1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Hiç mi bir şey değişmez?

İktidar Partisi, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için göstereceği aday konusunda sıkıntılı.
Geçtiğimiz seçimler öncesinde de bizzat yaşadı bu sıkıntı.
Görünen o ki, iktidar partisinin aday ismi konusunda yaşadığı sıkıntı, önümüzde ki seçimde de karşısına çıkacak.
Her ne kadar bütün dikkatler Büyükşehir adayının kim olacağına çevrilmiş olsa da, Odunpazarı ve Tepebaşı için gösterilecek aday isimleri konusunda da benzeri bir sıkıntı yaşanacak iktidar partisinde.
Zira…
Büyükşehir kazanılacaksa, ilçeler sayesinde, ilçeler kazanılacaksa, büyükşehir sayesinde kazanılacağı denklemi diye bir denklem gerçeği var.
Bu durum ister istemez iktidar partisinin "seçimi kazanacak aday bulma" sıkıntısını üçe katlıyor.

HHH
Büyükşehir’de, Büyükerşen’in karşısına çıkartılacak ve seçimi kazanacak isim bulabilme elbette ki önemli.
Ancak şu da bir gerçek ki:
Tepebaşı’nda yeniden adaylığı şimdiden belli olan Ahmet Ataç, iktidar partisi için son derece ciddi bir rakip ve bu rakip karşısında seçim kazanacak aday, en az Büyükşehir’e bulunacak isim kadar önem taşıyor.
Kim ne derse desin, arada boşluğu da olsa, üst üste Belediye Başkanlığı yapmış olmasının verdiği avantaj ve tanınırlığıyla Ahmet Ataç iktidar partisi karşısında son derece önemli bir isim.
Ak parti de bu ismin elinden seçimi alabilecek bir aday bulmak zorunda.

HHH
Odunpazarı ilçesinde ise daha başka bir durum söz konusu.
çünkü…
Sol oyların bölgede ağırlıklı olması ve bu seçimde Sol oyların bölünme olasılığının olmaması iktidar partisi için büyük bir handikap oluşturuyor.
Böyle bir tablo karşısında, iktidar partisine de, seçimi kazandıracak nitelikte bir aday bulma zorunluluğu ortaya çıkıyor.
Netice olarak…
İktidar Partisinin önümüzde ki mahalli seçimlerde aday bulma sıkıntısı sadece Büyükşehir’de değil, Odunpazarı ve Tepebaşı bölgelerinde de yaşanacağı açıkça görülüyor.
Mahalli seçimlerin adaya endeksli seçimler olduğu hesap edildiğinde AK partinin seçimlere hangi üç isimle çıkacağı ise işte bu yüzden her geçen gün daha da merak edilir hale geliyor.
HHH
Yazıyı buraya kadar okudunuz. Söz konusu bu yazı yeni bir yazı değil. 2014 seçimleri öncesinde kaleme aldığımız ve seçim öncesi AK Parti’nin içinde bulunduğu durumu tespit eden bir yazı…
Aradan neredeyse 5 yıl geçmesine rağmen AK Parti’nin içinde bulunduğu durum, tıpkı o günkünün birebir aynısı…
“5 yılda hiç mi bir şey değişmez” diyor insan kendi kendine…


.....


 


Var mı bunun izah tarzı?


Süleyman Demirel’in ünlü sözlerinden biridir bu…
Anlayamadığı, mantığını kavrayamadığı, kendisine saçma gelen hemen her konuda görüşü sorulduğunda,  o bilindik şivesiyle “Vaa mı bunun izah tarzı gardeşim” der, konunun mantıksızlığını daha fazla sözlerle anlatma çabası içine girmezdi.
Belki de, yaşanan mantıksızlığı ifade etmenin en kolay yolu olarak bu sözü şiar edinmişti kendisi…
İşte! Aşağıda anlatacağımız da merhum Demirel’in “Vaa mı bunun izah tarzı gardeşim” diye açıklayabileceği türden bir olay…
Efendim!
Karşılaştığımız, özellikle konuyu açtığımız, bankta otururken konuştuğumuz insanlara soruyoruz ekonomik vaziyeti…
Duruma “İyi” diyen de var “Kötü” diyen de…
Yaptığımız görüşme ve konuşmalardan ortaya çıkan ilginç tespit ise, geliri 2 bin liranın altında olan insanların “Ekonomi iyi”, geliri 2 bin liranın üzerinde olan insanların ise “Ekonomi kötü” yorumunda bulunmaları…
Gerçekten ilginç bir sonuç bu…
Ekonomi kötü ise, bundan öncelikle alt gelir grubunda yaşayan insanların etkilenmesi ve yakınması lazım değil mi?
Burada iş tam tersine işliyor…
Geliri düşük olanlar, ekonominin öyle çok da kötü olmadığını söylerken, geliri daha iyi olanlar kötü bir ekonomi ile karşı karşıya bulunduklarını ve bundan büyük endişe duyduklarını ifade ediyor…
Dışarıdan baktığınızda zannedersiniz ki, aynı mal düşük gelir sahiplerine daha ucuz, yüksek gelir sahiplerine daha yüksek fiyattan satılıyor…

Sonuç olarak:
Mevcut durum, az gelirlilerin ekonomik gidişat karşısında daha rahat, geliri iyi olanların ise bir hayli rahatsız olduğunu ortaya koyuyor ki, insan var olan bu duruma mantıklı bir izah getirmekte zorlanıyor…
Demirel’in söylemiyle “Vaa mı bunun izah tarzı gardeşim” diyesi geliyor…


.....


 


Heykele  ne oldu?


Hatırlayanlar bilir.
Anadolu üniversitesi önüne bundan birkaç yıl önce bir Midas heykeli konuldu.
üniversitenin hemen önündeki kavşağın ortasındaydı bu heykel.
Doğrusunu söylemek gerekirse son derece güzel de bir heykelidi bu.
üstelik yerine de san derece yakışmıştı.
Zira…
Ankara'dan İstanbul ve Bursa yönüne gidip gelen araçlar, Eskişehir'den geçerken bu güzel anıtı görebiliyordu.
çevre yolunun üç şeride çıkartılması çalışması başladığında bir gün bu heykel olduğu yerden kaldırıldı.
çalışmalar bittiğinde de eski yerine konulmadı.
Günler, aylar hatta yıllar geçince de unutulup gitti bu heykel.
Bize kalırsa, Eskişehir'i süsleyen heykellerin içinde en güzeli ve anlamlısıydı Midas heykeli.
Bu anıta ne olduğunu doğrusu çok merak ediyoruz.
Mutlaka bir yerlerde muhafaza ediliyordur.
Dileğimiz, bu anlamlı heykelin, son derece doğru olan eski yerine, yani Anadolu üniversitesinin önündeki kavşağa konulması.
Umarız bunu yaparlar.
Zira…
Anadolu üniversitesi ile Midas heykelinin aynı yerde oluşu daha da bir anlam ifade edecektir.


.....


 


Biraz da gülmek lazım


Yakışıklı bir Amerikalı çiftçi kasabaya inmiş. Bir kova, bir çekiç, iki tavuk ve bir de horoz satın almış. çiftçinin bütün bunları taşımakta zorlandığını gören dükkân sahibi ona akıl vermiş - çekici kovanın içine koy, kovayı bir elinde taşı. Tavukları koltuk altlarına sok ve horozu da öbür elinde taşı..! çiftçi, adamın dediğini yapmış ve kamyonetine doğru yürümeye başlamış. Yakışıklı çiftçinin yolunu bir kadın kesip:
- Affedersiniz, acaba çılgın Boğa çiftliği'ne nasıl gidebilirim? çiftçi Şansınız var, benim çiftliğim çılgın Boğa'ya çok yakın. Atlayın kamyonete sizi götüreyim...! Kadın : Peki ama, sizin beni şimdi bir duvara yaslayıp, bana tecavüz etmeyeceğinizi nereden bileyim ? çiftçi - Hanımefendi insaf, bir elimde içinde çekiç olan kova, koltuklarımın altında birer tavuk, öteki elimde bir horoz varken, ben sizi nasıl duvara yaslayıp tecavüz edebilirim? .. Kadın - çok basit..! Horozu yere koy, üstüne kovayı geçir, çekici de kovanın üstüne koy ki horoz kaçamasın...! Ben de tavukları tutarım...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi