Birgün cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han (1495-1566) Büyük Mütesavvuf Yahya Efendi Hazretlerine bir hattı şerif gönderdi ve “Ağabey (Kanuni ile Yahya Efendi süt kardeştirler) Sen ilahi sırlara vakıfsın bilirsin. Kerem eyle de bize Osmanoğullarının akıbetinin ne olacağını haber ver. Nesli kesilip yok mu olacak. Yok olacaksa bu hangi sebeptendir?” diye sual etti.
Hattı Şerifi (nameyi) okuyan Yahya Efendi Hazretleri eline kalem kağıt alıp “Kardeşim! Neme gerek” diye iri harflerle yazıp Kanuniye gönderdi.
Kânûnî, Yahyâ Efendi’den gelen mektubu okuduğunda hayretler içinde kalmış, fakat birşey anlamamıştı. Derhal bir vasıta hazırlanmasını emretti ve bu bilmece sözün manasını anlamak için Beşiktaştaki Yahya Efendi’nin dergahına geldi. Yahya Efendiyi görür görmez;Ağabey! Ne olur gizlemeyip sualime cevap veriniz. Biz de ona göre hareket edelim” dedi. Yahya Efendi bunun üzerine tebessüm edip, biz cevap verdik. Bu sözümüzü anlayamamıza şaşarız” dedi. Kanuni “Nasıl deyince Yahya Efendi şöyle buyurdu;
“Zulüm, haksızlık yayılsa, işitenler de; ‘Neme gerek!’ dese ve onu önlemeye çalışmasalar, sonra koyunu kurt değil de çoban yese, bilenlerde bunu söylemeyip gizlese, fakirlerin, muhtaçların, gariplerin feryadı göklere çıkıp bunları taşlardan başkası işitmese, işte o zaman felâkettir. Neslinin o zaman yok olmasından korkulur. Hazinelerin boşalır. Askerin itaat etmez olur ve yolundan gitmezler. Yok olmak mukadderdir.” (İhlas Yayınları Osmanlı Padişahları 1, Sh: 392)
2015 yılının ilk haftasında Fransa’da Paris’te yayınlanan Charlie Hebdo isimli mizah dergisinde Hz.Peygamberimize (a.s) hakaret için yayınlanan karikatürleri hazmedemeyen Cezayir asıllı Fransız vatandaşı olan müslüman Kuaşi kardeşler derginin yönetim binasını basıp yazar çizer on iki kişiyi öldürüp kaçıyorlar.
Dünyada büyük yankı uyandıran bu olayda batı Hıristiyan dünyası İslam alemini hedef alarak çok çirkin laflar ettiler ediyorlar. Batı, güya terör nefret yağdırır görünüyor ama gerçekte hedef müslümanlardır.
Hz.Rasülü Ekrem (a.s) hakkında yayınlanan hakareti karikatürler ülkemizde ve İslam dünyasında büyük halk kitleleri tarafından şiddetle telin edilmişlerdir. Batı Hıristiyan alemi yaşadıkları krizler sebebiyle müslümanlara sataşmak için bahaneler mi arıyor? diye akla geliyor.
Bu çirkin karikatürlerin yayınlanması İslam dünyasanı kalbinden hançerlemiştir. Umarız bu olay Müslümanların uyanmasına vesile olur.
Sevgili Peygamberimiz (a.s) bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurur;
“Kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse kalbiyle (o kötülüğe) buğz ederek lanet etsin” (Müslim İman 78, Tirmizi Nesei Riyaz cilt 2,sh:71)
Bu Hadis-i Şerif Müslümanları evvela şuurlu bilinçli olmaya davet ediyor. Dinimize, Mevlamıza ve Efendimize yapılan çirkin saldırılara karşı çok dikkatli olmakla birlikte ilmi, hukuki ve etkili cevaplar vermeliyiz. Kaba kuvvetle cevaplarla suçlu duruma düşmemeliyiz.
Evvela milli ve dini birliğimizi muhafaza etmeliyiz. çok çalışarak iktisadi yönden güçlü olmalıyız. Ulül emri ve kanaat önderlerini dinlenmesini bilmeliyiz. Düşmana, düşmanın silahıyle hatta daha üstünüyle mukabele edilmelidir.
Sevgili Peygamberimiz (a.s) bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyurur;
“El cihadü madın ila yemvil kıyame” (Buhari) Cihat (düşmanla savaş) kıyamete kadar devam edecektir. Savaş hep topla tüfekle kılıçla olmaz. Basın yoluyla yapılan savaşta kılıçın yerini kalem almıştır. Soğuk savaşta basın, gazete, dergi köşe yazıları artık insanları daha iyi yönlendiriyorlar. Son on yılda ülkemizin kalkınması büyük yatırımlar yaparak iktisaden güçlenmesi batının rahatını kaçırıyor. İslam ülkelerinin Türkiyemizi önder kabul ederek desteklemeleri ortak yatırım yapmaları batıyı çok düşündürüyor. Yahya Efendi hazretlerinin Kanuni’ye verdiği “Neme Gerek” cevabında anlamamız gereken dersler var... Dinimize, vatanımıza, mukaddesatımıza yapılan saldırılan karşısında Neme gerek, bana ne, beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın beni ilgilendirmez diyemeyiz, dememeliyiz...
Hoşçakalınız.