1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Şehrin ve partilerinin sırtından bir düşseler artık!

Milletvekilliğini kafasına koyan, hiçbir seçimi sektirmeyen, her defasında aday adayı olan isimleri anlıyoruz.


Adam ne de olsa kararlı.


Kendini bu hedefe adamış.


Her ne kadar zaman zaman alay konusu olsa da “Ben bu uğurda ölürüm” diyebiliyor.


Belediye Başkanlığını gözüne kestiren, beş yılda bir yapılan seçimlerin hiçbirini “Es” geçmeyen.


Kısacası “ölürüm de vazgeçmem” diyerek her mahalli seçimler öncesinde aday adayı olanları da samimi söyleyelim çok iyi anlıyoruz.


Ancak…


öyle isimler var ki, “milletvekilliği olmadı, Belediye başkanı adayı olayım” ya da “Belediye Başkanlığı olmadı meclis üyeliği için uğraşayım” veyahut “Meclis üyesi de olamadık, mahalle muhtarlığına müracaat edeyim” diye düşünüp, bunu hayata geçirenleri katiyen anlamış değiliz.


Bu sözünü ettiğimiz isimler öylesine tanındı ki bu şehirde, bundan sonra yapılacak olan her seçimin (Yapılacak seçim ne seçimi olursa olsun)potansiyel aday adayı olacağını bugünden yazsak, kesinlikle yanılmış olmayız.


Parti farkı gözetmeksizin bu sözünü ettiğimiz “her seçimin adayı” olan kişilere açık açık olmasa bile “Bir Oda, Dernek veya Apartman başkanlığı bulunsa da şehrin ve partilerinin yakalarından artık bir düşseler” diyesi geliyor insanın.


öyle ya!


Bir insan kedini her türlü göreve yakıştırıyorsa, her defasında işi olmuyorsa, buna rağmen,  ismi ne olursa olsun her gelen seçimi adeta hasat zamanı gibi görüyorsa…


 Kısacası: aday adaylığından emekliliği geldiği halde hala bu işi kovalıyorsa, ortada inatçılıktan ziyade psikolojik bir durum var sanki…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


önyargı sahibiydik ister istemez. Nezaket, zarafet ve yüksek profil’i ise hiç beklemiyorduk açıkçası…


 


-Demokratik toplumların bugün ulaştığı çizgi, farklı düşüncelerin özgürce tartışılmasıyla oluşan konsensüs sayesindedir.


- çağdaş, demokratik ve özgürlükçü toplumun ayrılmaz bir parçası da basındır.


-Demokratik toplumlarda basının görevi sadece haber vermek değil, toplumu eğitmek ve kurumları eleştirmektir.


- çünkü demokratik toplumlarda bir kurumun kendisinden beklenen fonksiyonu icra edebilmesi için onun etkili bir denetimi şarttır.


- Dolayısıyla basın aslında toplumun sağduyusudur.


-Akıl akıldan üstündür. O yüzden kapım herkese ve fikirlerine sonuna kadar açık.


-Yönetim anlayışımızın temel prensibi liyakat olacak.


-üniversiteyi, kampusü Eskişehir ile birleştirmek için elimizden ne geliyorsa fazlasıyla yerine getireceğiz.


-çalışanı emin olun sırtımda taşırım, ama çalışmayan ile çalışmam.


-üniversitede görev yapan mevcut arkadaşlarımla eşit pozisyondayım. Bana verilen görev ayrıcalığı sadece yönlendirmedir.


-Her öğretim üyesi arkadaşım araştırma yapacak, kitap yazacak.


Yukarıdaki sözler Eskişehir Osmangazi üniversitesi’nin Hukukçu Rektörü Prof Dr Kemal Şenocak’a ait.


Hemen her kurum yöneticisinden, özellikle de üniversite gibi bilim yuvalarını yönetenlerden sık sık duymak istediğimiz, duyduğumuzda mutlu olup, “demek ki umut hala var” dediğimiz, ama büyük bir çoğunluğundan duyamadığımız sözler bunlar…


Ne yalan söyleyelim, Prof Dr Kemal Şenocak’ın Osmangazi üniversitesi Rektörlüğüne atanması sonrasında ister istemez bir önyargımız oluşmuştutu.


Oluşan bu önyargı aslında, kafamızdaki mevcut şarların değerlendirilmesi sonucu istemsiz oluşan bir refleksten ibaretti.


öyle ya;  liyakat başta olmak üzere pek çok meziyetin göz ardı edilerek, pek çok hak etmeyen insanın yine hak etmedikleri kurumların başına getirildiği bir süreç konuşulurken, farklı ne olabilirdi ki?


Böylesine rahatsızlık veren bir süreç, hemen her gün karşılaştığımız örnekleriyle ayan beyan ortadayken, bu olumsuz örneklerden farklı nasıl bir yönetici gelebilirdi ki üniversitenin başına?


Dahası…


Biz nasıl olur da bu koşul ve şartlar altında dışarıdan getirilen birinin “tam isabet” kişi olabileceği beklentisi içinde olabilirdik öyle değil mi?


Olmuş iyi mi?


Hem de 12’den tam isabet olmuş…


Dün ilk kez tanıştık kendisiyle…


İlk kez dinleme imkanı bulduk…


Yukarıda da aktardığımız üzere, hem yönetim anlayışı hem de sözleri önce kısa bir şaşkınlık yaşamamıza, sonra da duymaya olan ihtiyaç ve özlemimizden olsa gerek, Eskişehir ve üniversite adına mutlu olmamıza neden oldu…


Bir ara kendi kendimize “Bu Rektör madem bu denli bu göreve “cuk” oturmuş birisi, tıpkı bizde olduğu gibi,  insanların kafasında oluşabilecek önyargıları silme, kendini tanıtma adına niçin bugüne kadar kendini anlatma ve kanıtlama çabasına girmedi?” diye düşündük…


Sonra “Bazen kendini kanıtlamaya çalışmak kendine hakarettir” sözü geldi aklımıza ve muhtemelen bu düşünce doğrultusunda hareket ettiğine kanaat getirdik…


Kısacası…


Yeni rektörde nezaket bulduk, zarafet gördük yüksek profil sahibi olduğunu hissettik…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


En azından “Biz başarılı olduklarına inanıyoruz” diyebilecekler…


 


Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultay’dan sonra en büyük organı Parti Meclisi…


Genel Başkanın da üzerinde olan bir organ bu.


İşte partinin en büyük organı dün toplanarak mevcut ilçe belediye başkanlarının neredeyse tamamını önümüzdeki seçimlerde yeniden aday gösterme kararı aldı.


Karar genel başkan ve yönetiminin de oluruyla hayata geçecek.


Fakat şimdiden CHP’li mevcut ilçe belediye başkanlarının önümüzdeki seçimlerde yine aday gösterilecek olmasına kesin gözle bakabiliriz.


Her ne kadar Parti Meclisi’nde büyükşehir adayları görüşülmemiş olsa da, CHP’nin Eskişehir büyükşehir belediye başkan adayının Yılmaz Büyükerşen olacağını herkes biliyor.


Sonuç olarak…


CHP Eskişehir’de mevcut belediye başkanlarını yeniden aday gösterecek…


CHP aslına bakarsanız mevcut belediye başkanlarını yeniden aday göstermekle bir anlamda doğru olanı yaptı.” Diye değerlendirilebilir.


Zira…


Mevcut başkanlardan biri dahi, aday olmasına rağmen aday gösterilmeseydi “Demek başarısız olduğuna partinin kendisi de inanıyor olmalı ki aday gösterilmedi” denirdi.


Seçmen ne düşünür, nasıl hareket eder ve ne yapar bilemiyoruz ama şimdi en azından partinin “Biz belediye başkanlarımızın başarılı olduğuna inanıyoruz. O yüzden yeniden aday gösteriyoruz” deme durumu var…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi