1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Vay Eskişehir vay!

Dünkü gazetelerden bir haber size:
“Uşak’tan, THY ile 16 Ocak 2019 çarşamba gününden itibaren, İstanbul Havalimanı’na karşılıklı seferler yeniden başlayacak.
Kısa bir süre önce seferlerin durduğu kentte, Uşak Sivil Toplum Platformu üyelerinin THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı ile görüşmesi ve Uşak milletvekillerinin girişimleriyle Uşak-İstanbul hattında yeniden uçuş planlaması yapıldı.
Buna göre Türk Hava Yolları, çarşamba, Cuma ve Pazar günleri karşılıklı seferlerde bulunacak. Saat 09.35’te İstanbul Havalimanı’ndan Uşak’a hareket eden uçak, 10.45’te iniş yapacak. Uşak’tan 11.40’ta İstanbul’a hareket edecek olan uçak 1 saat sonra İstanbul Havalimanı’na varmış olacak.”
Şimdi! Söz konusu haberi buraya kadar okuyup “İyi de kardeşim! Biz Eskişehir’de yaşıyoruz bize ne Uşak’tan?” demek geçiyorsa içinizden…
Merak da ediyorsanız niçin yazdığımızı?
O’nu da bi zahmet siz düşünüp buluverin…
Eskişehir’den yapılan uçak seferleri  “Zarar ediyor” gerekçesiyle kaldırılırken, aynı gerekçeyle kaldırılan Uşak uçak seferlerinin nasıl olup da yeniden başlatılıyor olmasına hadi bir anlam yükleyin?

Hatta…
Onların, yani Uşak’lıların,  kaldırılan uçak seferlerini geri kazanmak için neleri yaptığına bakarken, Eskişehir’de bizim neleri yapamadığımızı düşünüp, bir kıyaslama yapın… 
Bu söylediklerimiz doğrultusunda bir zihin jimnastiği yapabilirseniz, Sivil Toplum örgütlerinden tutun da Milletvekillerine kadar,  bu şehrin bu konuda bir Uşak etmediği sonucuna varacaksınız…


....


 


Bakalım hangi taraf
kullanacak bu avantajı?


Mahalli seçimlere 4,5 ay gibi bir süre var…
Cumhuriyet Halk Partisi’nin başkan adayları hiçbir seçim öncesinde olmadığı kadar erken ilan edildi.
Belediye başkan adaylarının erken ilan edilişinin yaratacağı avantaj ve dezavantajları mutlaka olacaktır.
Ancak bu durum…
CHP adayları ile belediyeleri kazanma mücadelesi verecek olan AK Parti için de çeşitli avantaj ve dezavantajlar içeriyor.
AK Parti, CHP’nin adaylarını erken ilan etmesinin avantajını “Mevcut başkanlara en iyi rakip olabilecek adayları bulup çıkartmakla” kullanabilir.
Fakat…
Hangi isim aday gösterilirse gösterilsin, AK Parti’den aday gösterilecek olan isimlerin sonuçta mevcut başkanlarla ister istemez bir kıyaslamaya tabii tutulacak olması bir dezavantaja neden olacaktır…
Sonuç olarak…
Cumhuriyet Halk Partisi, seçimlere epey bir süre olmasına rağmen adaylarını ilan etti.
CHP adaylarının belli olmasıyla birlikte hem CHP için hem de AK Parti açısından bu durum içinde Avantaj ve Dezavantajlar barındırıyor…
Bakalım ortaya çıkan bu avantajı hangi taraf kullanıp, seçimlerden galip çıkacak?
Hangi taraf kullanamayıp, sandıkta kalacak?
Hep birlikte göreceğiz…


.....


 


Bunu gözden kaçıran her yerde kaybeder…


Eskişehirliler olarak bazı alışkanlıklarımız var.
örneğin:
Bu şehirde yaşayanlar olarak büyük beklentiler taşıyoruz.
Bu özelliği taşımamızda belki de yılların ihmal edilmişliği yatıyor.
Başka bir özelliğimiz ise:
Yaşadığımız şehrin özel olmasını istiyoruz.
O yüzden şehri özel kılacak ilklerin Eskişehir'de olmasını, böylece bununla diğerlerinden farklı olabilmeyi ve gurur duyabilmeyi bekliyoruz.
öte yandan.
-Farklı ve özel olduğumuza dair söylemler çok hoşumuza gidiyor.
Bunu gurur vesilesi haline getirip, koltuklarımızın kabarmasını istiyoruz.
-Şehrimizle, özellikle şehir dışında övünmeyi çok seviyoruz. Hele hele bu övgüyü şehir dışına çıktığında başka biri yaptığında büyük keyif alıyoruz.
-Eskişehir'de sevmediğimiz şehrin bir aktörüne şehir dışında laf söyletmiyoruz örneğin.
-Yine şehir dışındayken "Eskişehir" konusu geçtiğinde "Eskişehir çok güzel oldu" diye başlayan cümleler eşliğinde bu kenti övmekten mest oluyoruz.
-Hep övgü dolu tarifler bekliyoruz yaşadığımız şehirle ilgili.
-Kendi şehrimizi eleştirme konusunda zaman zaman insafsız olsak da, bunu dışarıdan birinin yapmasına kesinlikle tahammül edemiyoruz.
Kısacası...
Eskişehirliler olarak biz, yaşadığımız bu şehri seviyor, bu şehirle gurur duyuyor, bu şehirde yaşayanlar olarak hep "özel insanlar" olduğumuzu düşünüyor ve en önemlisi de, bu konuda bize yapılan iltifatlardan hoşlanıyoruz.
Şimdi böyle bir tahlili niçin yapma gereği duyduk?
özellikle mahalli seçimlere yönelik yapılan yüzlerce araştırma var.
Bu araştırmalar bazı somut gerçekleri ortaya koyuyor.
Yapılan araştırmaların çoğunda şöyle bir hüküm var.
örneğin:
-"Siyasi partilerin ve adayların öncelikle seçmeni  çok iyi tanımaları ve seçmenin oy verme davranışı üzerinde hangi etkenlerin etkili olduğunu çok iyi bilmeleri gerekmektedir."
Deniliyor.
Hatta...
-"Seçmen davranışını iyi analiz edemeyen siyasal partilerin ve adayların seçim yarışında başarılı olamayacağı ortadadır." Diye kesin hüküm içeren araştırma sonuçları da mevcut.
Tüm bunlardan sonra söyleyebileceğimiz tek şey; bu şehirde seçim kazanmak isteyen parti ve adayların, bu şehrin taşıdığı hassasiyetleri bilmek zorunda olduğudur.
Şehrin taşıdığı hassasiyetleri bilmeyen ve bu hassasiyetleri göz ardı eden parti ve adayın da, ister sağ'da isterse sol'da olsun Eskişehir'de pek şansı olmayacaktır.


.....


Biraz da gülmek lazım


Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur.
Dünyanın bu en büyük alışveriş merkezinde her şey ama her şey satılmaktadır.
Patron sorar:
* Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?
* Evet köyümde bu işi yaptım.
* Patronun gözü çocuğu tutar:
* İyi, yarın başlıyorsun. Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu karşısına alır;
* Evet, bugün kaç satış yaptın?
* Bir!
* Ne bir mi? ötekiler 20-30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu peki?
* 320.334 USD doları.
* Patron şaşırır ve sorar:
* Nasıl becerdin bunu?
* Adama küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir olta sattım.
* Adama nerede balık tutacağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye gereksinimi olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve çift motorlu, yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince son model 4x4 bir jeep sattım. Patron kendinden geçer:
* Ne diyorsun, tüm bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı sattın?
* Genç çocuk yanıt verir:
* Yoo aslında karısı için bir tane orkit istemişti... Ben de ona şöyle dedim:
"Hafta sonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git..."


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi