Eskişehirspor tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor.

Başkan görevini bıraktı.

Alınmış bir kongre kararı var.

Fakat genel kurula birkaç gün olmasına rağmen belirsizlik sürüyor.

İşte bu ahval içinde takım deplasmana gidiyor.

Hem de ligin en dişli takımlarından birisine konuk oluyor.

Deplasmanda Balıkesir gibi bir takıma karşı kazanmak zor!

Fakat!

“Siyah forma” ile sahaya çıkan takım büyük bir mesaj veriyor.

“Biz direniyoruz” diyor.

Sahadan galip ayrılıyor takım.

Dişe diş, kora kor bir mücadeleden sonra…

++++

Takım değil sadece!

Sabahın köründe yola düşen binlerce taraftar.

çoluk çocuk, genç, yaşlı herkes Balıkesir yoluna vuruyor kendini.

“Siyah giyinmiş” onurlu yürekler, takımın direnişine omuz veriyor.

Takım geriye düşse de gırtlaklarını yırtarcasına bağırıyor.

Sahadaki sonuç umurlarında bile değil!

Belki çoğu takımın attığı golleri bile görmedi.

çünkü onların derdi başka!

Bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar.

Şehri yönetenlere bir şeyler demek istiyorlar.

Takımla birlikte bir büyük mesaj daha yolluyorlar Eskişehir’e, Balıkesir’den…

++++

Şehirden 400 kilometre uzakta bunlar olurken;

Eskişehir’de ne oluyor?

“Biz daha çok destek verdik, onlar vermedi” polemikleri yaşanıyor.

Ne takımın, ne de taraftarın haykırdığı mesajı kimse görmüyor.

Belki de görmezden geliyor.

Herkes sus pus…

Konuşanlar birbirini suçluyor sadece.

Ortaya ne çözüm önerisini koyan var,

Ne de genel kurula saatler kala;

“Kurtulur Eskişehirspor” diyen…

++++

Kısaca;

Eskişehirspor kapanma noktasına giderken;

Bir tarafta takım ve taraftar.

Diğer tarafta şehri yönetenlerin son derece anlamsız tavırları!

Bir taraf camia için çırpınıp dururken,
Diğer taraf, hiçbir şey yokmuş edalarında.

Ve göz göre göre geliyor bu işin sonu.

Yazık oluyor koskoca Eskişehirspor’a…

+++++

Son olarak şehirde siyaset yapanlara sesleneceğim;

“Her konuda, rakibine üstünlük sağlamaya çalışan sizler…

Her konuda siyasi prim kazanmaya çalışanlar…

Bakın önünüzde fırsat var!

çünkü;

Şu süreçte Eskişehirspor’a dokunan büyük artı kazanacak”

Söylemeden geçmeyeyim…