1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Siz elinizdeki parayı bankaya mı yatırırsınız?, yoksa...

Elinizde 1 milyon liranız var…
Bu 1 milyon lirayı bankada mevduat faizine yatırmanız halinde yıllık 250 milyon lira kazanıyorsunuz…
Yani…
Aylara böldüğünüzde, her ay elinize 20 bin liranın üzerinde paranın sahibi olursunuz…
Aynı paraya şehir merkezinde bir dükkan bulmanız mümkün değil…
ücra köşelerde bu paraya bulabileceğiniz bir dükkanı da, eğer şanslıysanız ve güvenilir birini bulabilmişseniz en fazla aylık 2-3 bin liraya kiraya verebilirsiniz…
Aynı paraya lüks bir konut satın alsanız, aldığınız bu konutu kiraya verebileceğiniz maksimum tutar 1000-1500 lirayı geçmez.
Şimdi…
Elinde 1 milyon ya da daha fazla parası olan ve bu parayla da yatırım yapıp, düzenli bir gelire sahip olmak isteyen biri sizce ne yapar?
Banka mevduat hesabına yatırıp aydı 20 bin liranın üzerinde para almayı mı?
Bu paraya bulabilirse dükkan alıp, ayda 2-3 bin lira kira sahibi olmayı mı?
Yoksa…
Lüks bir konut alıp bu konutu ayda 1000-1500 liraya kiraya vermeyi mi tercih eder?
Ekonomiden, para yönetiminden falan çok anladığımız söylenemez ama 1 milyon liraya sahip olan herkesin bu 3 seçenekten ilkini tercih edeceği oldukça açık…
Bu durum, üretim ve ticaret yapmanın bir anlamda enayilik olduğunu çağrıştıran bir durumdur ki, işte meselenin n kötü tarafı da bu…
üstelik bu durum tasarruflarıyla yatırım yapacaklara:
-“ürettiğimden kazandığımın daha fazlasını bankadan alıyorsam boşuna ne diye uğraşayım?”
-“Bankanın aylık vereceği paranın neredeyse on katı azını kazanmak için niçin dükkan satın alayım?”
-“Bankadan aylık 20 bin lira alacakken, niçin aynı paraya konut alıp, aylık 1.500 lira kiraya razı olayım?” diye düşündürüyor ki, asıl felaket de sanki burada başlıyor…


.....


 


Uzun süreli iktidar her ikisinin de avantajına dönüşüyor…


Dün bir ortamda konuşuldu mesele…
-“AK parti’den önce iktidarda kim vardı? Valla hatırlamakta zorlandım iyi mi?” diye bir konu açılmış oldu  ortamda…
Şaşırtıcı gelebilir ama neredeyse 17 yıldır iktidarda aynı parti var.
Dolayısıyla, yaşı belli bir oranın altında olanların, merak edip okumadıysa ve araştırmadıysa 17-18 yıl öncesini bilmesi zor.
Şöyle söylemek gerekirse, AK parti iktidar olduğunda bir yaşında olan bir çocuk, önümüzdeki mahalli seçimlerde oy verecek yaşta olacak…
Benzeri bir soru Eskişehir için de geçerli…
Yılmaz Büyükerşen’den önce kimin belediye başkanı olduğunu hatırlayanlar, ancak belirli bir yaşa sahip olanlar olsa gerek…
Zira…
Büyükerşen bu şehirde 19 yılı aşkın süredir belediye başkanlığı yapıyor…
Bu süre içinde başka bir belediye başkanı görmedi…
Büyükerşen belediye başkanı olduğu yıl doğan çocuk, önümüzdeki mahalli seçimde 20 yaşında olacak ve yine oy verecek.
Şimdi bunu niye yazdık…
Uzun süre iktidarda ya da iş başında olmanın avantajları da vardır, dezavantajları da…
Genelde, uzun süre iktidarda olmanın dezavantajlarından bahsedilir…
Seçmenin belli bir süreden sonra değişim istediği ve bu yönde değişimi oylarıyla gerçekleştirdiği çok sayıda örneklerle anlatılır.

Ancak…
Hem AK Parti iktidarı hem de Büyükerşen’in Belediye başkanlığı konusunda bu kuralın ne yazık ki işlemediği çıkıyor ortaya…
Uzun süreli iktidarda olmak, her yapılan seçimde,hem AK Partinin hem de Eskişehir’de Büyükerşen’in avantajına dönüşüyor…


.....


 


CHP işin peşini bırakmayacak gibi…


Kamuoyu gündemini yakından takip edenler bilir…
Okulların açıldığı ilk gün AK Parti il ve ilçe başkanları okulları ziyaret etmiş, bu ziyareti de girdikleri sınıflarda çektirdikleri fotoğraflarla basına servis etmişti.
AK partili başkanlar söz konusu okul ziyaretiyle ilgili haberleri ayrıca kendilerine ait sosyal medya hesaplarından da paylaşmıştı.
Bu harekete en büyük tepki CHP’li belediye başkanlarından gelmiş ve söz konusu tepki “belediyemizin bank ve çöp kutuları bile okullara sokulmazken AKP’liler sınıflarda nutuk atıyor” şeklinde olmuştu.
Sonuç olarak…
AK partili başkanların okul ziyareti AK partililerin de onaylamadığı bir durum yaratmıştı kamuoyunda…
Söylenenlere bakılırsa CHP bu olayın peşini bırakmayacak gibi görünüyormuş…
Parti yönetimi, okul müdürlerini ziyaret etme talebi için Milli Eğitim müdürlüğü ve Valiliğe müracaatta bulunmaya hazırlanıyormuş…
AK Partili başkanların okul ve sınıf ziyaretleri karşısında herhangi bir müdahalede bulunmayan Milli Eğitim ve Vilayet’in, muhtemelen CHP’ye böyle bir izin vermeyeceğini bile bile yapılacakmış bu müracaat…

Yukarıda da söyledik…
CHP bu işin peşini bırakmamaya kararlı…
Bu da meselenin Eskişehir kamuoyunda daha fazla konuşulacağını ve tartışılacağını gösteriyor sanki…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi