1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Yapacakları 2 şey var...

Yılmaz Büyükerşen Eskişehir’de önemli bir isimdir.


Eskişehir’in Türkiye genelinde tanınırlığı en fazla olan kişisidir.


Sevmeyeni de vardır elbette ama…


Seven sayısı bir hayli fazladır.


Zaman zaman kendisini seven, destekleyen ve oy verenler arasında bir gevşeme yaşanır.


Zaman zaman kendisini seven, destekleyen ve oy verenlerin bir bölümü eleştirmeye başlar.


İşte tam da bu sırada iktidar partisi kanadından öylesine büyük bir hata yapılır ki, her şey Büyükerşen lehine dönüşür.


öyle bir yanlış yapar ki tam seçim süreci yaklaştığında, Büyükerşen’in arkasında gevşemeye başlayan destek bir anda Büyükerşen’i koruyup, kollamaya dönüşüverir.


xxx


örnekleri çoktur bu söylediğimizin…


 


Mesela, 2004 seçimleri öncesi, Tramvay’ın tam da hizmete girdiği bir süreçte AK Partinin o yıllardaki en kudretli kişisinin çıkıp “Biz belediyeyi kazandığımızda Tramvay yollarını asfaltla kapatacağız, Porsuk düzenlemesini de yeniden yapacağız” demesi, yapılmaması gereken büyük bir hata olarak tarihe geçmiştir.


Bu hata,  seçime günler kala bir anda Büyükerşen’e olan desteği tavan yaptırmıştır.


xxx


Benzeri bir durumun 2009 seçimlerinde de yaşandığını söyleyebiliriz.


Başa baş geçecek gibi görünen bir seçimin öncesinde, yine AK partili aktörlerin Sazova ve Kentpark’ı eleştirip, “Bu parklara bu kadar para harcanır mı?” kampanyası, her iki parktan büyülenen Eskişehirlilerin Büyükerşen’e olan desteğini bir anda arttırmış ve yine seçimi kazanmasına neden olmuştur.


AK Parti cenahının 2 seçim üst üste yaptığı benzeri bariz hatalar, nasıl olduysa 2014 seçimleri öncesinde yapılmadı.


 


Fakat bu kez hiç hesaplarında olmayan olaylar çıktı ortaya…


17-25 Aralık ve devamında yaşanan olaylar Büyükerşen’in seçimleri bir kez daha kazanmasına, AK Parti’nin Büyükerşen karşısında bir kez daha seçim kaybetmesine yol açtı.


 


Sonuç olarak…


 


AK Partililerin yanlış söylemler üzerinden yaptığı ve ters tepen stratejileri ile süreç içinde seçimin sonucunu Büyükerşen lehine çeviren ülke genelindeki olaylar, Büyükerşen’in her seçimden galip çıkmasını sağladı.


Aynı Büyükerşen’in önümüzdeki seçimlerde de aday olduğu hesap edildiğinde ve bundan önceki 3 seçim göz önüne alındığında, AK Partililerin 2019 seçimlerini kazanabilmek adına yapması gereken 2 şey var.


 


Birincisi: Seçim öncesi, seçimi etkileyecek ve Büyükerşen’in arkasındaki desteği toparlayıp, kemikleştirecek ve tıpkı önceki seçimlerde yaptıkları gibi  ters etki yaratacak söylemlerden uzak durmak…


 


Diğeri de: Tıpkı 17-25 Aralık sürecinde olduğu gibi, seçimi Büyükerşen lehine etkileyebilecek genel bir olayın çıkmaması için dua etmek galiba…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Bunu yapanlar hem bana hem de Büyükerşen’e ayıp ediyor…


 


CHP’li Erman Gölet’in Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile görüşmesi yazıldı-çizildi…


Görüşmede ne konuştukları elbette bilinmiyor.


Zira…


Konuşmanın mahiyetini ne Erman Gölet açıkları tam anlamıyla ne de Yılmaz Büyükerşen…


Bilinen sadece görüşmüş olmalarından ibaret.


Buna rağmen söz konusu görüşmeye ilişkin pek çok yorumda bulunuldu…


-“Büyükerşen’in Odunpazarı adayı Erman Gölet mi olacak acaba?” dedi bazıları…


-“Hoca Erman Gölet’e belediyede ihtiyacı olduğunu mu söyledi acaba?” diye değerlendirdi bir başkaları.


Ancak son günlerde, özellikle de CHP çevresinde ikilinin bu görüşmesine ilişkin “Yılmaz Hoca Erman Gölet’e Mihalıççık belediye başkanlık adaylığını teklif etmiş” türünden söylentiler sıkça dolaşmaya başladı.


Bu söylenti giderek hiç de hoş olmayan bir hal alıp, içinde alaycılığı da barındırmaya başladı.


Dün bir vesile ile görüştüğümüz Erman Gölet’e sorduk meseleyi…


-“Yılmaz Hoca gerçekten dışarıda sıkça konuşulduğu üzere sana Mihalıççık belediye başkan adaylığı mı teklif etti?” diye…


Belli ki, anlata anlata dilinde tüy bitmiş bir ruh haliyle önce bir “of” çekti…


Ardından da…


-“Bak bunu yapanlar, bu söylentiyi yayanlar ve güya benim konumumla dalga geçtiğini zannedenler hem bana hem de Yılmaz Büyükerşen’e çok büyük ayıp ediyor. Böyle bir şey yok. Sohbet içeren bir görüşmeden ibaretti o görüşme. Ne adaylım meselesi geçti o sohbette ne de Mihalıççık lafı. Bu yapılan hem büyük ayıp hem de büyük haksızlık” diyerek tamamladı sözlerini.


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Pazartesi’den sonrasına dikkat!


 


Son günlerde en çok konuşulan konu ekonomi…


Ekonomide yaşanan sıkıntılar büyük bir kesimi etkilemiş görünüyor.


Kiminle konuşsak işlerin bir hayli sıkıntılı olduğunu söylüyor…


Kiminle konuşsak “Umarız bu günleri aramayız” diye endişesini dile getiriyor.


Ve kiminle konuşsak, 1 Ekim Pazartesi gününden itibaren yaşanacak olan sürece dikkat çekiyor…


-“Neden 1 Ekim pazartesi gününden itibaren?” diye sorduğumuzda ise, bankadan alınan kredilerin dönem sonu ödemelerinin başlayacağını, kredilerin dönem sonu faizlerinin ödenememesi halinde iki katına çıkacağı ve çoğu kişinin bunu ödemekte zorlandığı bir durumun yaşanacağını söylüyorlar…


Kısacası…


Pazartesi gününden itibaren hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyenler var…


Pazartesi gününden itibaren çoğu kişinin sıkıntıya düşebileceğini ifade edenler var…


Pazartesi gününden itibaren çoğu ticaret erbabının zor günlerinin başlangıcı olacağını özellikle belirtenler var…


Umarız söylenilenler gerçekleşmez.


Umarız Pazartesi’den sonraki süreç, denildiği kadar sıkıntılı, tahrip edici, yıkıcı bir süreç olmayıp, hafif atlatılan bir süreç olur…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Biraz da gülmek lazım.



üç denizci bir denizkızını kurtarır. Deniz kızı bunlara der ki "Biz efsane değiliz, işte görüyorsunuz ama sihirli yaratıklarız. Siz hayatımı kurtardınız. Bende sizin birer dileğinizi gerçekleştireceğim. Dileyin benden ne dilerseniz?
Birinci denizci dilemiş: "Zekamı 2 katına çıkar!
"Hay hay " demiş denizkızı.
Denizci bir anda Japon malı sonar aletinin gerçekte nasıl çalıştığını anlamış, sadece resimlerine bakarak monte etmeye başlamış.
İkinci denizci atılmış: "Benim zekamı 3 katına çıkar!"
"Olur" demiş deniz kızı.
O da bir anda gökyüzüne bakarak dünyanın eğiminde aslında bir sapma olduğuna dair formülü tersten ve Latince kaleme almaya başlamış.
üçüncü denizci bağırmış: "Benim zekamı 10 katına çıkar!
"Yapamam " demiş denizkızı.
"Yaparsın " demiş, denizci.
"Hayır ne istedigini bilmiyorsun. Ne söylediğini de bilmiyorsun. Her şey değişecek ama her şey. Dünyayı bambaşka bir gözle göreceksin. Eski yaşamınla hiçbir şekilde uzlaşmayacak bir boyuta geçeceksin. Bundan pişman olabilirsin. Dilersen sana 1 milyon dolar vereyim, bundan vazgeç" demiş denizkızı.
"Baska hiçbir isteğim yok, zekamı 10 misli arttır!" demiş, denizci.
"Peki "demiş denizkızı ve üçüncü denizci bir kadına dönüşmüş.


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi