Sezonun ilk yarısını galibiyetiyle kapatmak güzel oldu. Böylece hem Denizli maçının yaralarını sardık, hem de devre arasına şampiyonluk umutlarımızı koruyarak girdik. Bilindiği üzere Futbol Federasyonu bu sezon ilk devreyi bir maç kısa tutarak 16 maç üzerinden oynattı. Bu 16 maçlık periyotta 28 puan toplayan Eskişehirspor ilk yarıyı 3.ncü sırada tamamladı. İnsanın aklına Göztepe maçında silinen 3 puan geliyor. O 3 puan silinmeseydi ilk yarının lideri Eskişehirspor olacaktı.

Evet, ilk yarıyı değerlendirecek olursak sahada sergilediğimiz oyunu eleştirmek mümkün. Kötü oynayıp puan kaybettiğimiz maçlar oldu. Keza kötü oynayıp kazandığımızda... Genelde istenilen seviyeye bir türlü çıkamadık. Bana göre en iyi oynadığımız maç Adana Demirspor maçı, en kötü oynadığımız maç ise Denizli maçıydı. Birinde neredeyse rakibe gol pozisyonu vermezken, diğerinde yediklerimiz haricinde bir o kadar daha pozisyon verdik. Boffin gibi performansının üstüne çıkan futbolcularımız olduğu gibi, bir türlü istenilen performansı veremeyen futbolcularda oldu. Öyle ki sezon başında ilk 11'de sahaya çıkan bazı futbolcuların, son maçlarda ilk 18'de bile olmaması ilginçti. Ancak ilk yarı adına esas konuşulması gerekenler saha dışında yaşananlar oldu. Evet, Eskişehirspor bu sene saha içi kadar, saha dışında da mücadele veriyor. Bunu dikkate almadan ilk yarıyı değerlendirmek yanlış olur. Bir önceki yönetimin hataları ve maddi sıkıntılar yüzünden elindeki futbolcuların neredeyse tamamını kaybeden, başta bankalar olmak üzere faktoring şirketlerine, spor malzemelerini veren firmaya, diğer kulüplere, esnafa, futbolculara, teknik adamlara, hatta kendi kulüp çalışanlarına, kısaca uçan kuşa borcu olan, her gün icra ve avukatlarla uğraşan Eskişehirspor'un çektiği sıkıntıları kimse unutmasın. Bir nebze de olsa katkı olsun diye izlemeyeceği maça hatıra bilet bastırıp satın alan taraftarın topladığı paralara gelen hacizleri de... Bunun yanı sıra kendi sahasındaki ilk dört maçı seyircisiz, beşinci maçı ise Ankara da oynamak zorunda kaldığımızı ve birçok maçta bariz hakem hataları yüzünden yaşadığımız puan kayıplarını da hatırlayalım. Sonra Göztepe maçında olanları ve silinen 3 puanımızı da. Yine de Eskişehirspor bu kayıpların çoğunu telafi etmeyi başardı ve zirveden kopmadı. Bütün bu sıkıntılara ve yaşanılanlara rağmen pes etmeyerek sadece liderin 3 puan gerisinde olmak bana göre ilk yarı için büyük bir başarıdır.

İlk yarı öyle ya da böyle geçti ama Eskişehirspor için sıkıntılar henüz bitmedi. Bu sıkıntılar devam ederken gerçekten bizi çok zor bir ikinci yarı bekliyor. Ara transfer döneminde rakiplerimiz kadrolarını takviye ederken biz hala transfer yasağının gelip gelmeyeceğini, takımdaki bazı futbolcuların ayrılıp, ayrılmayacağını konuşuyoruz. Evet, mutlaka takıma takviye yapmak lazım ama federasyondaki bekleyen dosyaları çözüp transfer yasağı sorununu aşabilecek miyiz? Yolun yarısına kadar geldik, İnşallah diğer yarısını da geçer ve sonunda bir mucizeye imza atarız. Şampiyon olursak buna mucizeden başka ne denir ki...

Kötü bir yılı geride bırakıyoruz. 2016 yılı yaşattığı acı ve üzüntülerle çok sevimsiz bir yıl oldu. 2017 yılının en başta ülkemize huzur ve barış dolu günler getirmesi dileğiyle tüm Eskişehirspor sevdalılarının yeni yılını kutlarım.