(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

DENİZLİ HESABI DENİZLİ'DE BIRAKMIŞ

Böylesine kritik bir maça motive olmadığı her halinden belli olan bir Mustafa Denizli…


 


O’nun yanlışlarına hapsolmuş bir takım duruşu…


 


Ancak Yeni Malatya’nın Bolu karşısında geriye düştüğünü duyunca uyandılar.


 


“Şampiyonluk yakınken, kaçıyor” diye…


 


Her şeye rağmen kazanabilirlerdi.


 


Ama günün başında hatalarıyla sözleşenler, 37’te geri dönmeye çalışsalar da, maç sonu kendileriyle yüzleştiler


 


***


 


Düşündüm de…


 


En azından en özel gün “Anneler günü” olmasına rağmen stada koşanlar için maça daha farklı bir giriş yapabilirlerdi. Hem de Mustafa Denizli’ye rağmen…


 


37’ye kadar sahadaki oyuncular dahi gitmediğini anladı. Birileri sinyali çaktı ama Denizli hoca anlaşılan daha Denizli maçında şampiyonluk hesaplarını Play-off’a bıraktı.


 


Oyuncu değişiklikleri garip çelişki, maçın başında ki tercihlerinden daha berbattı.


 


***


 


Şampiyonluk aslında hiçbir takıma bu kadar güzel altın tepsiyle sunulamazdı. Rakipler yine kazanamadı. Ancak şampiyonluğa oynayan bir takımın son 2 haftada ki 5 puanlık kaybının açıklaması da olamazdı. Zaten tribündeki haykırışın da bunun ile yakın ilişkisi olması, dün akşamın en hazin sonuydu.  


 


***


 


Aslında maçın bütününe bakarsanız, Gaziantep Büyükşehir beklenen mücadelesini ortaya koydu. Eskişehirspor beklenmeyen... İlk dakikalarda Eskişehirspor kısık sesliydi de, Gaziantep gol diye haykırıyordu sanki. Konuk ekibin daha istekli başlamasına karşılık, Eskişehirspor’un sabır işçisi olduğunu düşündüm de, kanatlar çalışmıyordu. Meye’nin umarsız bir hali vardı. Bilal Aziz’in kanadı işlek koridordu. İlk yarıda Bruno sahada yoktu. Hürriyet yine mücadele gücüyle kendine yakışan bir oyunun içindeydi.


 


***


 


İkinci yarıda verilen mücadelenin kazanmaya yetmediği anlarda, Eskişehirspor’un kendi rüzgarında savrulduğunu gördük. Mustafa Denizli’nin Kaan hamlesinin yine geçersiz kaldığına şahitlik ettik. Son dakikalardaki doğaçlama gelişen yapay baskının bir şey getirmesi mümkün değildi zaten... Sadece heyecan getirdi o kadar!


 


***


 


Ne diyebiliriz ki. Böyle günlerde aşka dahil. Eskişehirspor’u sevmek, böyle günleri de sevmeyi gerektiriyor. özellikle de son iki sezondur…


 


 Taraftar dediğin de dünkü Eskişehirspor taraftarın yaptığı şekilde ağaç gibi dimdik olmalı her daim. Maçlar hangi sonuçla biterse bitsin, gözleri geleceğe açık olmalı... Umudunu hep korumalı. "Kazandığında sevmiyorum seni, kaybettiğinde sevdiğim kadar" demeli.


 


çünkü aşk her şeyden büyüktür... Eskişehirspor sevdası da hiçbir sevdaya benzemez... Kaybederken bile…


 


Keşke futbolcular ve yöneticiler de bu aşka taraftarlar kadar sadık kalabilse... Keşke...


 


***


 


Kendi adıma Play-Off için kiminle karşılaşacağımızın hesabını yapmıyorum. Takımın başında hesap uzmanı bir teknik adamımız var zaten. Bunun toplama çıkarmasını da O’na bırakıyorum.


 


Fakat hangi hesabı yaparsa yapsın! Yeter ki Eskişehirspor’u şampiyon yapsın…


 


Ama şunu da unutmasın.


 


Bu saatten sonra 2 kere 2 artık yalnızca 4 yapmıyor…


 


Hesap kaymasında bir kulübün geleceği kayboluyor.


 


Bilmem umurunda mı sayın Denizli?


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi