İç Saha Avantajı Denen Futbol Şiddeti

Futbol takımlarının isimleri önemli değil. Ama Perşembe akşamı yarıda kalan futbol maçında toplumun rahatsız edici bir yüzünü bir kez daha gördük. Daima futboldaki gerginliğin yaratıcılarından birisi olan ‘bazı’ yandaş futbol medyasının bir ‘dedektif’ hassasiyetindeki maç sonrası yorumları olmasaydı bunları yazmayabilirdim. “Neymiş efendim?” bazı art niyetli kişiler seyircilerin arasına yerleşip sahaya yabancı madde atmışlar. Yahu, bunlar ‘kötü niyet kadrosunda’ mı yer alıyorlar da, aynı manzaraya neredeyse her maçta görüyoruz? Futbol alanında gördüğümüz fanatik şiddet, toplumun bulunduğu halin sadece bir başka yansımasıdır. Bu şiddet türünün kadını öldüren veya ona eziyet eden veya doğa ve sokak hayvanlarını katleden, çocuklara tecavüz eden, sorunlarını şiddet yoluyla çözmeye çalışan, devleti soymak için başka odaklarla ittifak kuran zihniyetten ne farkı var? Stadyumda yabancı madde atan ve insanların yaralanmasına neden olan kişiler “Bunlar bizim taraftarımız değil” şeklinde açıklanabilir mi? Neredeyse tüm statlarda gördüğümüz bu fanatik ruh kimin taraftarı?


 


çok sayıda nedenden dolayı toplum, ruh hali bozuk bir noktaya geldi. Her vesile ile bu ruhsal arızaların görünümlerini yaşıyoruz. Futbol da bunun en iyi bilinen sahnelerinden birisini oluşturuyor. Futbol yorumcularının, ne yaptığını bilmez futbol yöneticilerinin taraftarları tahrik etmeleri ile konu içinden çıkılmaz hale geliyor. Ama ne yazık ki, konuşan konuştuğu, yapan yaptığı, tahrik eden ettiği ile kalmaya devam ediyor. Stadyumların kapı girişlerinde sıkı denetim yapılmasına rağmen bunca yanıcı, yakıcı ve patlayıcı madde nasıl olup da futbol alanlarına girebiliyor? Tüm bunlara bir son vermenin zamanı çok geçti.


 


Futbol alanlarında sıklıkla gözlediğimiz iki ilişkili olgudur fanatizm ve şiddet. Fanatik taraftarlar, stadyumların koltuklarını kırıp oyun alanına atarlar; sahaya girip hakeme ve karşı takımın oyuncularına saldırırlar. Oyunun ‘kazan – kaybet’ mantığını bir yana bırakıp adeta kan içmek istercesine çılgın bir saldırıdır bu.


 


Fanatik Şiddet


Fanatik şiddet, her zaman futbol alanında gerçekleşmez. çoğu zaman bu saldırganlığa oyunun diğer azmettirici aktörleri de katılırlar: Kulüp yöneticileri, takımların oyuncuları ve teknik kadro… Bu eylemde genelde göz kaçanlar da vardır: Kışkırtanlar ve hedef gösterenler… Bunlar, çıkar sisteminin olağan bir parçası gibi durup adeta saldırı emrinin verilmesine ve uygulanmasına vesile olurlar. Bunu da adeta takımın mağduriyeti gibi ‘yüce’ bir misyon adına yaptıklarının düşünülmesini sağlamaya çalışırlar.


 


Futboldaki fanatik şiddetin arkasında gerçeklerin saptırılması vardır. Hakemin söz konusu takıma karşı olduğu fikri yayılır. Federasyonun ilgili takıma ‘düşmanca’ bir tavrı olduğu kulaktan kulağa fısıldanır. Fanatik şiddet, saldırı görevini yerine getirdikten sonra bu kışkırtıcılar, hiçbir şey olmamış gibi kendi ‘köşelerinde’ yaşamaya devam ederler.


 


Fanatizm, tanım olarak kişiyi bir din, düşünce, parti veya kulüp uğrunda aşırılıklara sürükleyen ‘kör tutku’ demektir. Bu taımda dikkat edilmesi gereken iki farklı var. Birincisi; öncelikle fanatizme neden olan bir ‘taraftarlık’ ruhunun bulunmasıdır. İkincisi; bu taraftarlığın bir ‘kör tutku’ halini almasıdır. Dolayısıyla fanatizm, akıl dışılık demektir. Aklın egemenliği ortadan kalkınca da devamında şiddetin gelmesi normaldir.


 


Takımını Sevmek


İnsan, taraftar olmayı seçebilir ama fanatik olmayı seçmez. Fanatizm, kişinin cehaleti ile de ilgisi olmakla beraber fiziksel ve ruhsal özelliklerine uygun bir ruhsal bozukluk halidir. Fanatizm ‘iflah olması’ zor bir hastalıktır. Ama yine de tedavisi gerekir.


 


Kimi zaman fanatizmin arkasında başka gerçekler de bulunabilir. Kişiler, bazı eksiklik ve zafiyetlerini saklamak için fanatik bir görünüme bürünebilirler. Bunu saklamak için de bu tutum ve davranışlarını ‘milli, maneviyatçı, ahlaki’ görünümlerle üstünü örtmeyi tercih edebilirler. Genelde geçmişlerinde saklanacak eziklik, ayıplılık gibi sorunlu yanları olanların tercih ettikleri yöntemlerden birisidir fanatik şiddet.


 


Fanatizmi ve buna bağlı şiddeti, görmek için kendimizi spor alanlarına kilitlememize gerek yok. Yaşamın her kesiminde fanatiklerle karşılaşmak mümkün… Eğer çevrenizde fanatik teröristler görmekte zorlanıyorsanız, örneklerini televizyon programlarında veya gazete köşelerinde de bulabilirsiniz. Genelde incir çekirdeğini doldurmaz konularla zaman geçiren bu kişiler, kendi zafiyet ve eksikliklerine dokunan bir konu olduğunda canavar kesilirler; saldırırlar, saldırılması için hedef gösterirler. Görevlerini yerine getirirken kamu birimleri dâhil güç kullanımında kendilerine sınır tanımazlar. önüne geleni işaret ve ihbar etmekten geri durmazlar.


 


Fanatizm ve buna bağlı şiddet sorununun sadece şikâyet etmekle çözülemeyeceğinin farkındayım. Bu iş, sabırla ve azimle sürdürülebilir çalışmayı gerektiriyor. Fanatizme savrulmuş olanları kurtarmak belki de mümkün değil. Ama onlardan etkilenenlerin cehaletini gidererek daha saygılı, hoşgörülü ve empatik bir dünyaya ulaşabiliriz. Fanatiklere sadece acıyor, cehalete karşı insanca mücadele edenlere akıl, hızlı düşünce ve acil önlem gücü diliyorum.


 


Son sözüm de; yandaş futbol medyasına ve futbol yöneticilerine… Sizin ‘iç saha avantajı’ dediğiniz şey sadece bu toplumda şiddetin ve korkunun maddileşen bir başka türü… Bu ortamı ciddi anlamda yaratıyorsunuz; başka nedenler olsa da önce kendinize bakın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi