1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kemanın sesini yarın duyacaksınız...

Bu köşede bir süredir ekonomide işlerin iyi gitmediğini yazıyoruz…
Batanları, iflas isteyenleri, piyasalardaki durgunluğu, çarşı-Pazar pahalılığını falan dile getiriyoruz.
Alım gücünün düştüğünü, mal ve hizmetlerin arttığını, bu sene zor ama çok zor bir kış geçeceğini ifade ediyoruz yazılarımızda…
Bizim bu konuda kaleme aldığımız yazıları takip eden bir okurumuz yolda çevirerek sordu:
-“Sürekli yazıp çiziyorsun. Ekonomik anlamda işlerin sıkıntıda olduğunu ve bu sıkıntının en zengininden en fakirine kadar toplumun her kesimini etkilediğini belirtiyorsun. Tamam. Yazdıkların doğru. Ben de seninle aynı fikirdeyim. Ekonomi her geçen gün daha da sıkıntılı bir hal alıyor. üstelik daha da kötüye gidecek bir durum sergiliyor. Ancak, çevreme şöyle bir baktığımda, senin ve benim yaşadığımız aynı endişeyi çoğu kimsenin yaşadığını ya da anladığını zannetmiyorum. Zira gece gündüz her mekan ağzına kadar dolu. İnsanlar hala deli gibi para harcıyor. Bir asgari ücret tutarı bir gecede yemek masasında bırakabiliyor. Demek ki çoğu insan pek umursamıyor bu durumu. Ya da farkında değil. Bu durumu nasıl açıklayacaksın?”
Gözleminin ve tespitinin doğru olduğunu söyledik önce…
Ardından…
-“Son derece haklısın. Sahiden de durum senin anlattığın gibi. çoğu insan ya geleceği göremediğinden ya ne olup biteceği hakkında fikir sahibi olmadığından ya da umursamadığından “Eller Havada” durumunu yaşıyor” dedikten sonra şu fıkrayı anlattık.
Cezaevindeki mahkûm, ziyaretçisi tarafından getirilen ekmeğin içine gizlenmiş demir testeresi ile başlamış parmaklıkları kesmeye.
Sesi duyan gardiyan yanına gelerek ne yaptığını sormuş.
Mahkum: Görmüyor musun Keman çalıyorum.
Gardiyan: İyi de neden hiç ses çıkmıyor?
Mahkum: Merak etme. Kemanın sesini yarın duyarsın…
Yukarıda da söylediğimiz üzere, bugün için durumun farkında olmayan, herhangi bir endişe duymayan ve umursamayanlar elbette var.
Fakat bu insanların, yarın duyacakları keman sesi ile aynı umursamazlığı yaşayamayacakları gayet açık olsa gerek…


.....


 


Sırf kurumlar zarar görmesin diye bir gözümüzü kapatıyoruz ama…


Eskişehirli olmaktan ve Eskişehir’de yaşamaktan son derece mutluyuz.
Eskişehir’i Eskişehir yapan kurumları koruyup kollamak için kendi vicdanımızda resmen çaba harcıyoruz.
Bu yüzden sırf “Eskişehir zarar görmesin” düşüncesiyle çoğu olumsuz olay karşısında bir gözümüzü kapatıyoruz.
Yanlış olduğunu bile bile…
-“Varsın gazetecilik mesleğini eksik yapalım ama bu şehrin en önemli kurumlarını da yıpratmayalım” düşüncesiyle çoğu olumsuz olayı görmezden geliyoruz…
Biz böylesine bir hassasiyet içindeyken bir de bakıyoruz ki, o kurumları koruyup kollama görevi bizden önce gelmesi gereken kurum yöneticileri, bizimle aynı hassasiyeti taşımıyor.
Durum böyle olunca da, taşıdığımız hassasiyetimizden ötürü pişman oluyoruz…
İşte! Bize benzeri pişmanlık yaşatan kurumlardan biri de bu şehir için büyük önem taşıyan üniversiteler…
Son zamanlarda Anadolu üniversitesi’nden, özellikle de “Rektör danışmanları” görevleriyle ilgili gelen yakınmalar var…
Küçücük bir araştırmayla bu yakınmaların ne denli haklı yakınmalar olduğunu ayan beyan görebiliyoruz.
Yine bu şehir ve bu şehri “Şehir” yapan kurumları koruma hassasiyetimize yenik düşüp, Rektör danışmanları ile ilgili yakınmaların muhteviyatına girmeyeceğiz.
Şimdilik bu yazıyı “Rektör ve üniversite yöneticilerinin dikkatini çekmek” le sınırlı tutuyoruz.
En azından, bize kadar gelen yakınmalar kendilerine ulaşmadıysa bile, yakınmaların ne olduğunu araştırıp, gereğini yapmalarını amaçlıyoruz.
Baktık olmuyor…
Hiçbir şey değişmiyor ve sözünü ettiğimiz konuda yakınmalar devam ediyor…
İşte o zaman, taşıdığımız tüm hassasiyetimizi bir tarafa bırakıp, Allah ne verdiyse yazmaktan başka çaremiz kalmayacak.
Bizden söylemesi…


.....


Daha yapılmadan
patlayacak. Hem de…


Belki unutuldu ve Eskişehirlilerin gündeminden çıktı gibi görünüyor ama her an tekrar şehrin gündemi olacak bir mesele var…
Uzun süredir tartışılan Alpu’ya yapılacak olan Termik Santral.
Hatırlanacak olunursa, konu ilk ortaya atıldığı süreçte büyük bir tepki görmüştü.

Buna karşın…
özellikle Termik Santral yapılmasını savunanlar Eskişehirlileri otobüslerle çanakkale çan ilçense taşımış ve “Bakın ne kadar modern bir tesis. çevreye de hiç zararı yok” açıklamaları yapmışlardı birbiri ardına.
İşte o Eskişehirlileri otobüslerle taşıdıkları çanakkale çan ilçesindeki Termik santral’de bir patlama oldu önceki gün.
Bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi de yaralandı.
Patlamanın termik santral buhar kazanlarında olduğu açıklandı.
Eskişehir’de Termik Santral kurulma meselesi ilk ortaya atıldığı günden bu yana “Bu mesele seçimlerde AK Parti’ye büyük sıkıntı yaşatır” diye yazıyoruz…
Hala da bu görüşteyiz.
Bugüne kadar ihalesi birkaç kez ertelenen Alpu’ya kurulacak olan termik santralin en son ihalesi Şubat ayına ertelendi.

Yani…
Seçimlerden birkaç gün öncesine…
Eğer bu ihale söylendiği üzere ertelendiği Şubat ayı içinde, yani seçimden hemen önce yapılırsa, daha yapılmadan patlayacak…
Hem de AK Parti’nin kucağında…
Demedi demeyin…


.....


Biraz da
gülmek lazım


Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir. Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....Mail farklı bir yerde farklı bir bayana gider. Tam bu sırada kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. Odaya giren annesi, yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür:
"Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Senin de kayıtların hazır. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not: Burası çok sıcak."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi