KURBAN SADECE HAC'DA FARZ, DİĞERİ GELENEKSELDİR - 2

Cahiliye döneminde Hac için gelenler, kestikleri kurbanlarının kanını Kâbe'nin duvarlarına, putlara ve etraftaki dikili taşlara sürer, etlerini de taşlara serip teşhir ederlerdi. Hac-37 nci ayet ile cahiliye dönemi insanlarının, putlara ibad /kulluk edip Allah'a yaklaşmakta olduklarını düşünme gelenekleri iptal edilmiştir. Yine, ete, kana ve bunların miktarı gibi şekilsel ibad /kulluk etmelerden ziyade, takva içinde olmak, imanlı ve Salih /olumlu ameller /işler gerçekleştirmenin de ön planda olması gerektiği, dolayısıyla da   yapılan yardımın, amacına uygun fayda sağlayıp sağlamadığının önemsendiği vurgulanmaktadır (Hac-37. Ve şunu iyice bilesiniz ki, size Allah’ın rızasını kazandıracak olan kurbanlarınızın eti ve kanlarının azlık ve çokluğu değil, sizin içtenlikle Allah’a olan bağlılığınız ve takva içinde /muhkem-kesin hükümlere uyamamaktan korku içinde oluşunuzdur).


Hac sırasında kurban kesme hükmü, Hac-28, 34 ve Bakara-196 ncı ayetlere göre, Hz. İbrahim zamanında Allah'a teslim olmayı pekiştirmek ve Mekke'ye din eğitimine gelenler öncelikle, ayrıca çevre insanları muhtaç oldukları için gerekli kılınmıştır. Kurban kesmenin Hac yeri olan Mekke’nin dışına taşırıldığı şimdiki uygulama ise, önemli bir şeyi feda etmek, bir vazgeçilmezi vermek değil, maalesef sadece para ile kolayca satın alınan bir hayvanı kesmek demek olmaktadır. Bu da Müslümanların, "kolayca canlı kesen" imajı ile anılmasına yol açmaktadır (Hac-34. Bu kurallardan olan kurban kesmeyi, Kâbe’ye gelen bütün toplumlara, onlara rızk olarak verdiğimiz hayvanlardan keserken de Allah’ın ismini anmayı yerine getirmeleri için gerekli gördük. Böylece de, tek ilahınız olan Allah’a tam teslim oluşunuzu pekiştirmek istedik. Ya Muhammed! İşte bu şekilde içtenlikle teslim olanlara olumluluklarla karşılaşacaklarının müjdesini ver.


Bakara-196 ncı ayette, kurban kesme olayının sadece Hac için Mekke'de olanlar ile sınırlı olduğu ve herhangi bir nedenle gerçekleştirilemeyince, bunu diğer nüsuklardan /şekilsel ibad /kulluk etmelerden olan Oruç ile telafi ettirilmekte olduğu anlaşılmaktadır. Yani Kur'an'da, Hacı olana bile, Mekke dışında ve memleketinde kurban kesmeye müsaade edilmemektedir (Bakara-196…..Herhangi bir nedenle kurban kesemeyenler, Hac günlerinde üç gün, memleketine dönünce de yedi gün olmak üzere, toplam on gün oruç tutsun. Bu uygulama, ailesi Mescid-i Haram'ın /Kâbe’nin bulunduğu şehirde yaşamayanlar için geçerlidir). Kurbanın sadece Hac sırasında kesilmesini şu Hadis pekiştirmektedir; "Resulullah’a: "Hangi hac daha efdaldir?" diye sorulmuştu. "Yüksek sesle telbiye getirilip, kurban kesilerek yapılan hac!" diye cevap verdi- Ebubekir-i Sıddık- Kütubu sitte-1171).


Hac-29 ncu ayet ile Allah, Hz. İbrahim’i ikaz ediyor ve “İnsanlar, önce Kurbanlarını sadece Benim rızamı gözeterek kessinler ve doğrudan Bana dua edip, ilahi yardımı sadece Benden istesinler, sakın aramıza Kâbe’yi önce aramıza koyup ona dua edip Benden öyle yardım isteme hatasına girmesinler” demektedir. Yani Kâbe’nin bile bir putmuş gibi şirk-ortak koşma aracı olmaması için Hz. İbrahim örnek verilerek bütün insanlar ikaz edilmiş olmaktadır (Hac-29. İbrahim'e; “Kurbanı kestikten sonra da, temizlenmesi gereken yerlerini temizlesinler, daha yapmaları gerekenleri /diğer Hac kurallarını yerine getirsinler ve o eski güvenli evi /Kâbe’yi tavaf etsinler" diyerek insanlara bildirmesini istemiştik).


Hacı adaylarının Mekke'de kestikleri kurban, Hedy Kurbanı olarak isimlendirilmektedir. Zamanla da bu kurban kendi içinde Şükür Kurbanı, Ceza /Keffaret Kurbanı, Adak Kurbanı, İhsar Kurbanı ve Nâfile (Tatavvu’) Kurbanı olmak üzere 5 çeşit olmuştur.


Beşer /insan olarak güvensiz ve korkak yapımız yanında, her şeyi ve özellikle inançla ilgili olanı hemen abartmaya ve aşırılaştırmaya /ifratlaştırarak uygulamaya yatkınız. İşte bu özelliğimiz nedeniyle, atalarımızdan birileri de Kurban kesmeyi farzmış gibi Hac dışına da taşımışlar ve bu uygulama da daha birçok Kur'an dışı uygulama gibi gelenekselleştirilmiştir. Halbuki Bakara-196 ncı ayet ile Hacı olana bile, Mekke dışında Kurban kesmesine müsaade edilmemektedir.


Mekke dışında olan ve Allah'ın önermediği bu uygulama, insanlık tarihindeki uygulamaların bir nevi devam ettirilmesine dayanmaktadır diye düşünüyorum. Ve bunun temelinde yine insanın güvensizliği, güçsüzlüğü ve korku duygusu yatmaktadır. çünkü Hac dışındaki kurbanda, daima insanın şu düşünceleri etkili olmuş ve halen olmaktadır.   



  1. Hayranlık: İnsanlar çeşitli sebeplerle bazı şeylere (gök, ay, güneş, hayvan vs.) hayranlık duymuşlar, bu hislerini de o hayran oldukları varlıklara kurban sunarak dile getirmişlerdir.

  2. Şükran: Yeryüzünde çok çeşitli nimetlere sahip olma şansına erişen insan, bunları kendisine ihsan ettiğini düşündüğü Tanrı ya da Tanrılara kurban sunmak suretiyle, şükrünü ifade etmiştir. Yani kurbanı bir teşekkür vasıtası olarak düşünmüştür.

  3. Gönül Alma: İlkel dinlerde insanlar, Tanrı /Tanrıların gazabını dindirmek, ya da işlemiş oldukları suçların cezasından kurtulmak için kurban eyleminde bulunmuşlardır. Kurbanı bir tür gönül alma vasıtası olarak kullanmışlardır. Ne de olsa “Yarım elma, gönül alma” için yeterlidir.

  4. Pazarlık (Adak): İnsanlar bazı isteklerinin Tanrı /Tanrılar tarafından kabul edilmesini istemişler/ dilemişlerdir. Dilekleri yerine gelince de Tanrı’ya bu lütfunun karşılığı olarak kurban sunmuşlardır.

  5. Kefaret: İnsanlar yaptıkları fenalıklar ve işlemiş oldukları cürümlerin karşılığı olarak kurban eylemini gerçekleştirmişlerdir.


Tabi bu arada birçok kuruluşun rantı devam ettirme gayretlerini ve bu uğurdaki yaklaşımları ile inançlı insanlarımızın temiz duygularını istismar edici ısrarlarını da göz ardı etmemek gerekir.


Kurban bayramının, muhtaçların gerçek ihtiyaçlarının (Et, borç ödeme, çocuğunun giyecek veya okul ihtiyacının giderilmesi vs) Allah Rızası için karşılandığı ve onlara bayram sevincinin yaşatıldığı bir bayram olması dileklerimle.


NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi "SON DAVET KUR'AN (Tercüme)" ve "OKU! KONULARINA GöRE KUR'AN AYETLERİ" kitaplarında  bulabilirsiniz.


NOT-2: 6 Eylül 2017 çarşamba günü saat 17.30-19.00 da özdilek Sanat Merkezinde (Kanatlı AVM arkasında eski MİT merkezinde) Halka açık "KUR'AN SOHBETİ" nin 83 üncüsüne inşallah devam edeceğim.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi