her zaman arkasında olsun.
2016 yılında hep beraber ağladık..
2017 yılında da inşallah gülelim.
Bizlerde yazılarımızı Süper ligde ki bir Eskişehirspor adına sizler için derleyelim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erkan Midilli Arşivi