Her mahalli seçim öncesi iktidar partisinin Eskişehir’de yaşadığı bir sıkıntı var.
Yaşanılan sıkıntının kaynağı, mahalli seçimlerde gösterilecek olan aday özellikleriyle ilgili.
AK patti’de:
Bir grup “AK Partinin oyları yetmiyor. Belediyeleri almak için parti dışından öyle bir aday göstermeliyiz ki, diğer sağ ve sol seçmenin de oyunu alabilelim” diye düşünüyor…
Bir başka grup ise, parti dışından gösterilen adaylarla 3 seçimin kaybedildiğini hatırlatıp “Dışarıdan gelen adayla bu iş olmuyor. Partili bir adayla seçimlere girmeliyiz” düşüncesi taşıyor…
Kısacası, özellikle Büyükşehir Belediyesine gösterilecek aday profili konusunda ciddi bir çelişki yaşanıyor partide.

MEVCUT PARTİ OYLARI SEçİM KAZANMAYA YETMİYOR. DIŞARIDAN BİR ADAY LAZIM.

Parti içinde ki büyük bir grup, özelliği ne olursa olsun seçimlere kazanacak adayla çıkılmasını istiyor.
Bu şekilde düşünenler öncelikle, AK partinin mevcut oyu ile Eskişehir’de seçimin kazanılamayacağını söylüyor.
Yapılan anket ve araştırmaların ortada olduğunu ifade eden Ak partililer:
-"Demek ki AK Partililiği tescillenmiş isimlerle bu seçimi almak mümkün değil. O halde yapılması gereken tek bir şey var. O da, AK parti oylarının yanı sıra MHP ve hatta CHP den oy alabilecek aday isimleri belirlenmeli ve AK parti oyunun üzerine oy katacak bu adaylarla seçime girilmeli" diye düşünüyor.
Bu şekilde düşünen partililerin söylediği önemli bir husus da, "Büyükerşen’e giden sağ oylar kesilmediği sürece seçimin kazanılamayacağı "gerçeği.
İşte bu sonuçtan yola çıkarak, "Sol görüşe yakın dahi olsa, seçimleri kazanacak bir aday gösterilmeli. önemli olan Eskişehir’de Büyükşehir’i ve diğer Belediyeleri AK Partinin kazanmasıdır." diyor.
Kısacası…
“Parti içinden değil de, parti oyunun tamamını alacağı gibi, diğer sağ ve sol seçmenin de oyunu alabilecek nitelikte bir aday bulunmalı” diye düşünüyor.

DIŞARIDAN ADAYLA OLMADIĞI
3 SEçİMDİR ORTADA…

Parti içinde ki başka bir grup ise, "Partili olmayan, partimizin dokusuyla uyum sağlamayan bir adayı göstermek intihar olur" diye diretiyor.
Bu şekilde düşünenler, AK parti dokusuna uymayan bir adayla seçim başarısı geleceğine inanmıyor.
Dahası…
AK parti dokusu ile uyum sağlamayan bir adayın, kendi partilerinin tabanında tepki toplayacağı ve partinin dışarıdan getirilecek adayla kendi oyunu alamayacağı endişesini sürekli gündeme getiriyor.
Her ne kadar bu tür bir düşünce "Olursa bizden olsun varsın seçim kaybedilsin" gibi algılansa da, seçimlere parti içinden, AK partililiği tescillenmiş adaylarla çıkılmasını savunan bu grup, bu konuda ki ısrarını hemen her ortamda açıkça dile getirip “Bu güne kadar partinin Büyükşehir adayları hep parti dışından getirilen isimlerdi. Sonuç ortada. Bu kez partili adayla seçime girmeliyiz” diyor.
Sonuç olarak…
Eskişehir’deki iktidar partisi içinde, özellikle de Belediye Başkan adayları konusunda iki farklı düşünce mevcut…
Bir grup "AK partili adaylarla bu iş olmaz. Parti dışından ve partiye sağ ve sol seçmenin oyunu getirebilecek adaylarla seçim kazanabiliriz" derken…
Diğer grup, "Her defasında dışarıdan parti dışından gelen adaylarla seçime girdik ve kaybettik. Partinin dokusuna uymayan adaylarla seçime girmek tepkiye yol açıyor ve kendi tabanımızın oyunun kaçmasına yol açıyor" şeklindeki ısrarını sürdürüyor.
AK parti içinde ki bu görüş ayrılığının sonu nereye varır bilemiyoruz.
O yüzden, adayların açıklanacağı tarihi bekleyip göreceğiz.
Bakalım AK parti Eskişehir’de nasıl bir adayla halkın önüne çıkacak?
Bugüne kadar olduğu gibi aday parti dışından bir isim mi olacak?
Yoksa…
Partililiği tescilli, parti içinden bir isim mi?
Hep birlikte göreceğiz…

....

