1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Aklın paradan daha değerli olduğu çıktı ortaya işte!

Eskişehirspor kulübünün yerinde herhangi bir şirketin olduğunu düşünün.
Var olan borcu nedeniyle önce konkordato ilan etmiş, ardından da iflas etmişti.
Sadece kendisi iflas etse  iyi…
İflas ederken  yanında alacaklılarını da götürmüştü.
Ama Eskişehirspor iflas etmiyor.
Daha doğrusu edemiyor.
çünkü…
Eskişehirspor dernek statüsünde olduğu için, teknik olarak ve hukuki anlamda iflas etmesi mümkün değil.
Ancak…
Borçluluk oranlarının artması takım giderlerinin ve oyuncu maaşlarının ödenememesi gibi durumlarda, gün gelir takım batar.
 Kısaca döndürülebilir borçluluk olmadığı zaman kulüp batar ve kapanır.
Var olan borç miktarına baktığınızda, Eskişehirspor kulübünün her geçen gün iflas ve kapanmaya doğru gittiğini görüyorsunuz.
Peki, çözüm ne?
Daha doğrusu, kurtuluşun nasıl bir reçetesi olabilir?
Şimdilik görünen tek kurtuluş yolu:  Dernek statüsünde olduğu için, olmayan parayla fütursuzca harcama yapıp borçlanabilen kulübün tamamen şirketleşmesi.
Yılmaz Büyükerşen, Eskişehirspor’un şirketleşmesi gerektiğini benim hatırladığım tam 20 yıl önce söyledi.
20 yıldır da söylemeye devam ediyor.
Gelin görün ki, Eskişehirspor’a belediye olarak parasal katkı sağlamadığı için 20 yıldır eleştiriliyor.
Arasanız, Yılmaz Büyükerşen’in yönetim anlayışında eleştirecek bir şeyler bulursunuz.
Ama hakkını yememek adına, Eskişehirspor’un şirketleşmesi konusunda 20 yıldır ısrarla söylediği bir türlü yapılamadı bu kulüpte…
Bir sürü yönetim geldi geçti, birisi de “Şu adamın söylediğini yapalım. Kulübü şirketleştirelim” demedi.
Koskoca 20 yıl, aklın paradan daha değerli olduğunu dahi anlayamadan geçti iyi mi?


.....


Sizce de bir şeyleri kaçırmıyor muyuz?


-çin’de yapay zekalı robot televizyon spikeri oldu. Haberleri sunuyor..
-Bilim adamları yapay et ve tavuk eti üretmeyi başardı.
-Yapay zeka deri kanserini bilim adamlarından daha başarılı teşhis etti.
-Havadan içme suyu üreten cihaz geliştirildi.
-Hollanda’da bilim insanları, insanın yaşlanmasını engelleyen ve “gençlik iksiri” ismini verdikleri bir ilacı fareler üzerinde test etti. Test başarıyla sonuçlandı.
-Bilim adamları ıspanak yaprağında insan kalbi dokusu yetiştirmeyi başardı.
-Alman Bilim insanları Dünyanın en büyük yapay güneşini yaptı. Yapay güneş ışık yaymaya başladı.
-Robotların yapay dokusunun kendini yenileyebildiği deneylerle kanıtlandı.
- İşaret dili sesli hale getirildi.
-NASA güneşe maymun gönderme çalışmalarına başladı.
-Dünya’da yaşayan 10 canlının dünya dışı özellikleri olduğu keşfedildi.
-Amerika’da atık sudan bira yapıldı.
-11 yeni tür bulut keşfedildi.
-İnsan beynini bire bir taklit eden yapay zeka geliştirildi.
-Dubai’yi artık robot polislerin koruyacağı açıklandı.
Dünyada bu gelişmeler yaşanırken…
Teknolojik anlamda yenilikler çığ gibi birbiri ardına gelirken…
ülkeler her alanda birbirleriyle adeta kıyasıya mücadele ederken…
Bizim ülkemizde:
-Vahşi kadın cinayetlerini…
-Kadın ve çocuk tacizlerini…
-Orman yangınlarını söndürecek uçakların arızasını.
-Memura verilecek olan yüzde 1-2’lik maaş artışını.
-çiftliklerini dergâha çevirip, din istismarı ile vurgun yapanları.
Ve buna benzer bir ton saçma sapan konuyu gündem olarak konuşuyor olmamız, sizce de bir şeyleri kaçırıyor olduğumuz göstermiyor mu?
Sizce de, “Eller ay’a biz yaya” lafı ta bu günler için söylenmemiş mi?


.....


Enteresan bir durum!


Eskişehir, aleni olmasa da gizli zenginleri var olan bir kent.
Hiç tahmin etmediğiniz, yolda görseniz inanmakta zorluk çekeceğiniz bir sürü gizli zengini var.
Bu gizli zenginler, zengin gibi yaşamıyor.
En azından Eskişehir’de bu zenginliklerini gösterecek hareketlerin içinde yer almıyor.
Bu yaşam davranışları bindikleri araçlardan ve oturdukları evlerden bile belli oluyor.
Ancak…
Son günlerde sizin de dikkatinizi çekiyor mu bilmem?
Eskişehir’in cadde ve sokaklarında son model lüks araçlar çoğalmaya başladı.
Bundan daha bir-iki yıl önce parmakla gösterilen 100-200 Bin Euro’luk lüks otomobiller cadde ve sokaklarda fink atıyor.
özellikle gece faaliyet gösteren mekânların otoparkları lüks araçlardan geçilmiyor.
Aslına bakarsanız…
Müthiş bir değişim bu.
Bir yanda, ekonomik sıkıntı ve piyasalarda yaşandığı söylenilen adı konmamış kriz var.
Diğer tarafta, gencecik çocukların altında bir servet değerinde olan otomobiller.
Bu durumu nasıl yorumlayacağımızı cidden bilemiyoruz.
Ya: Eskişehir’in gizli zenginleri bu işten sıkıldı ve "Amaan, ölüp gideceğiz bu dünyadan. Bari kazandığımızı şöyle göstere göstere bir güzel yiyelim" demeye başladılar.

Ya da…
Bu işin içinde bilemediğimiz ve anlam veremediğimiz başka bir iş var.
İnanmıyorsanız, bir akşamüzeri Espark’ın önünde, ya da Kızılcıklı’da bir 5 dakika yoldan geçen araçlara ve bu araçların markalarına bir bakın.
İnanın, her 2-3 dakikada bir, adeta bir servet önünüzden geçip gittiğine şahit olacaksınız…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi