KUR'AN'A GÖRE KUR'AN-4

Son 3 haftadır Kur'an'a göre Kur'an'ın ne olduğuna ve buna ilişkin benim saptadığım özelliklere değinmiştim. Bugün de kaldığımız yerden devam edelim.



  • Kur'an, muhkem /evrensel, zaman üstü ve tartışmasız değişmez ana hükümlerinden bazılarının çift katmanlı yedi anlamlı olması nedeniyle, her okuyanın kapasitesi oranında yararlanacağı bir kitaptır (Hicr-87. Yemin olsun, Biz Sana kendi içinde de ikili /çifter /Mesani katman halinde yedi anlamı çözme yeteneği ve (Bu özellikli olan değerli) Kur'an'ı /Kur'an-el Aziym'i verdik). Mevlana Kur'an'ı, donanmış bir sofraya benzetmiş ve “Sofra gibi Kur’an’ın da yedi manası vardır; alelâde halk da ondan doyar, halkın bilgide, irfanda ileri gelenleri de" demiştir (Mesnevi Cilt-3, 1895). Her kişi, kendi akıl, anlayış ve bilgi kapasitesi çerçevesinde, Kur'an'daki ilahi sistem ve kâinat bilgilerini değerlendirebilecek ve çift katmanlı 7 anlam içinden kendine uygun anlama göre Kur'an'dan mutlaka yararlanacak demektir. Böylece de Kur'an'ı okuyan insan sayısı kadar Allah, ilahi sistem ve Evren'e ilişkin bilgi ve zanlar söz konusudur diyebiliriz. Her anlamını eksiksiz kavrama özelliğinin sadece Hz. Muhammed'de olduğunu düşünüyorum.  


       Yine bilinmesi gerekir ki Kur'an, kelimeleri düz mantıkla değil, içinde gizledikleri gerçeklere göre dizer. Doğruyu /gerçeği işaret eden muhkem /kesin bir hükmü de bir yanlış veya doğru kelime veya anlamın içinde gizler. Bu nedenle de düz okumakla değil, Müzzemmil-4 te olduğu gibi düşüne düşüne okunarak anlaşılmayı önerir.



  • Kur’an, Kendisini en iyi tefsir eden kitaptır (Furkan-33. Böylece de şirk koşarak küfre sapmış olup Seni red edenlerin sordukları her sorunun cevabını en doğru bir şekilde açıklayacak /tefsir edecek olan Kur’an’ı indirmiş oluyoruz).

  • Kur’an, seneden seneye sadece Ramazan ayında okunacak bir kitap değildir (Bakara-185. Ramazan ayı, insanları doğruya yönlendirici /Hüda /hidayete erdirici, doğruyu yanlıştan ayırmanın apaçık ve kesin hüküm olan kurallarını içeren  Kur'an'ın /Furkan'ın indirilmeye başlandığı aydır. Kim Ramazan ayında uygunsa, oruç tutsun). Ayetten de anlaşılacağı gibi, Kur'an Ramazan ayı boyunca indirilmemiştir. Sadece ay içindeki bir gecede indirilmeye başlanmıştır ve bu gece Kadir Gecesi, yani ölçülendirilme ve değerlendirilmenin, Kur'an'ın indirilişinin başlanmasının uygun bulunduğu gece olduğu için bu isim ile tanımlanmıştır (Kadr-1. Biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik. 2. Ya Muhammed! Kadir gecesi ne demektir bilir misin? 3. Kadir gecesi, bin aydan daha kıymetlidir /mübarektir /hayırlıdır. 4. çünkü o gece, Melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle kendilerine emredilmiş ve belirlenmiş olan işlerini yapmak üzere dünyaya inip durdular). Bu nedenle de Kur'an, sadece Ramazan ayı ile sınırlanmak üzere okunan ve bu hızlı okuma ile sınırlanmayıp, tüm yaşam boyu hergün azar azar, ana dil ile okunmak üzere anlayarak, üzerinde düşünerek ve en sonunda benimseyerek okunması gereken bir kitaptır. Buna karşılık anlaşılmayan ve ana dil olmayan bir dilde okunması ancak duygusal bir hatim sağlar. Hâlbuki Kur'an'ın istediği anlayarak hatmetmek olmaktadır. Keşke halen önem verilerek uygulanmakta olan Kur'an Kursları da ya Arapça ile birlikte mutlaka Türkçe anlam veya sadece Türkçe anlam ve hatim eğitim kursları olarak uygulansalar.

  • Kur’an, çelişkisiz bir kitaptır (Nisa-82. Kuran'ı iyice anlayıp, bildirdikleri üzerinde düşünerek okusalar ya? O zaman, Kur’an’ın Allah'tan değil de Seni suçlamakta oldukları gibi, bir kişinin yazdığı bir kitap olduğu iddialarına yönelik kesinlikle birçok çelişki bulurlardı). Ayetten de anlaşılacağı üzere, ne kadar titiz davranılsa bile, insan yapısı herhangi bir kitapta, hele böylesi din temelli olanda mutlaka hatalar ve çelişkiler bulunur. Hâlbuki Kur'an gibi Allah ve İlâhî sistem kaynaklı olanda, insan müdahalesi olmadıkça herhangi bir hata veya çelişki söz konusu olamaz. Kur'an'a yönelik çelişki veya çelişkiler olduğu veya nesh edilme konusunda bilgiler bulunduğuna ilişkin görüş belirtenlerin, hatta kitaplar yazmış olanların bu yaklaşımının Kur'an'a tam hakim olamamaları temelli olduğunu ve bu nedenle yanlışa sapmış olduklarını düşünüyorum.

  • Kur’an’a, alimler daha çok iman edecekler (Sebe-6. Kendilerine ilim vermiş olduklarımız, Rabbinden Peygamber'e indirilen Kur'an'ın gerçek /hak olduğunu bilirler, ayrıca onları üstün ve tek hamd /teşekkür edilecek olan Allah'ın bildirdiği muhkem /değişmez ana hükümlerine uymak olan doğru yoluna yönelttiğini de mutlaka fark ederler). Burada kastedilen âlim, Evren'e ilişkin bir yönü ile araştırma yapan ve bunu meslek edinen demektir. Yoksa sadece Kur'an'ı anlama ve anlatmayı meslek edinmiş bir grubun varlığının Kur’an’da kabul edilmediğine 31 Ağustos 2017 tarihli köşe yazısında değinmiştim. Kur'an'da âlimlerin önemine ve farklılıklarına ilişkin çok sayıda yaklaşım ve açıklama bulunmaktadır. örneğin Yunus-62 ve Hac-54 ncü ayetlerde imanlı olan âlimin Allah'ın dostu /velisi olduğu, Fatır-28 ve Ankebud-49 ncu ayetlerde âlim olanın daha içten imanlı olacağı ve Al-i İmran-18 nci ayette de Allah'ın farkındalığına Melekler ve bilim adamının ancak varacaklarına, hatta Ankebud-43 ve Nisa-162 nci ayetlerde alimin, iman etmiş olandan daha öncelikli olduğuna vurgu yapılmıştır (Hac-54. Şeytanın vesveselerinin birer sınav aracı olduğunu bilen ilim sahipleri ise, şeytanın vereceği vesveselerine kanmayıp Kur'an'ın, Rablerinden gelen bir gerçek olduğuna iman ederler ve kalplerinde herhangi bir huzursuzluk da hissetmezler. Ve emin olsunlar ki Allah, iman etmiş ilim sahiplerini ve gerçekten iman etmiş bütün insanları sıratın müstakıyma /doğru olan orta yola kesinlikle yönlendirir. Ankebud-49. Gerçekte Sana vahyedilenler, Allah’ın yarattıklarında gizlemiş olduğu bilgileri bulma ile uğraşan bilim insanlarınca içtenlikle benimsenen Allah'ın ayetleridir. Ancak inkârları nedeniyle zulme sapmış cahillerden başkası ayetlerimizi reddetmez. Al-i İmran-18. Ey insanlar! Şunu da iyice bilin ki Allah eserleriyle, Melekler ve adalet ile doğruluktan ayrılmayan ilim sahipleri de elde ettikleri bilgilerle O'ndan başka ilah olmadığına şahitlik eder /ispatlar ve tasdik ederler. çünkü her şeyden üstün ve her şeye hâkim olan O'ndan başka ilah yoktur. Ankebud-43. Biz bu örnekleri insanlar ders alıp yararlansınlar ve doğru yola yönelsinler diye veriyoruz.  Ancak bu örnekle­rin ne demek istediğini, aklıyla düşünenlerden ve evren ile ilgili ilim /bilgi sahibi olanlardan başkası anlayamaz).


Dört haftadır, Kur’an’ı Kur’an ışığında yaptığım açıklamalarla  hem İslam dinini, hem de Kur’an’ı anlamamızın mümkün olduğunu gördük. Kalın sağlıcakla.


NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi "SON DAVET KUR'AN (Tercüme)" ve "OKU! KONULARINA GöRE KUR'AN AYETLERİ" kitaplarında  bulabilirsiniz.


NOT-2: 4 Ekim 2017 çarşamba günü saat 17.30-19.00 da özdilek Sanat Merkezinde (Kanatlı AVM arkasında eski MİT merkezinde) Halka açık "KUR'AN SOHBETİ" nin 84  ncüsüne inşallah devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi