Perşembe günü Tüfad Eskişehir Şubesinin düzenlediği bir söyleşi yapıldı.

Söyleşiye eski milli futbolcularımız Rasim Kara, ömer Kaner, Adil Eriç ve Adem İbrahimoğlu’nun katılımlarıyla hem eski günler hem de güncel konular konuşuldu.

Rasim Kara 2018 dünya kupasında atılan gollerle ilgili bir sunum yaptı. Ben Rasim Kara’yı yürekten tebrik ediyorum. Son derece güzel hazırlanmış videolar ve sunumla bizleri aydınlattı.

Rasim Kara’nın sunumunda örneklerle pozisyon hataları ve adam paylaşma hataları tek tek gösterildi. Bu arada benimde kafamda soru oluşturan iki konu özellikle belirtildi, birinci konu kaleci de dahil geriden oyun kurma olayıydı, bugün oyun kurma kaleci dahil iki stoperin iyi pas yapmasıyla başlıyor ancak bu pasları yaparken ceza sahası civarında fazla vıdı vıdı yapılırsa kaptırılan toptan gol yemeniz kesin onun için baskıyı görünce tek vuruş yapılması lazım. İkinci konu ise karşı takım oyuncusunun stoperle karşı karşıya kaldığında stoperin kendi kalesine doğru geri geri kaçması ben bunun sebeini gelen oyuncuyu oyalama ve kendi takım arkadaşlarının yardıma gelmesini sağlama olarak biliyorum ancak geri kaçtıkça gelen oyuncu kaleye daha çok yaklaşıyor ve şut mesafesine geliyor birde körün taşı misali şut atıyor ve gol oluyor. Rasim Hoca bu durumda geri geri kaçmak yerine gelen oyuncuya baskı yapılmasının daha doğru olacağını söyledi.

Rasim Hoca kalecilerle ilgili paylaştığı videolarda kalecinin pozisyonu takibiyle örnekler verdi. Mesela şut atmaya çalışan oyuncunun önünde iki tane oyuncu var ve bu oyuncular kalecinin sağ tarafına vurulmasını engelleyen baraj gibi oluyor kaleci buna uyanırsa sola doğru kayacak ve golü yemeyecek.

Tabi söyleşide Eskişehirspor’da konuşuldu. Eskişehir alt yapısı ele alındı neden futbolcu çıkmadığı tartışıldı. Ben daha öncede yazdım Eskişehir amatör kümesi bana göre Eskişehirspor’un alt yapısının kaynağı olmalıdır. Bizim zamanımızda (1960 lı yıllar) amatör takımların oynadığı 2 tane saha vardı biri Sanat sahası biri de Seylap sahası idi bu sahalarda amatör takımlar turnuva maçları yapardı, kendine ait sahası olan tek takım Toprakspor’du, müessese takımları hariç. Bazı semtlerde ise ufak, top oynanacak arsalar vardı bu şartlarda bir çok yıldız futbolcu çıktı, o zaman her şey amatörce yapılırdı. Her semtte futbolcu bulan takım kuran hocalık yapan başkanlık yapan büyüklerimiz vardı. Aklıma gelenler Odunpazarında Nagır Necati çelikkartal , Cihat Abi Altay , aşağı mahallede Yüksel Canboy, Ramiz Ağa, Adil Adalık, Fahrettin Abi gibi.

Bu ağabeylerimizin kurduğu amatör takımlardan çıkan bir çok futbolcu 1. Ligde oynadılar o zaman Eskişehirspor kurulmamıştı.

Eskişehir futbolunda başarılı olmak istiyorsak amatör takımlarımıza her türlü imkanı sağlamak zorundayız Belediyelerimizin amatör takımlara yardım konusunda yasal bir engel yoktur, belediyelerimiz öncelikle semt sahalarına öncelik vermelidir, yoksa bütün suçu ve sorumluluğu Eskişehirspor alt yapısına yükleyerek bir yere varamayız.

Son olarak böyle güzel bir organizasyon düzenleyen Tüfad Eskişehir Şubesi ve Başkanı Ahmet Bingöl’e, gayet güzel bir sunum yapan Rasim Hocaya, katılımcılar ömer Kaner, Adil Eriç ve Adem İbrahimoğlu ve oturumu yöneten Sayın, Osman Cemoğlu’na teşekkür ediyorum.