-Büyükşehir Belediye Başkanı, AK Parti Milletvekillerini eleştirir…
-AK Parti İl Başkanı ise aynı şekilde Büyükşehir belediye başkanını…
-CHP ilçe başkanı, AK Parti Milletvekili ile ilçe başkanını eleştirir.
-AK Parti ilçe başkanları ise CHP’li ilçe belediye başkanlarına verip veriştirir.
-CHP’li ilçe belediye başkanları, AK Partili Milletvekilleri ve Eskişehir’deki yöneticilerine veryansın da bulunur.
-AK partili milletvekilleri ise her konuşmalarında CHP’li belediyelere yüklenir.
-CHP Milletvekilleri ise görev yaptığı tüm süreci, hükümetin uygulamalarını eleştirmekle geçirir.
Bu şekilde davranmaları elbette doğru…

çünkü…
Siyasetle uğraşan kişiler olarak onların işi bu…
Yanlışları söyleyecekler, eleştirecekler ve birbirlerine karşı siyaseten muhalefetlerini yapacaklar.

Ancak…
Yukarıda saydığımız siyasetle uğraşanların yapmadıklarına, daha doğrusu yapamadıklarına da bir bakmak lazım galiba…

örneğin…
-Eskişehir’de belediyelerden kaynaklanan sıkıntılarla ilgili olarak herhangi bir CHP’li yöneticinin herhangi bir açıklamasını duyabiliyor musunuz?

Duyamazsınız…

Mesela…
Bir CHP’li yönetici ya da milletvekili, kendi partisinin belediye başkanını yetersiz kaldığı konularda tenkit edebiliyor mu?
Kesinlikle etmez, edemez…

Yani…
Aynı şekilde çıkıp “Tramvayla ulaşım çile haline geliyor. Trafik her geçen gün daha da arap saçına dönüyor. çöpler zamanında ve yeterince toplanmıyor” diyebiliyor mu herhangi bir CHP’li yönetici?
Hayatta söylemez.
Dönün diğer tarafa…
Her ağızlarını açtıklarında CHP’li belediyeleri eleştiren AK Parti yönetici ya da milletvekillerinin siz hiç bu güne kadar hükümetin yanlış eksik ve gereksiz uygulamalarını eleştirdiğini duydunuz mu?
Mümkün değil.
Mesela, belediyeler liyle yapılan zamları eleştiren bir AK partilinin, aynı şekilde hükümet tarafından yapılan zamları eleştirdiğine şahit olabilir misiniz?

Kesinlikle olamazsınız.

örneğin, kendi partisinin hükümetini, zam yaptığı için eleştiren, bunun yanlış olduğunu söyleyip, yanlıştan dönülmesi gerektiğini ifade eden bir AK Partili yöneticiye hiç rastladınız mı?

Hayatta rastlayamazsınız.

Anında çökerler ümüğüne!

Halbuki…
Yanlış yanlıştır. İktidarda ve belediye yönetimlerinde kimin olduğunun bir yerden sonra önemi yoktur.

O yer, vatandaşın zarar görmeye başladığı andır.

O yüzden…

Her yanlış, eksik, becerilemeyen, mağduriyet yaratan ve gereksiz olan uygulamanın cezasını vatandaş yaşıyorsa, bunu yaşatan, bu durumun sorumlusu olan kişi ve parti, kendi partilisi tarafından da açıkça eleştirilebilmelidir.

Sonuç itibarıyla…

Biz millet olarak demokrasiyi en kolay bulan, bulduğumuz demokrasinin kıymetini bir türlü anlayamayan ve demokrasinin gereklerini uygulamama adına neredeyse 9 takla atan bir milletiz.

Bu gidişle, zaten zor zar uyguladığımız demokrasiyi de kaybetmek üzereyiz.

Ne zaman bir AK partili yönetici çıkıp, hükümetinin yanlış uygulamasını eleştirir, ne zaman bir CHP’li yönetici çıkıp belediyesinin sebep olduğu bir durumu tenkit ederse, işte o zaman demokrasi adına yeniden içimizde bir şeyler kıpırdanır.

Aksi halde…

Herkes “doğru” olanı mezarda söyler ki, bu durumun da bu yaşadığımız dünyaya pek faydası olmaz.

.....

“İYİ Parti istiyor” diye mi
 yapacaklar? Güldürmeyin!

Eskişehir’e gelip de Tülomsaş’ı ziyaret etmeyen Bakan ve Başbakan kalmadı…
Eskişehir’e gelip de Tülomsaş’ı ziyaret eden ve bu ziyarette “Hızlı Tren ve Raylı Sistem araçları Tülomsaş’ta üretilecek” müjdesini vermeyen Bakan ve Başbakan da kalmadı.
Hangi Bakan ve Başbakan’ın bunları ne zaman söylediğini tarihleriyle birlikte yazmaya kalksak, emin olun gazetenin sayfası yetmez.
örneğin;
Binali Yıldırım Başbakanlığı döneminde geldiği Eskişehir’de şunu söyledi: Devrim arabasını da yapan TüLOMSAŞ'tır. Yerli ve Milli Demiryolu araçları artık burada yapılacak.Geçmişin tecrübesini geleceğe taşıyarak ülkemizin dışa bağımlılığını azaltacak bu yolculuğu hep birlikte sürdüreceğiz."
Tarih; 11 Eylül 2017
Bir başka örnek:
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Yüksek Hızlı Tren'in Eskişehir'deki TüLOMSAŞ Fabrikası'nda üretileceğini belirterek, "Yüksek Hızlı Tren'i bizzat kendimiz yapacağız, ülkemizde kullanmakla yetinmeyeceğiz, dünyanın her yerine ihraç edeceğiz" Tarih; 20 Şubat 2007
Hadi bir tane daha örnek verelim:
Dışişleri Bakaı çavuşoğlu, “Ben inanıyorum ki sadece lokomotif değil, artık bundan sonra tramvay dahil tüm trenle ilgili sistemler Eskişehir'de TüLOMSAŞ'ta üretilecek ve tüm dünyaya ulaşacaktır. Biz Dışişleri Bakanlığı olarak sizlerin destekçileriyiz.” Tarih; 1 Mart 2019
Anlaşılacağı üzere, hükümetin en tepesinden başlayarak, neredeyse tüm bakan ve başbakanlar Tülomsaş’ın Hızlı Tren ve Raylı Sistem Araçları üreteceğini söyledi…
Hiçbiri doğru çıkmadı…
Şimdi, Eskişehir’de İYİ Parti YHT (Yüksek Hızlı Tren) ve Raylı Sistem Araçları’nın Tülomsaş’ta üretilmesi için imza kampanyası başlatmış…
İYİ Parti’nin bu iyi niyetli girişimine elbette diyecek bir şeyimiz yok ama yaptıkları girişimin bir sonuç ortaya çıkartacağı da yok…
çünkü…
80 milyon’dan imza da toplansa, bunun olmayacağı oldukça açık…
Zira…
Kendi vaatlerini, müjdelerini, söylediklerini yapmayanlar, İYİ Parti isteyince mi yapacak?

....

Yok mu başka kurtaracak?

Adamın biri bir gün kafayı iyice çekip eve doğru yola koyulmuş ve önündeki çukuru görmeden güm diye içine düşmüş.
Başlamış bağırmaya:

-“Kimse yok muuuu kimse yok muuuu.”
Bu arada oradan geçen hacının biri gelip bakmış adam zurna gibi sarhoş
-“Bak hemşerim seni bu çukurdan çıkarırım ama söz ver bir daha içmeyeceksin..”
Adam düşünmüş ve başlamış bağırmaya
-“Başka kimse yok muuuu..”
Eskişehirspor kongresinin yapılmasının ardından, konuşulanlara, söylenenlere, dile getirilenlere. Kısacası,  camiada yaşanan sürece bakıldığında, aklımıza sürekli bu fıkra geliyor…