“Kendi  adaylarımızla
gireceğiz”  diyorlar ama…

MHP “mahalli seçimlere kendi adaylarımızla katılacağız” diyor.
İYİ partinin de söylediği aşağı yukarı aynı…
Yani…
-“Seçimlere kendi partimizin adayları ile katılacağız” tarzı söylemler…
Ancak…
Söylenenler, konuşulanlar ve tahminlere baktığınızda, ortada sanki büyük bir gariplik var…
MHP, AK Parti’den aday yapılmayacaklarla ya da AK Parti’de aday yapılmayacak isimler MHP ile ilgileniyor gibi…
öte yandan…
İYİ Parti de, CHP’den aday yapılmayacaklar ya da CHP’de aday olamayacak isimler İYİ Parti ile ilgileniyor sanki…
Bu durumu nasıl yorumlasak bilemedik:
 “MHP, AK Partili aday göstererek AK Parti seçmeninden oy almayı mı düşünüyor?”
Ya da…
“AK Parti’den aday olamayacağını anlayan isimler MHP Adaylılığını gündemde tutarak pazarlık şansını mı arttırmaya çalışıyor?”
Aynı şekilde…
“İYİ Parti, CHP’li aday göstererek CHP seçmeninden oy almayı mı düşünüyor?”
Yoksa…
“CHP’den aday olamayacağını anlayan isimler İYİ Parti adaylığını gündemde konuşturmak suretiyle pazarlık şansını mı yükseltmek istiyor?” bilemiyoruz…
Bildiğimiz şu:
Her iki parti de “Seçimlere kendi adaylarımızla giriyoruz” diyorsa, aday isimleri üzerinden kamuoyunda konuşulanlar bu iki partinin seçimlere kendi adaylarıyla girme söylemini pek doğrulamıyor sanki…
.....

Belediye başkanlığı dediğiniz…

Mesleğinizde ne kadar başarılı olursanız olun…
İşinizi ne kadar iyi yaparsanız yapın…
üzerinizde taşıdığınız bilgi, beceri ve donanım ne kadar fazla olursa olsun.
çevreniz ne kadar geniş, tanınırlığınız ne kadar fazla olursa olsun hiç fark etmiyor…
Bu özellikler sizi sadece toplum içinde başarılı, sevilen ve sayılan bir birey olmanızı sağlıyor…
Bu özellikler sadece yaptığınız iş ve mesleğinizde sürekli yükselmenizi ve buna paralel olarak kazancınızın artmasını sağlıyor.
Sadece bu özelliklere sahip olmak, yapılan iş ve mesleğin dışında örneğin bir belediye başkanı olmaya yetmiyor.
Yetseydi, her başarılı bürokrat, iş adamı, öğretim üyesi, doktor, kısacası işinde ve mesleğinde zirveye çıkmış herkes belediye başkanı olurdu.
Yukarıda saydığımız özelliklere sahip, yaptığı işin zirvesinde bulunmuş pek çok isim, denemiş olmalarına rağmen belediye başkanı olamadı.
çünkü…
Belediye başkanlığı yapabilmek için başarılı iş ve meslek hayatı, bilgi, donanım, tecrübe, tanınırlık ve çevre gibi özelliklerin yanı sıra başka özellikler gerekiyor…
Seçmenin de dikkat ettiği bu özelliklerin başında da makama yakışma-yakıştırılma geliyor…
Yani…
Seçmen üzerinde “Bu adam bu işi yapar” intiba, düşünce ve güvenin oluşması gerekiyor…
Zira…

“Belediye başkanlığı” diye tanımladığımız görev, kenti vatandaşla birlikte yönetebilme sanatının adıdır…
Hatta…
Belediye başkanlığı ayrıca kentten ziyade, kente sunulacak hizmet organizasyonunu yönetme sanatıdır…
Dahası…
Vatandaş memnuniyetini sağlayacak çözümleri üretip, bulduğu bu çözümleri hayata geçirecek ekibin lideridir belediye başkanı…
Bu özellikleriyle yapılan hiçbir göreve benzemiyor…
Başarılı olunmuş hiçbir başka bir görevle mukayese bile edilmiyor, edilemiyor…