Kentin Hijyen Gerçeğini Görmek

Eğer bu eklentide resimler varsa, görüntülenmeyecekler.   Orijinal eklentiyi indir

Kentin Hijyen Gerçeğini Görmek
Kentin sabah sakinliği ile ilerleyen saatlerdeki kalabalığı ve yoğunluğu kent hakkındaki algılarımızı etkiliyor. Sabahın erken zamanlarında görebileceklerimizi gece saatlerinde fark etmiyoruz. Kentin hijyen gerçeği, sabahın sakinliğinde ortaya çıkıyor.

Hazır yemek ve hızlı yiyecek satan dükkânların kendi önlerinde yarattığı yağ ve tozdan oluşan kaldırım kirliliğini ancak sabahları görebiliyoruz. Cadde kenarlarındaki kanalizasyon rögarlarına boşaltılmış yağ artıklarının zemin üzerinde yarattığı pisliği ve riski ancak sabahın sessizliği bize gösteriyor.

Gene aynı sabah saatlerinde özellikle ana caddelere bağlanan yan sokaklarda ortalığa rasgele atılmış, bazıları kasten kırılmış alkollü veya alkolsüz içecek şişe ve ambalajlarını görebilirsiniz. Bunlara sigara izmaritlerini, paket yiyecek ambalajlarını, plastik su şişelerini, çekirdek kabuklarını ve yere atılabilecek her ne varsa fütursuzca savrulan nesnelerin yarattığı kirliliği ekleyebiliriz. Geceleyin aşırı alınan içki sonrası oluşan bir başka kirlilik türü daha var ki, mide bulantısı hissi uyandırmamak için sadece ima etmeyi tercih ediyorum.

Köşe başlarında biriktirilen evsel veya ticari atıkların yarattığı –çöp olarak alınsa da izleri kalıcı olan– kirliliği de ilave etmeliyiz. Sabunlu suyla kendi dükkânını temizleyip kirli suları cadde veya sokağa süpürüp orada bırakmayı alışkanlık haline getiren kimi iş-güç sahiplerini ve onların bazı çalışanlarını da unutmamak lazım…

Kirlilik manzaralarının bir kısmını atık toplayıcıların denetimsizlikleri oluşturuyor. Geçimlerini topladıkları kâğıt, karton, şişe vb. atıkları satarak sağlayan bu kişiler biriktirme noktalarındaki çöpleri dağıtarak kirliliğe katkı yapıyorlar.

Yukarıda özetlediğim ve daha pek çok eklenebilecek örnek bulunan bu durumu, ancak sabahın erken saatlerinde görebilirsiniz. Kirliliğin sınırlı bir kısmını belediyelerin görevleri birimleri ortadan kaldırmak üzere temizliyor. Ama çok daha fazlasını kentin kalabalığı, yoğunluğu ve hayhuyu gizliyor – ta ki bir sonraki sabaha kadar…
Kent giderek daha kalabalık hale geliyor. Ne yazık ki, kalabalıklaşmanın nelere mal olacağının farkında olmayan bazı siyasetçiler ve seçilmişler, kenti kaldıramayacağı bir nüfus yapısına doğru zorlamaya devam ediyorlar. Ama kentsel kirlenmenin nedeninin sadece kalabalıklaşma olduğu yanılgısına düşmeyelim. Kalabalıklaşmaya yoğun biçimde kültürsüzleşme ve ‘sivil barbarlaşma’ eşlik ediyor. Eğitim kalitesi düştükçe kentler de daha kirli geliyor – pek çok başka kurumun kirlendiği gibi…
Hiç kuşkusuz; yerel yönetimler kenti temiz, sağlıklı ve yaşanabilir tutmakla sorumludur. Ama kentsel kirlenme sadece bu kurumların çöp temizleme çabaları ile aşılamaz. Kültürsüzleşmeyi ve sivil barbarlaşmayı ortadan kaldıracak çok yönlü önlemler gerekiyor. Kentin aktörlerinin böyle bir hedef etrafında birleşerek programlar oluşturması gerekiyor. Kentin ve vatandaşın sürdürülebilir sağlığı kentte mevcut olan tüm resmi ve sivil kurumların sorumluluğundadır. Keza; bizzat kentli vatandaşların da…
Bu tür kamusal sorunlar karşısında sıklıkla gördüğümüz bir durumun altını çizerek bitireyim. Mevcut kentsel yaşam ve yönetim geleneğimizde olmayan bir sivil nitelik, kentin burada yaşayan insanlar tarafından denetlenmesidir. Kentin yurttaşlar tarafından değişik mekanizmalarla denetlenebilmesi fikri, halkın yönetime katılması anlayışının farklı bir yorumudur. Kamusal ve siyasal alanın büyük bir hızla kaybolmakta olduğu şu dönemde bu tür çağdaş yaklaşımları ülkemizde ve yaşadığımız kentte görebileceğimizi ummaktan ötesi elden gelmiyor. Yerel yöneticiler –keza merkezi yöneticiler de– çoğu zaman davulu vatandaşın boynunda taşımak isterken, diğer yandan da tokmağı ellerinden asla bırakmak niyetinde değil gibi görünüyorlar.

Son olarak; yerel yöneticilere kenti sabahın erken saatlerinde yaya gezmeyi öneriyorum. Kentin hijyen gerçeğini daha kolay görebilirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi