YASAK MEYVE SUÇUNU ÂDEM İŞLEDİ, EŞİ DEĞİL

 


 


Geçen hafta Adem ile Hz. İsa’nın Dünya’ya doğuşlarının aynı şekilde babasız, fakat birer anne aracılığı ile olduğunu belirtmiştim. Bu hafta da yasak meyveyi yeme suçunu işleyene değineceğim.


 


İblis hariç diğer bütün Meleklerin Âdem ve nesline yardımcı olmayı kabul etmeleri üzerine, Âdem ve ilk doğan nesli, gerçek Cennet yaşamlarına gönderilmeden önce meyve yasağı konarak yemek yeme, ölümsüz bir yaşam hayali ve İblis ile Cinlerden ona uyup şeytan ismini alanları düşman görmesi sınavlarına Cennet öncesi bir ortamda tabi tutuluyorlar.


 


Bakara-35. Allah Âdem’e: "Ey Âdem! Eşinle birlikte bu Cennet’te /bahçede kalın ve tüm nimetlerinden bol bol yiyin ve özgürce ya­şayın. Ancak şu ağaca /şecere yaklaşmayın ve size yasakladığım meyvesinden yemeyin. Dikkatli olun. çünkü bu buy­ruğumu tutmazsanız, kendinize yazık etmiş ve zalimlerden olmuş olursunuz!" diyerek de tembihledi.


 


Bir süre sonra yasak meyveyi yemek ile ölümsüzlüğe kavuşma hırsları ve şeytanı düşman görme sözünü tutamayan Adem ve ona uyan eşi, sınavdan başarısız oluyorlar. çünkü şeytan, Adem’in olumsuz nefsleri uyanınca ona vesvese fısıltıları göndermeğe ve kandırıp kabul ettirmeye başlıyor.


 


A’raf-20. Şeytan, Âdem ve eşinin içlerinde gizlenmiş olumsuz hırs ile yemek yeme (veya cinsellik düşüncesine ait) nefslerinin uyanması üzerine, kendilerine musallat olup sinsice telkinde bulunarak “Rabbinizin ikinize bu ağacın /şecerenin meyvesini /cinselliğini yasaklamasının sebebi, ikinizin birer melek ve ebedi yaşamlı olmamanız içindir" deyip kandırmaya başlamıştı.


 


Taha-115. Yemin olsun ki Biz Adem’i ilk yarattığımızda, şeytanın kendisine düşman olduğunu bildirip tembih etmiş ve uyarılarımıza uyacağına dair de söz /ahid almıştık. Ama Adem, Allah’a vermiş olduğu bu sözünü sonra unuttu ve şeytanın kandırmasına karşı koyma dirayetini gösteremeyip ona uydu.


 


O zamana kadar Hermafrodit vücutlu olan Adem ve eşi ile çocuklarının gizli olan cinsel uzuvları açığa çıkıp görünür hale geliyor ve utanıp yapraklarla örtüyorlar.


 


A’raf-22. Böylece şeytan, Âdem ve eşinin, uyanan olumsuz nefslerinden hırsı kullanmak üzere gururlarını okşayan yalanlarıyla onları aldatmıştı. İkisi birden yas­aklanmış ağacın /şecerenin meyvesinden /cinselliğinden yiyince, erdemlilik elbiselerinin kaybolduğunu /olumsuz nefslerine ait düşüncelerinin açığa çıktığını ve bedenlerinin de çırılçıplak, cinsiyet organlarının da açığa çıkmış ­olduğunu hissetmişler ve utanma /pişmanlık duygusuna kapılmışlardı. Açığa çıkan cinsiyet nefslerine ait cinsel organlarını da bahçe yapraklarıyla örtmeye başlamışlardı. Bunun üzerine Rableri kendilerine, “İkinize, o ağaca /soya /toplumun ortak malına yaklaşmayın" diye uyarmamış m­ıydım? Ve şeytanın sizin düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?” diye onlara suçlarını hatırlatınca,


 


Halbuki Adem’e, başarılı olursa gönderileceği asıl Cennet’in özellikleri hakkında bilgi verilmişti.


 


Taha-118. "çünkü asıl Cennet, acıkmayacağın ve çıplak kalmayacağın bir yerdir". 119. "Ayrıca orada ne susuzluk çeker, ne de güneşin sıcaklığından rahatsız olursun” diyerek uyarmıştık.


 


Yasak meyveyi yiyerek Allah’a vermiş olduğu sadakat sözünde durmayınca, suçu için Adem tevbe edip Allah’tan af edilsin diye dua ediyor.


 


A’raf-23. Adem "Rabbimiz, biz buyruklarını tut­mayarak yanlış yaptık /nefsimize zülum ettik. Bizi affetmez ve rahmet etmezsen peri­şan olmuşlardan /kaybetmişlerden oluruz" diyerek af edilmeleri için dua etmeye başlamıştı.


 


Ancak Allah, suçu işlemiş olan Adem’i kısmen af ediyor ve yine bir ceza olarak daha önceki ilkel neslin yaşamış olduğu Dünya’ya yine nefs derslerinden sınava tabi tutulmak üzere, fakat önceki nesilden farklı olarak Evren bilgisi yüklenip ilim yapması sorumluluğu da verilerek geri gönderiliyor.


 


A’raf-24. Bunun üzerine de Allah onlara, "Bu hatanızdan dolayı birbirinize şmanlar olarak bulunduğunuz yeri (alt Cennet’i) terk edin. Belirlenmiş süreye kadar da sizi gönderdiğimiz yeryüzünde yerleşip, kendi çabanızla geçineceksiniz". 25. "Ve orada /yeryüzünde yaşayacak, orada ölecek ve ora­dan yeniden diriltileceksiniz /çıkarılacaksınız" diyerek dualarını /tevbelerini tamamen kabul etmemişti.


 


Tin-5. Fakat sonra insanı saptığı yanlış yolun karşılığı olarak, aşağıların aşağısına geri gönderdik.


 


A’raf-24. Ayette görüldüğü üzere, Ademoğullarının birbirlerine düşman gruplar oluşturacakları vurgulanmış ve bu süreç halen devam etmektedir. Böylesi bir yaratılış, esasında düşmanlıkları yenme ve barışa ulaşma sorumluluğunu vermektedir. Bu yönde aşırı düşmanlık aşamalarına ulaşılınca, zaman zaman bu aşırılıklara sapmış olan insan toplumlarına müdahale edilmiş, yok edilip yerlerine yeni toplumlar oluşturulmuştur.


 


A’raf-172. Rabbin, her ne zaman Âdemoğullarının bellerinden soylarını çıkarmayı /insan neslini oluşturmayı kararlaştırdıkça, onlardan kendi nefsleri için söz alır ve birbirlerine birbirlerini şahit tutarak; "Elestü birabbikum - Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?" diye sorunca, "Evet, şahitlik ediyoruz, Sen bizim Rabbimizsin - kalu belâ” derler. Biz bu işlemi, son kıyamet /hesap gününde, "Biz bunu bilmiyorduk" demeyesiniz diye yapıyoruz. 


 


Adem ile başlatılan Ademoğulları nesli, bu defa düşman gruplar oluşturmama sorumluluğu ve sınavında olmalarına rağmen, maalesef bugüne kadar bunu başarabilmiş değildirler. Ancak sevindirici ve ümit verici bir durum, eski savaşlar ülkeler arasında olurken, son yıllardaki savaşlar artık bölgesel ve gruplar arası seviyeye gerilemiş bulunmaktadır. Bu gelişme, inşallah ileriki yıllarda insanların barış ve hoşgörülü olacağı halifeliği başarmalarını sağlayacaktır.


 


 


 


NOT-1: Şu kitaplarımın gelirleri ile Eskişehir Tıp öğrencilerine burs veriyoruz. Almanızla bize destek olursanız, öğrenci sayımız artacaktır: "DİN VE BEYİN", "TüRKçE KUR’AN", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "İSLÂM’IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL", "OKU! KONULARINA GöRE KUR’AN AYETLERİ" ve "KUR’AN’IN KULU KöLESİ MEVLANA".


 


NOT-2: 1 NİSAN 2018 PAZAR GüNü SAAT 14-16 arasında Mecidiyeköy’de Okan üniv. yanında Bousier Otel Konferans salonunda inşallah “Kur’an’a göre Sohbet-3” te olacağım.


 


NOT-3: 4 NİSAN 2018 çarşamba günü saat 17.30-19.00 arasında özdilek Sanat Merkezinde inşallah halka açık "KUR’AN SOHBETİ" nde olacağım.


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi