1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Her iki partiye de yeni strateji lazımdı ve ittifak bozuldu...

AK Parti ile MHP arasında oluşturulan, gayet de iyi giden bir ittifak, bir anda dağılıverdi…
Kurulan ittifak ile birbirine sempatiyle bağlanan iki parti, ittifakın bozulmasıyla birlikte adeta birbirlerinden nefret eder hale geliverdi.
Peki, ne oldu da gerek ülkeyi ilgilendiren meselelerde tam bir mutabakat içinde olup, mecliste tek bir partiymiş gibi hareket eden iki parti, oluşturdukları ittifakı bozma ve birbirlerine düşman olma tercihinde bulundu?
Ne oldu da ittifak sayesinde hemen her konuda fikir birliğini sağlayan partiler aniden karşı karşıya gelme ihtiyacı hissederek ittifakı bozma kararı aldı?
İşte bu sorunun yanıtını alabilmek için af yasası ve andımız gibi yaratılmış yapay gündem maddeleri ile ilgili düşünce ayrılıklarına değil de, son yapılan milletvekili genel seçim sonuçlarına bakmak gerekiyor galiba…
Şimdi!
Son yapılan Milletvekili genel seçim sonuçları bize partiler arası oy geçişlerinin olduğunu açıkça gösterdi.
Şöyle ki:
AK Parti’nin kaybettiği oy MHP’ye…
MHP’nin oyunun büyük bir bölümü İYİ Parti’ye…
CHP’nin oyunun bir bölümü de İYİ parti ve MHP’ye gittiği çıktı ortaya…
Bu sonuçların ardından, AK Parti ile MHP arasında başlayan ve gayet de iyi giden ittifakın bir anda bozulması ve birkaç gün içinde her iki partinin de birbirlerinden nefret eder hale gelmesi sanki bu seçim sonuçlarıyla alakalı gibi gözüküyor…

Yani…
AK Parti ittifakın bozulmasına göz yumup, hatta ittifak ortağına verip veriştirerek Kürt seçmen oylarını, MHP ise aynı şekilde ittifakın bozulmasına göz yumup, eski ittifak ortağına yönelik zehir zemberek açıklamalar yaparak, AK Parti’den kaçan oyları partisinde konsolide etmek istiyor…
Kısacası…
AK Parti, oy anlamında MHP’den hiçbir katkı göremediği için gözünü Kürt seçmenin oylarına çevirmiş durumda…
Bu oyları MHP ittifakıyla alamayacağının da gayet farkında…
MHP ise, seçmeninin büyük bölümünü İYİ Parti’ye kaptırdığı için gözünü AK Parti’nin kızgın ve küskün seçmenine bağlamış vaziyette…
AK Parti ittifakı ile bu oyların gelmeyeceğini de çok iyi biliyor.
O yüzden ittifakın devam etmesi her iki partiyi de bulundukları konumda resmen tıkıyor.
Her iki parti de bu ittifakın sürmesi halinde belediye seçimlerinden başarılı çıkılamayacağını biliyor.
Sözün kısası…
İttifak, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması ve MHP’nin de meclise girmesiyle misyonunu tamamladı…
Aynı ittifakın sürmesinin bir anlamı kalmadı.
Her iki partiye de yeni strateji lazım…
İttifakın bozulması bile tek başına, her iki partiye yeni bir seçim öncesi strateji sağlamış oldu…
Bu stratejiler de yukarıda söylediğimiz üzere,  MHP’den kurtulmuş bir AK Parti’nin Kürt oylarına talip olması, AK Parti’den kurtulmuş bir MHP’nin de, AK Parti küskün ve kırgın seçmenine kucak açma isteğinden  ibaret olsa gerek…


.....


 


Şimdi kim kazanır?


Birkaç gün öncesine kadar yolda çeviren, sohbet sırasında lafımızı kesen hemen herkes “Eskişehir’de ne olur seçimler?” diye soruyordu…
Tahminlerimizi söylediğimizde ise “Ya AK Parti ile MHP ittifak yaparsa?” diye ikinci bir soru geliyordu arkadan…
AK Parti-MHP ittifakı bozuldu.
Her iki parti de gemileri yaktı.
Hal böyle olunca bize sorulan soruların da birkaç gündür şekli değişti.
Şimdi herkes “İttifak bozulduğuna göre her parti kendi adayıyla seçimlere girecek görünüyor. Bu durumda Eskişehir’deki seçimler nasıl sonuçlanır?” diye soruyor…
Bugünden seçim sonuçlarını bilmek elbette mümkün değil ama “Bu durumda seçim ne olur?” diyene şu cevabı veriyoruz:
-“Kendi partisinin oyunu alan kazanır. Buna da en yakın parti belli.” diyoruz…
Bunun hangi parti olduğunu aşağı yukarı anlamışsınızdır herhalde…


....


Haksızlığa uğradım deme hakkı var mı?


Partiler adaylarını iki yöntem ile belirler.
Biri önseçim yöntemidir ki, en demokratik yöntemdir bu.
Zira…
Aday için tüm parti üyelerinin katıldığı bir seçim yapılır ve yapılan seçim hakim gözetiminde olduğu için de, kimsenin itiraz etme hakkı yoktur.
önseçim ile belirlenen ismin adaylığına parti genel merkezi dahi müdahalede bulunamaz.
Diğeri ise; Merkez yoklaması yöntemidir.
Bu, tamamen "Genel Merkez belirleyecektir" anlamı taşır.
Genel merkez ister anket yapar, ister temayül yoklaması bilinmez.
Bazen hiçbir şey yapmayıp, masa başında karar verilir adayın kim olacağına.
Bazen de, birilerinin istediği isim aday ilan edilir.
Bu anlattıklarımızın tümü "Merkez yoklaması" adı altında yapılan aday belirleme yöntemidir.
Bu yöntem uygulanarak belirlenen aday isimleri hep tartışma konusu olmuştur.
çünkü…
Bu yöntem ile belirlenen adaylar, genelde partililerin isteğini yansıtmayan isimler olur.
Her ki yöntem de partilerin tüzüklerinde yer aldığı için, her iki aday belirleme yöntemi de yasaldır.
Sadece…
önseçim yöntemi daha demokratik, merkez yoklaması yöntemi ise parti içi demokrasiden tamamen yoksun bir yöntemdir.
önümüzde mahalli seçimler var.
Partilerin tamamı Eskişehir’de adaylarını "merkez yoklaması yöntemi" ile belirleyecek.
Sonuç olarak…
Tüm partiler adaylarını merkez yoklaması ile belirleyeceğine ve aday adayları, bu yöntemle belirlenecek bir sürece dahil olduğuna göre…
Bu sürecin sonunda aday olamayanların bağırıp çağırma hakkı yok.
Hele hele…
-"haksızlığa uğradım" deme hakkı hiç yok…

Zira…
Demokratik olmayan bir yöntemin uygulandığı bir sürecin sonucunda demokrasinin çıktığı nerede görülmüş ki?


.....


 


Biraz da
gülmek lazım


Adam evlenir, 10 sene geçer çocuğu olmaz. Yurtdışına göreve gider. Hanımından gelen mektupta hamile olduğu yazılıdır.
Yurda döndüğünde ise hanımı doğurmuştur ama çocuk zencidir.
Hanımına sorar: "Hanım ne sizin sülâlede ne de bizim sülâlede zenci değil, esmer bile yok; bu iş nasıl oldu?"Hanım "çocuğu doğurduktan sonra sütüm gelmedi mecburen bir sütannesi tuttuk, onun sütünü emdi.
Sütanne zenciydi herhalde bu yüzden böyle oldu" der.Adam ikna olmuşa benzer ama içinde yine de ufak bir kuşku vardır ve "bunu bilse bilse annem bilir" düşüncesiyle annesine sorar.
Anne "Olmaz olur mu oğlum, tabii ki olur" der.
Seni doğurduğumda benim de sütüm gelmemişti ve inek sütüyle beslemiştim.
Bak boynuzların çıkmaya başlamış bile!"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi