1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

"Örgüt" gibi örgüt olamazsan ...

CHP'li Milletvekili Jale Nur Süllü "Belediye başkanlarımız seçim kazanıyor. Bırakın şu örgüt laflarını . örgüt nedir ki?" diye bir yorumda bulunmuş.
Başta sosyal medya olmak üzere bazı CHP'liler tarafından eleştiriliyor, adeta linç ediliyor.
örgüt hakkında nasıl böyle konuşurmuş...
örgüt sayesinde milletvekili olup örgütü bu şekilde nasıl küçümseyebilirmiş...
Nasıl olur da örgütü bu kadar hafife alırmış falan filan.
Gelen tepkilerin şiddetine baktığınızda zannedersiniz ki, CHP'de yıllardır her şeye karar veren güçlü mü güçlü  bir örgüt var.
Zannedersiniz ki partinin öyle bir örgütü var ki, yıllardır bu örgütün istediği her şey oluyor, istemediği hiçbir şey olmuyor.
Tabi sadece zannedersiniz...
çünkü böyle bir örgüt falan yok CHP'de...
Ya da var bizim haberimiz yok.

***
CHP’de güçlü bir örgüt yok. çünkü böyle bir örgüt olması hiç istenmedi.
Fakat  aynı CHP’de şöyle bir şey var...
örneğin:
-Son 20-25 yıldır CHP örgütlerinin Eskişehir'de belirlediği tek bir Milletvekili adayı yok mesela...
-20-25 yıldır CHP örgütlerinin tespit ettiği tek bir belediye başkan adayı olmadı Eskişehir'de?
-CHP örgütleri 20-25 yıldır bir tek belediye meclis üyesi belirleyemedi.
-Bir tane bile ön seçim yapılmadı Eskişehir’de
Hadi bunları geçtik.
-Tepeden inme milletvekili adaylarına tepki gösteren örgüt gördünüz mü hiç?
-Paraşütle indirilen belediye başkan adaylarına karşı çıkan örgüt hatırlıyor musunuz?
Ya da...
-Partinin yolunu dahi bilmeyen isimler belediye meclis üyesi yapıldığında tepki için istifa eden örgüt biliyor musunuz?
Ben hiçbirini hatırlamıyorum.

***

çünkü örgüt gibi örgüt yok CHP'de, laf olsun diye var olan örgütü takan, adam yerine koyan  partinin genel merkez yönetimi de yok.
Sen örgüt gibi örgüt olmayı yıllardır becereme, sonra da kalk örgüte laf söyledi diye milletvekilini linç et.
Olacak iş değil.
örgüt ile ilgili söylediklerinden ötürü milletvekili Süllü'yü savunma gibi bir derdimiz yok.
Süllü'nün örgütün ne olduğu hakkında fikir sahibi olmadığını falan da düşünmüyoruz.
En azından, CHP'de "örgüt" gibi örgütlerin olduğu yıllarda, o örgütlerin başında il başkanlığı yapmış babasından biliyordur gerçek örgütün ne olduğunu.
O yüzden milletvekili Süllü söylediyse bu sözleri vallahi doğru söylemiş...

***



öyle ya...örgüt de neyin nesi oluyor ki?
25 yıldır bir kez bile ön seçim yaptıramayan, bir tane bile belediye meclis üyesi belirleyemeyen örgüt olur mu?
Yapılan yanlışlara, ihanetlere, aday yapılan şaibeli isimlere sessiz kaldığı yetmiyormuş gibi, karşı çıkanları da "Şimdi ne yeri ne zamanı" diye susturanlardan oluşan, “Aman sessiz kalayım belki bir yerlere beni de yazarlar” diyenlerin oluşturduğu  örgüt mü olur?
Oluyor işte...

***

Sonuç olarak...
Genel merkezin dikkate aldığı, üye ve delegenin kıymetli olduğu, adaylarını ön seçimle belirleyen, güçlü bir örgüt olur da ortada, kimse kalkıp böyle bir örgüte laf söylemeye çekinir…
O yüzden alınganlığa hiç gerek yok…
çünkü “örgüt” gibi örgüt yok…
Ne var?
Eş, Dost, Akrabaların aday yapılmasını bile yıllardır engelleyemeyen, bu durumu hazmedip, sindirebilen örgütümsü bir şey var sadece…


.....


Sorgulatmayan eğitim…


öğrencilere sorulan test sorularından birisi şuymuş;
-“Fatih Sultan Mehmet fethettiği İstanbul’a hangi köprüyü kullanarak girmiştir?”
Cevap şıkları olarak Boğaziçi, Osmangazi, Fatih Sultan Mehmet ve Malabadi köprüleri verilmiş.
öğrencilerin yarıdan fazlası “Fatih Sultan Mehmet” köprüsü şıkkını işaretlemiş.
Başka bir okulda sık sık deprem tatbikatı yapılıyormuş. Ders sırasında verilen uyarı üzerine bütün öğrenciler öğretildiği üzere sıraların altına giriyormuş.
Okul yöneticileri aynı deprem uyarısını çocuklar dışarıda teneffüs yaparken vermişler.
çocuklar ne yapmış biliyor musunuz?
Doğruca sınıflarına koşup, sıraların altına girmişler…
Ne yazık ki sorgulamayan eğitim sistemleri ile meşgul ülkemiz yıllardır.
bunun olumsuz sonuçları da hemen her gün karşımıza çıkıyor.
İşte geçtiğimiz günlerde Yükseköğretim Kurumları Sınav sonuçları açıklandı.
Söylenenlere bakılırsa, 2019 YKS sonuçlarının en dikkat çekici yönü sorulara verilen doğru yanıtların ortalamasının çok düşük olması…
Eğer bu böyle devam ederse eğitimdeki sıkıntı daha da büyüyeceğe benziyor…


.....


Gazla çalışıp, yağ ile hızlananlar…


Bazı siyasetçiler var ki, mantık terazisinden yoksundur…
Ayakları yere basan bir düşünce tarzından uzaktır…
Dıştan gelebilecek her türlü etkiye olabildiğince açık karakterlidir…
Bu çeşit özelliklere sahip siyasetçilerin yağ ve gazla çalışması çok kolaydır.
Bir-iki söz yeter de artar bile yürümesi için.
Bunun yanı sıra…
öylesine siyasetçiler var ki, olabildiğince düzeylidir…
Donanım ve birikim sahibidir…
Sakin, makul, mantıklıdır…
Ama tüm bu özellikler de bir yere kadardır.
öylesine bir an gelir ki ne yağ’a ne de gaz’a direnebilir.
çünkü yağ çekilmenin, gaz verilmenin dayanılmaz ve tarif edilmez bir güzelliği vardır.
Bir anda gaz verenlerin etki alanı içinde buluverir kendini…
İşte o andan sonra kendi olmaktan tamamen çıkar…
Mantık, terazi, şakül ne varsa kayıp gider…
Bir anda bambaşka birisi haline gelir.
Tam anlamıyla gaz verenlerin istediği kişi olur anlayacağınız…
Siyasetçilere gaz verenler bu işi çok  iyi bilir.
Yıkamayacakları düşünce, sarsamayacakları kişilik, değiştiremeyecekleri tavır yoktur onlar için…
özel yöntemleri vardır ki, artık bu işin uzmanı olmuşlardır.
örneğin:
Gaz verme işine önce yağ çekme ile başlarlar…
Bir-iki başarısızlık karşısında asla vazgeçmezler.
Sonunda başarırlar…
Yağ tuttu mu ardından gaz mutlaka gelir…
Onu da tutturunca başlar siyasetçi yürümeye!
O verilen  yağ ve gaz ile öyle bir yürür ki siyasetçi,  tıpkı yağ yakan araçların egzosundan çıkan duman misali, kendi arkasından çıkan dumanı dahi göremez.
Motorun bozulacağını, bu işten zararlı çıkacağını aklına bile getiremez.
Bambaşka biri olup çıkar.
Artık yağ çekilmeye ve gaz verilmeye muhtaç hale gelmiş bir kişi olmuştur…
çünkü…
Yalan olduğunu bilmesine rağmen, çekilen yağ ve verilen gaz güzel gelir ona…
Asla ve asla “Yahu kardeşim. O benzettiğiniz kişi olmadığımı, olamayacağımı siz de biliyorsunuz ben de biliyorum. O yüzden bu kadar yağa gerek de yok. Bunu yapmakla beni yüceltmiyor, aksine seviyesiz bir ortam yaratıyorsunuz” demez, diyemez…
Zira…
Resmen artık, yağsız ve gazsız yaşayamaz, siyaset yapamaz olmuştur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi