1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Büyükerşen'in Kazım Kurt'tan beklediği...

çoğu ile nasip olmayan sıcak su Eskişehir’in büyük bir şansı.


Bu şans geçmişte imkanlar ölçüsünde değerlendirilmiş…


Yıllar öncesinden başlayarak sıcak suyun fışkırdığı her yere Hamamlar yapılmış.


Şehirde bir anda Hamam kültürü meydana gelmiş…


Hamama gitmek, Eskişehir’de yaşayanların adeta alışkanlığı olmuş.


Süreç içinde hamamlar Eskişehir’e gelip gidenlerin de ilgisini çekmeye başlamış.


Bu defa, sırf Eskişehir hamamları için çevre illerden insanlar gelmeye başlamış Eskişehir’e…


Sonuç olarak Eskişehir, hamamlarıyla ismini duyuran bir kent konumuna kavuşmuş.


Eskişehir’de hamamları ve hamam kültürünü yaratan sıcak suyun, günümüze uygun, daha da modern bir şekilde değerlendirilmesi zaman zaman denenmeye çalışılsa da, bunda başarılı olunamamış.


Yani…


Eskişehir’de sıcak su termal tesislerle bir türlü buluşturulamamış.


çevre iller, başta Afyonkarahisar, Bursa ve Kütahya bu konuda önemli mesafeler alırken, Eskişehir bu süreçte var olan hamamlarını da yavaş yavaş yitirir hale gelmiş…


Kısacası…


Termal meselesini bir tülü halledemeyen Eskişehir’de, hamamlar da hamam kültürü de giderek yok olma sürecini yaşamaya başlamış…


Bu süreç Eskişehir’de maalesef devam edip gidiyor.


Şehrin termal tesis aşamasına geçişi imkânsız hale gelirken, sahip olduğu hamamlar kaybedilme tehlikesi yaşıyor.


Ve bu durum karşısında acilen bir şeyler yapılma zorunluluğu çıkıyor ortaya…


 


xxx


 


önceki gün Yılmaz Büyükerşen’in de olduğu bir toplantıda, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un Cidde’ye gittiği sohbet konusu oldu…


-“Niye gitmiş ki?” şeklinde sorular üzerine, bir yarışma ve ödül töreni için gittiği bilgisi verildi.


İşte tam da o sırada Büyükerşen’in ağzından “Kazım kurt ne zaman bölgesindeki Hamamlar ile ilgili bir proje yapar, işte o zaman gözüme girip, benden  aferin ödülünü alır” dedi…


-“Niçin kazım kurt’tan bekliyorsunuz ki? Siz yapın” denildiğinde ise, geçmişte engellenen Sıcaksular ve Köprübaşı bölgesinin Termal tesisler bölgesi projesini hatırlatıp “Ben bir zamanlar yapmaya kalktım. Ağzımın da payını aldım” cevabını verdi…


Anlaşılan o ki Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’tan, var olan Hamamlar ve termal konusunda bir proje bekliyor…


Bu beklentisi Kazım Kurt’u harekete geçirir mi?, hep birlikte göreceğiz…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Şu 2 bina var ya!


 


Anadolu üniversitesinin, bu şehir için ne anlam taşıdığını uzun uzadıya anlatmaya gerek yok…


Zira…


Şehrin ticari yaşamından sosyalliğine, kültüründen gurur vesilesi olmasına kadar Anadolu üniversitesinin Eskişehir üzerinde inkar götürmez bir katkısı mevcut…


İşte! Bu şehir için çok ama çok büyük bir değere sahip bulunan Anadolu üniversitesi bu yıl 60’ncı kuruluş yıldönümünü kutluyor…


önceki gün yeni akademik yılını törenle açan üniversite, bu dönem 60’ncı öğretim yılını yaşayacak.


60 yılda üniversite’nin başarılarını ve şehre kattığı olumlu hizmetlerini anlatmaya kalksak, bırakın bu sütunları, anlatacaklarımızı ansiklopedilerin bile alacağından kuşkuluyuz.


Ancak…


Anadolu üniversitesi’nin 2 bina ile ilgili bir türlü yapmadığı ya da yapamadığı öyle olumsuz bir durum var ki, ne zaman “Anadolu üniversitesi” nin ismi geçse, hep aklımıza geliyor…


Birincisi: üniversite’nin ilk kurulduğu biraya sahip olamayıp, o şehrin hafızasına kazınan tarihi binanın yıkılmasına ve yerine İş Kurumu binası yapılmasına göz yumması…


İkincisi ise: Tarihi Odunpazarı’nda bulunan, bir dönem Cumhuriyet müzesi olarak kullanılan ve uzun süredir bomboş duran binayı, konumu ve taşıdığı özelliğine uygun olarak bir türlü değerlendirememesi.


Birincisi için yapılacak bir şey yok…


çünkü üniversite’nin ilk kurulduğu bina, taşıdı hafızayla birlikte yerle bir oldu ve yerine 9 katlı İşkur binası ile lojmanı yapıldı…


Ancak ikinci için hala bir şans var…


Tabii, tıpkı diğeri gibi yıkılıp, yerine lojman yapılmazsa…


Sonuç olarak…


Keşke Anadolu üniversitesi bu 2 binaya sahip olmayı başarabilseydi ve 2 binayı da amacına uygun, hem üniversitenin hem de Eskişehir’in hafızasını koruyacak bir şekilde değerlendirmiş olabilseydi…


60’ncı kuruluş yılının kutladığı şu günlerde bu 2 bina, bu başarılı geçmişe daha da bir anlamı şüphesiz katacaktı.


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Tartıda başka kasada bambaşka…


 


Pek çok kişiden duyuyordum bu yakınmayı…


Sosyal medya üzerinde benzeri paylaşımlara da rastlıyordum…


Son günlerde baktım gördüm ki bu iş alışkanlık haline gelmeye başlamış…


Efendim onu: Vatandaşın ayaküstü kazıklanması…


Şöyle ki:


Markete gidiyorsunuz, rafta bir mal görüyorsunuz, malın fiyatı üzerinde yazılmış.


Alıyorsunuz o malı, götürüyorsunuz kasaya.


Malın etiket fiyatı ile kasada işlem gördüğü fiyatın birbiriyle alakası yok…


Nedense! Etiket fiyatı kasa fiyatından hep daha ucuz!


Eğer aldığınız mal tek kalemse ve etiket fiyatını hatırlıyorsanız, bu ayaküstü kazıklama girişimini fark edebiliyorsunuz…


Fakat…


Aldığınız mal çoksa, arada kaynayıp gidiyor birçoğu…


Böylece, bir sepet dolusu yaptığınız alışverişe nereden baksanız 20-30 lira daha fazla ödüyorsunuz…


Bu bir yanlışlık olamaz kesinlikle…


İstemeden yapılmış bir hata olarak da kabul edilemez asla…


Bunun adı resmen kazıklamadır…


Fark edenlerin parasının geri ödenip, fark etmeyenleri resmen ayaküstü yolmaktır bunun adı…


Haksız kazançtır, suçtur ve cezai müeyyidesinin olması lazımdır…


Hiçbir ticarethanenin böylesine bir uyanıklığa başvurarak insanları kazıklama hakkı da bulunmamaktadır…


Bu tür adam kazıklama oyunlarına başvuran ve bunu da maddi hataymış görüntüsüne bağlamaya çalışanlara gerekli ve ağır cezalar verilmedikçe, ne onlar vatandaşı yolmaktan vazgeçecek, ne de insanlar kazıklandıklarının farkına varacak gibi görünmemektedir…


Not- En son sosyal medya üzerinden gönderdi fotoğrafı Bahar Bilen.


Etiket fiyatı 10.47, kasada alınan para ise 11.97.


Her aldığınız mala aynı yöntemin uygulandığını düşündüğünde, ufak ufak kıymıkların nasıl kazık haline geldiğini hayal etmek zor olmasa gerek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi