DUANIN USUL VE KABUL ŞARTLARI-1


Şubat ayında Haram, Günah ve Tevbe konularını işlemişken, araya 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bu yazıların devamı özelliğindeki "Dua" ve "Şefaat" konularına ara vermiş ve "Kur'an'ın Kadını Koruduğu"na yönelik yazılara yer vermiştim. Bugünkü yazıda Dua konusunu işleyeceğim.
Niyaz kelimesi şeklinde de ifade edilen Dua etmek, Allah ile sohbet etmek, dertleşmek ve ilahî bir yardım isteğinde bulunmak demektir. Dua, bir düşünce ve beyinde bir enerji oluşması demektir. İlahi sistem ile haberleşmemiz de gerek dua sırasında, gerekse başka herhangi bir durumda beynimizde oluşan düşünce enerjisi yoluyla olmaktadır. Dolayısıyla da duaya, bu enerjisinin etkilemesi ile bir nevi ilahi sistem ile insan arasında bir iletişim kanalını açıyor diyebiliriz (Mümin-60. Rabbiniz der ki; "Bana dua edip, ilahi bir desteği sadece Benden dileyin ki size cevap vereyim. Büyüklük taslayarak, sadece ve doğrudan Bana ibad etmekten /kulluğunuzu Bana belirtmekten kaçınan ve Ben'den başkasından ilahi bir yardım isteyenler ise, hor görülecekler ve Cehenneme gireceklerdir").
Dua, içten gelindiği herhangi bir anda doğrudan ve herhangi bir şekil şartı olmadan yapılabileceği gibi, namaz diye tanımlanan ritüelli ve belirli vakitlerde de yapılabilen bir uygulamadır. Bunlardan namazın kıyam, rüku ve secde şeklindeki hareketlerinin, selam verildikten sonra yapılacak dua etme anına konsantrasyonu sağlama amaçlı olduğunu, yani namazdaki rekatların esas hedefinin, Allah ile sohbetin bu dua anı olduğunu düşünüyorum. Bu konuda Hz. Muhammed'e "Ey Allah`ın Resulü! En ziyade dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?" diye sorulunca "Gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dualardır!" diye cevap verdiğine değinilmiştir." HYPERLINK "http://hadis.ihya.org/kutubusitte/ravi/23.html" Ebu Ümame- Kütubu Sitte-1762. Benzer açıklama Zumer-9 ncu ayette de yapılmıştır (Zumer-9. Böyle kişiliksiz ve nankör birisi ile geceleyin ayakta ya da secde ederek /duasını Namaz kılarak yapan ve Allah'ı içtenlikle anan, ahret endişesinin bilincinde olan ve Rabbinin rahmeti için yalvaran birisi, aynı olur mu?). Dolayısıyla Hz. Muhammed, bu ayete ilişkin pratik sözler söylemiş olmaktadır.
Bakara-60 ve İsra-11 nci ayetlerde de belirtilmiş olduğu gibi duanın başlanan bir işin olumlu ve hayırlı bir şekilde gerçekleşmesi için edilmesi dışında, ayrıca verilen nimetlere teşekkür amacıyla da yapılmasına Rum-36 ncı ayette vurgu yapılmıştır (Bakara-60. Bir defasında da susuz bir çölde giderken Musa, halkı için su ararken, dua ederek Bizden yardım istemişti....İsra-11. İnsan, düşünmeden ya da inatla, kendine göre iyi işler için dua edip çok arzu ederken, belki de çok kötü şeyleri çağırdığının farkına bile varamaz. Çünkü insan çok acelecidir /çabucak karar verendir. Rum-36. Çünkü daha önce belirttiğimiz gibi, insanlara bir olumluluk ve bolluk verdiğimizde onunla hemen sevinip kendi becerilerine bağlamaya ve Allah'ı unutmaya başlarlar. Fakat kendi yaptıkları yanlışlar yüzünden başlarına bir kötülük /sıkıntı gelince de, derhal umutsuzluğa düşerler ve bu sefer kendilerini unutup, Allah'ı hatırlayıp O'ndan ilahi bir yardım istemeye /dua etmeye başlarlar).
Kur'an'da çok sayıda ayette, Allah'a duanın her an yapılabileceği yanında, özellikle Güneş'in batışı, gece ve sabah Güneş doğarken yapılması üzerinde durulmaktadır (Vakıa-96. İşte bu nedenle de Yüce Rabbinizi her an tespih edin /anın, sadece O'na kul olduğunuzu ifade edin /ibad edin ve sadece ondan ilahi yardım isteyin). Doğal afetlerin oluşma vaktinin gece ve sabaha karşı olması gibi, Kur'an'ın da Kadir gecesi indirilmeye başlanması bu ikazı doğrulamaktadır. Bu ikazın, Güneş'in elektromanyetik etkisinin gündüz vaktinde, beynimizden yayılan düşünce enerjisi şeklindeki duanın, ilahî kayıt sistemine ulaşmasının önünde parazit yapıcı etkisi nedeniyle olduğu düşüncesindeyim. Çünkü bizim ilahî görevlilerle haberleşmemiz, konuştuğumuz sözlerle değil, beynimizde oluşan düşünce enerjisi yoluyla olmaktadır (Taha-130. Ya Muhammed! Tebliğ ettiğin gerçekleri inkâr edenlerin sözlerine karşı sabırlı ol. Onlara aldırma ve Güneşin doğuşundan ve batımından önce olduğu gibi, ayrıca gecenin bazı anlarında ve günün uygun vakitlerinde de Rabbini tespih ederek /O'nu anarak yücelt. Böylece Allah'ın rızası üzerinde olup inkâr etmişlerin can sıkıcı sözlerine karşı rahatlayabilesin). İlahî kayıtlamaya da sürekli düşünce enerjimiz gittiğinden, Kaf-16 ncı ayette, Allah'ın bize şah damarımızdan daha yakın olduğuna ve her an da düşüncelerimizi bildiğine değinilmiştir (Kaf-16. Yemin olsun! İnsanı Biz yarattık ve nefslerinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu da çok iyi biliriz. Çünkü biz insana şah damarından daha yakınız ve bu nedenle de içinden geçeni biliriz). Bu nedenle dua, Güneşin parazit oluşturucu etkisinin olmayacağı gece yerine gündüz yapılacaksa, düşünce enerjisinin çok güçlü olma gereği, daha ön planda olacaktır.
Şunu da özellikle vurgulamam gerekli ki, dua ederken kesinlikle olumsuz bir kelime kullanılmamalıdır. Çünkü kullanılacak olumsuz bir kelime, örneğin "Allah kazadan korusun" demek, olumsuz olan kaza kelimesini kullanmış olmak demektir. Bunun yerine "Allah sağlıklı bir yolculuk nasip etsin" veya "Yolunuz açık olsun" gibi olumlu temennili olsun.
Edilen bir duanın kabul edilmesinin bazı şartlara tabi olduğuna, yoksa boşuna olacağına Kur'an'da değinilmektedir. Bu şartlar başlıca şunlardır:
Dua ederken doğrudan ve sadece Allah'a dua edilmeli ve araya canlı veya ölmüş bir insan, hayvan veya herhangi bir eşya, madde konulmamalıdır (Fatiha-5. İbad edilecek /kulluk yapılacak ve ilahî yardım için dua edilecek olandır Allah. İnşirah-8. Ve işlerin için uğraş verirken, ilahi bir yardım isteyeceğin zaman yalnızca Rabbinden iste /O'na yönel ve her uğraşında Allah'ın rızası hep önceliğin /hedefin olsun. Zumer-54. Bu nedenle bir azap gelmeden sadece Rabbinize yönelin ve sadece O'na içtenlikle teslim olun. Ve ilahi bir yardım için dua eder ve beklerken, O'ndan başka hiçbir şeyi aranıza koymayın ve öncelik de vermeyin. Aksi takdirde dua etseniz bile ilahi herhangi bir yardım göremezsiniz").
Haftaya aynı konuya devam etmek üzere. İnşallah!
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi NÖVAK Vakfının "SON DAVET KUR'AN (Kısa tefsirli tercümesi)", "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL" ve "OKU! KONULARINA GÖRE KUR'AN AYETLERİ" kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 5 NİSAN 2017 Çarşamba günü saat 17.30-19.00 da ise Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "KUR'AN SOHBETLERİ"ne inşallah devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi