Eskişehir’de:
2002 Milletvekili genel seçimleri.
AK Parti 119 Bin 510 oyla Eskişehir’de birinci parti oluyor.
MHP’nin ise aynı seçimde aldığı oy 35.740
Aradan 2 yıl geçiyor.
2004 Mahalli seçimleri yapılıyor.
Seçmen artışına rağmen bu seçimlerde AK Parti’nin oyu 117 bin’e, MHP’nin oyu ise 6.28’e düşüyor.
AK Parti 2 bin, MHP ise 28 bin oy kaybediyor.
AK Parti ile MHP’nin kaybettiği oyları alan Yılmaz Büyükerşen, Büyükşehir Belediye Başkanı seçiliyor.

HHH

2007 Milletvekili genel seçimleri.
AK Parti 194.494 oyla Eskişehir’de birinci parti oluyor.
MHP’nin ise aynı seçimde aldığı oy 68.272
Aradan 2 yıl geçiyor.
2009 Mahalli seçimleri yapılıyor.
Seçmen artışına rağmen bu seçimlerde AK Parti’nin oyu 140.682’ye, MHP’nin oyu ise 21.603’e düşüyor.
AK Parti 50 bin, MHP ise 40 binin üzerinde oy kaybediyor.
AK Parti ile MHP’nin kaybettiği oyların büyük bölümünü alan Yılmaz Büyükerşen, bir kez daha Büyükşehir Belediye Başkanı seçiliyor.
HHH

2011 Milletvekili genel seçimleri…
AK parti 221.437 oyla Eskişehir’de birinci parti oluyor…
MHP’nin ise aynı seçimde aldığı oy 73.138
Aradan 3 yıl geçiyor.
2014 seçimleri yapılıyor.
Seçmen artışına rağmen bu seçimlerde AK Parti’nin oyu204.873’e, MHP’nin oyu ise 58.648’e düşüyor…
AK Parti 17 bin, MHP ise 15 bin oy kaybediyor.
AK Parti ile MHP’nin kaybettiği oyların büyük bölümünü alan Yılmaz Büyükerşen, bir kez daha Büyükşehir Belediye Başkanı seçiliyor.
HHH

Yukarıdaki seçim sonuçlarıyla ortaya çıkan tablo şu:
AK Parti Eskişehir’de her milletvekili seçiminde birinci parti olmuş…
Ancak…
Aynı AK Parti Eskişehir’de yapılan her mahalli seçimde, bir önceki milletvekili seçiminde aldığı oyun oranını, seçmen artışına rağmen düşürmüş.
öte yandan…
MHP de tıpkı AK parti gibi her mahalli seçimde, bir önceki genel seçimde aldığı oyu koruyamayıp, kaybetmiş…
Bu iki partinin kaybettiği oyları alan Büyükerşen her üç seçimde de seçimi kazanmış…
Yani…
MHP seçmenin ciddi orandaki oyu ile AK Parti’nin az da olsa kaybettiği oyu her üç seçimde de almış…
Hani şu sıralar AK parti ile MHP ittifakından söz ediliyor ya…
Büyükerşen Eskişehir’de resmi olmasa da AK Parti ve MHP seçmeni ile her seçimde ve sürekli olarak yapmış…

.....

Seçimi kim mi kazanır?

Hemen her yerde sorulan soru bu?
Daha seçimlere 4 ay gibi bir süre var ama herkes şimdiden seçimi kimin kazanacağını sorguluyor.
Kimin kazanacağına dair yorumlar adeta havalarda uçuşuyor.
Bu konuda iddiaya bile giriliyor.
Bize de soruluyor aynı soru.
-"Seçimi kim kazanır?"
Verdiğimiz cevap hemen hemen aynı…
Bize göre…
-Rakibini küçümseyen, kavga eden, çok konuşan, rakibine ‘Bu şehrin evladı’ gözü ile bakmayan…
-Kitleleri etkileyemeyen, heyecanı olmayan, yalan söyleyen, ikna edici projeleri sunamayan…
-Sürekli olarak "Ben" diyen, insanlara ulaşamayan, onlara dokunamayan, onları tanımayan.
- İnsanları "AK Parti gelir" ya da "CHP gelir" diye korkutan, bitmeyen işlerin sorumluluğunu üzerine almayan…
- Var olan sorunları görmezden gelen, sorunların kaynağını hep başkasının üzerine atan.
-Vizyonunu ortaya koyamayan, beklentileri karşılama güvencesi veremeyen.
-Rahat olan, rakibini ciddiye almayan, seçimi çantada keklik gören…
Kısacası…
İnsanların, evlerine, işyerlerine, gönüllerine ve vicdanlarına giremeyen bu seçimi kaybeder…
Peki bu seçimi kim mi kazanır?
Yukarıda saydıklarımızın tam tersini yapan ise, bu seçimden galip çıkar…

.....

Kabak gibi fotoğraflar var…

Şu sıralar nereye gitsem, hangi sohbet ortamında bulunsam mutlaka trafik cezalarıyla ilgili bir bahis açılıyor.
Birinin “Araç kullanırken telefonla konuştuğu için”, başka birinin “Araç kullanırken emniyet kemeri takmadığı için” bir başka birinin ise “yaya geçidinde durup yayalara yol vermediği için” evine ceza makbuzu geldiğini duyuyorum.
Ceza miktarları öyle az da değil…
Belli ki trafikte “Hata yapan yanar” cinsinden büyük bir seferberlik başlatılmış.
üstelik…
Gelen cezalara itiraz da edemiyorsunuz.
çünkü…
Hatayı yaptığınız günün, yerin, saatin ve dakikasının olduğu ceza makbuzu üzerinde yazıyor.
Dahası…
Takmadığınız kemerin, konuştuğunuz telefonun ve yaya geçitlerinde yayalara yol vermediğinizin kabak gibi çekilmiş fotoğrafları da var…
O yüzden…
“nasıl olsa kimse görmez” diyerek trafikte kafanıza göre davranmaya kalkmayın…
Birileri özellikle gözetlemeye almış kent içi trafiğini…

.....

Biraz da gülmek lazım

Bir Fransız, İngiliz, Alman, Hollandalı, Rus, İranlı ve Türk bir araya gelmişler ve ülkelerinin özelliklerini anlatıyorlarmış...
Fransız :
- Bizim ülkenin kızları o kadar güzel, o kadar güzeldir ki, bakmaya, öpmeye kıyamazsınız....
İngiliz :
-Bizim ülkenin biraları, içkileri o kadar güzeldir ki içmeye doyamazsınız..
Alman :
-Bizde de öyle güzel, öyle sağlam arabalar var ki inanamazsınız. Hepsi müthişdir.
Hollandalı:
- Siz bizim ülkenin evlerini bir görseniz, içiniz gider..Mükemmel tasarımdırlar
İranlı:
- Bizim oraların halılarını bir görseniz, güzelliğine ve dokuma sanatına hayran olursunuz..
Rus:
- Arkadaşlar bizde bir gizli servis var, KGB, dünyada neler olsa anında haberi olur.. İnanılmazdır...
Sıra Türk'e gelir :
- Bizde öyle delikanlılar vardır ki... İnanamazsınız.
Alır Fransız kızını, atar Alman Arabasına, içer İngiliz içkilerini, gider Hollandalının evine, yatırır İran Halısının üstüne, değil Rusların gizli servisi, kocasının bile ruhu duymaz...