1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Süreç aynı süreç...

Babacan’ın kuracağı parti tartışılıyor…
Eskişehir’den kimlerin bu partiye dahil olacağı, kimlerin yeni partide söz sahibi olacağı falan…
Gözler, iktidar partisi AKP’nin içindeki isimlere çevriliyor ister istemez.
Yeni kurulacak olan Babacan’ın partisine gitme ihtimali olan isimler adeta havalarda uçuşuyor.
Ancak…
Bugüne kadar “ben yeni kurulacak partiye geçeceğim” diye ortaya çıkan tek bir isim yok.
Tam tersine…
-“Acaba AKP’den ayrılıp, yeni kurulacak partiye gidebilir mi?” diye tahmin edilen muhtemel isimlerden “Kesinlikle gitmem. Bu bir ihanet olur” açıklamaları geliyor.
Söylenenlere ve yapılan açıklamalara baktığınızda, Babacan tarafından kurulacak partinin Eskişehir’de yönetim oluşturacak kadar isim dahi bulamayacağını düşünüyorsunuz ister istemez.
Aslına bakacak olursanız, ortam bu haliyle AKP’nin kuruluş öncesi yaşananları da anımsatmıyor değil…
Bilenler hatırlar…
AKP kuruluş öncesinde, tıpkı şimdiki gibi çok da teveccüh gösterilen bir hareket olarak görülmemişti.
Eskişehir’deki teşkilatlanmadan sorumlu olan parti kurucularından Murat Mercan, yönetimleri oluşturmak için ziyaret üzerine ziyaret, görüşme üzerine görüşmeler yapmıştı.
İl başkanlığı için bile ismi geçen ya da bizzat teklif edilen 2-3 isim görev almayı istememiş, neden sora Osman Yüksel kurucu il başkanı olarak ikna edilebilmişti.
Pek çok kişi tıpkı bu gün Babacan’ın partisine geçme ile ilgili söylediği “Bu ihanet olur” düşüncesinde olduğu gibi, o gün de AKP’ye geçme ile ilgili “Bu Milli Görüş’e ihanet olur”  düşüncesini dillendiriyordu.
Her ne kadar kuruluş aşamasında insanların hararetle geçmek ve görev almak istedikleri bir parti olmasa da, AKP’nin yenilikçi bir hareket olarak kısa sürede ülkede karşılık bulması, başında bu partiye geçmeyen, teklifleri geri çeviren ve görev almayan herkesin pişmanlık duymasına neden oldu.
Sonuç olarak diyeceğimiz şu:
Bugün Babacan’ın kuracağı partiye “geçeceğim” diyen yok…
AKP kurulmadan önce de “geçeceğim” diyen yoktu…
Bugün Babacan’ın kuracağı partiye geçmenin AKP’ye “İhanet” olacağını söyleyen çok…
AKP kurulmadan önce de bu partiye geçmeyi Milli Görüş’e “İhanet” olacağını söyleyen çoktu…
AKP, iktidar partisinin içinden doğdu…
Babacan’ın kuracağı parti de iktidarın içinden çıkacak…
Süreç yeni kurulacak parti ile ilgili ne gösterir bilemiyoruz ama yaşanan olaylar sanki birbirinin aynısı gibi…


.....


Niye
şaşırıyoruz ki?


çobanın sınav birincisi olduğuna şaşırıyoruz da…
Her sınav sonucu açıklandığında bir haber düşer ajanslardan…
“çobanlık yapan çocuk sınav birincisi oldu” diye…

Hemen her sınav okuruz değil mi bu tür haberleri.

Yine…
Hemen her sınav açıklandığında mutlaka memleketinde hayvan güden, köyde yaşayan ve fakir olan bir çocuk mutlaka sınav birincisi olur…
Biz de bu duruma çok şaşırırız…
Benzeri yüzlerce haberi okumamıza rağmen her defasında hayret uyandırır bizde…
Sevdiğimiz bir dostumuz fark etmiş bu durumu.
-“Her defasında benzeri haberleri okumuş olmamıza rağmen çobanlık yapan bir çocuğun sınavda başarılı olmasına hayret ediyoruz ama o çocuğun güttüğü hayvan kadar beyni olmayan insanların önemli makamlara gelmesine hiç hayret etmiyoruz. Asıl hayrat edilmesi gereken bu bizim tutumumuz” dedi.
O espri yaptı, biz ise bu söylediğine güldük gülmesine ama doğrusu haksız da sayılmazdı hani…


.....


AK parti’de çözülme!


Seçim sonuçlarını tutturma başarısı olan KONDA genel müdürü Bekir Ağrıdır, AK parti’de büyük bir çözülme olduğunu açıkladı geçtiğimiz günlerde.
Partinin güçlü olmasını sağlayan iki mekanizma bulunduğunu, bunlardan birinin örgüt, diğerinin ise yerel yönetimler olduğunu söyleyip “Şimdi her iki mekanizma da felç olmuş durumda” dedi.
Peki başına tabanca dayansa bile başka bir partiye oy vermeyecek yüzde 38-40’lık bir çekirdek seçmene sahip AK parti ne yaptı da böylesine bir çözülme aşamasına geldi…
Aslında Eskişehir’e bakarak bu soruyu cevaplamak mümkün…
Bize göre olay şudur:
AK Partili olduğu tescillenmiş bir kişi, AK Parti ile ilgili bir eleştiriyi asla yapamaz…
Bunu yapmaya en çok hakkı olanlar bile yapamaz bu eleştiriyi…

Zira…
Böyle bir durumda bu kişi,  AK Partili olup olmadığı bile şüpheli olan bir grubun linç girimi ile karşı karşıya kalır.
Muhtemelen de linç edilir.
Hatta…
-“Bir AK partili isim çıkıp partiyi eleştirse de, şöyle bir üzerine hücum etsek” diye düşünen, bunun fırsatını kollayan, bu sayede “Helal olsun partiyi nasıl savunuyor” dedirtmeyi amaçlayıp, bu durumdan faydalanmak isteyen insanlar vardır parti çevresinde…
İşte bu yüzden sesini dahi çıkartamaz hiçbiri…
Bir anda “Vatan haini”, “Terörist”, “Fetöcü” ilan edilmeme adına yutkunur da, gördüğü yanlışı kesinlikle söyleyemez.
Kral adına kralcılık misyonunu üstlenenlerin gazabı korkutur hepsini…
Aslanın her an kediye boğdurulacağı bir durum yaşanır parti çevresinde…
Kuruculuğunu yapmış, çeşitli görevlerde bulunmuş, para ve zaman harcayıp, fedakârlıklarda bulunmuş koskoca partililer bile, “öl de ölelim” rolü kesip,  tek derdi geçici işçilik olan ve partiliymiş gibi davrananların korkusuna, doğru bildiğini asla söyleyemez.
O yüzden sadece duymak istenenler söylenir parti çevresinde…
Bol bol yapılan abartılı pohpohlamalar da bu yüzdendir…
Tavanda ve tabanda var olan şımarıklığın nedeni budur.
Abartılı öfke, eğrelti duran kibir ve lider adına savrulan tehditlerin sahipleri de işte bu türden insanlardır.
Aslına bakacak olursanız…
Gerçek AK partilileri süreç AK parti’den soğutan da bunlardır.
Partiye genç oylarının gelmemesinin nedeni de bu insanlardır.
Hatta hatta…
Kaybedilen yüzde 7-8 oyun müsebbibi de sözünü ettiğimiz insanlardır…
İşte…
Partilerinden hızla uzaklaşanların ”Parti sahte AK Partililere kaldı” diyerek işaret ettiği insanlar da aynı insanlardır.

O yüzden…
AK parti’de eleştiri normal bir eylem kabul edilmediği sürece, söz konusu çözülme daha da hızlanacaktır…
Bizden söylemesi…


.....


Biraz da gülmek lazım


İki deli tımarhaneden kaçmak için plan yapmışlar ve arkadaşlarına akşam kaçacaklarını söylemişler ve dedikleri gibi akşam kaçmışlar. Ertesi gün tabi herkes alarmda bu delileri arıyor akşama doğru iki deli tekrar tımarhaneye gelmişler, Arkadaşları sormuş:
-Madem kaçtınız niye geri döndünüz? Deliler cevap verir:
-Bu provaydı yarın akşam kaçacağız demiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi