1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Ben yapmam, sana da yaptırmam...

 İktidarda CHP ya da başka parti olsa aynı şekilde mi davranır bilemiyoruz.


Ancak…
MHP ile bir olan AK Parti iktidarının, özellikle muhalefete karşı “Ben yapmıyorum-yapamıyorum, sana da yaptırmam” anlayışı var…


Tıpkı; geçtiğimiz günlerde “korona aşısı vatandaşlara ücretsiz yapılsın” önergesinin mecliste AKP-MHP oylarıyla ret edilmesi gibi.


***


Hatırlarsanız;
Salgın sırasında, söz konusu anlayışa belediyelerin yardım hesaplarının yasaklanmasıyla şahit olmuştuk.


Daha öncesinde ise mecliste birçok örneği yaşanmıştı bu anlayışın.
örneğin;
CHP tarafından verilen;
-İsrail ile tüm anlaşmaların feshedilmesi,  Sentetik Uyuşturucular ile ilgili komisyon kurulması.
15Temmuz siyasi ayağı, çiftlikbank olayı, Atatürk hava limanı saldırısı, Aselsan mühendislerinin şüpheli ölümü, Faiz lobisi, Işıd’ın Türkiye’deki faaliyetleri, Paralel yapı, bireysel silahlanma gibi “Araştırma komisyonu kurulsun” önergelerinin tümünün AKP ve MHP oylarıyla ret edilmesi gibi…


 


***



İktidar “Ben yapmam. Senin de yapmana izin vermem” anlayışını o denli otomatiğe bağladı ki, bazen kendi verdiği önergeyi “muhalefet verdi” zannederek ret ettiği bile oldu.


Yine hatırlanacağı üzere…
Taşrada çalışan sağlık personelinin durumunun düzenlenmesine yönelik AK Parti grubu tarafından verilen önerge, mecliste CHP’lilerin el kaldırması üzerine, CHP tarafından verildiği sanılarak AK partililer tarafından ret edildi.


 


***


İktidar, paye vermemek ve halkın gözünde puan kazanmasını engel olmak amacıyla, muhalefetten gelen önergeleri ret ederken, çoğu yerinde ve gerekli olan bu  önergeleri kendisi gündeme getirse yine mesele yok…
Ama…
Yukarıda da söylediğimiz gibi, vatandaşın yararına da olsa “Ben yapmıyorum-yapamıyorum sana da hayatta yaptırmam” durumu var ortada…


Ve ne yazık ki bu çocukça bir durum!


 


-------------------------------------------


 


önce gurur duyar sonra gömeriz…


 


Amerika’da yaşayan 19 yaşındaki Hacıbey çatalbaşoğlu, Conneticut Eyaletinin New Haven şehrinin Belediye Meclis üyeliğine seçildi. ABD tarihi’ndeki en genç seçilmiş siyasetçisi oldu,


Ne kadar gurur verici değil mi?


***


ABD’nin New Jersey Eyaletinin Peterson şehri Emniyet müdürü bir Türk oldu. Aynı zamanda Eskişehirli olan İbrahim Baycora, ABD’de Emniyet Müdürü olan ilk Türk oldu.


Türk ve Eskişehirli olması ayrıca gururlandırdı hepimizi.


***


Yine ABD’nin New Jersey Eyaletinde yaşayan Emirdağlı Derya Taşkın (Benimle hiçbir alakası yok. Sadece soyadı benzerliği) ABD Başkanını seçecek 538 seçiciler kurulu üyesi arasında yer aldı. Demokrat Parti adına görevlendirilen Derya Taşkın, bu görevi üstlenen ilk türk kökenli Amerikalı oldu.


Son derece gurur verici değil mi?


***


ABD gibi bir ülkede seçilerek göreve gelen Türk kökenli insanlarla gurur duyuyoruz.


O Türk kökenli insanların bu göreve seçilebilmeleri ve bizi de gururlandırabilmeleri için ABD vatandaşı olması gerekiyor.


Gurur duyduğumuz bu insanlardan, hoşumuza gitmeyen ya da işimize gelmeyen bir görüş duyduğumuzda ise çeviriveriyoruz satırı…


-“Adam Amerikan bayrağına elini basıp, o ülkenin çıkarları için yemin etmiş. Ne bekliyorsun ki?”diyebiliyoruz…


Tıpkı Nobel ödülü aldığında gurur duyduğumuz Aziz Sancar’ı bile sonradan gömdüğümüz gibi…


öylesine riyakârız ki!


İşimize geldiğinde gurur duyduğumuz insanı, işimize gelmediğinde anında gömüyoruz!


 


--------------------------------------------


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Adam öldürmeye teşebbüs suçuyla yargılanmaları lazım!


 


Adam fabrikada işçi…


Testi pozitif çıkıyor.


Durumu iyi olduğu için önemsemiyor ve işe gitmeye devam ediyor.


çalıştığı yerde 4 kişi var ve dördüne de bulaşıyor virüs.


Dört kişiden biri hayatını kaybediyor. 2’si yoğun bakımda.


Onların da bulaştırdığı insanlar cabası…


***


Adam testi pozitif çıkmasına rağmen saklıyor bunu.


Hiçbir şey yokmuş gibi işine gelip gitmeye devam ediyor.


Ofiste çalışanlar rahatsızlanmaya başlayınca gerçek çıkıyor ortaya…


Ama iş işten oktan geçmiş oluyor.


Zira aynı ofiste bulunan ve virüs bulaşan 3 kişi de yoğun bakım servisinde can çekişiyor.


***


 


Adam dolmuş şoföre, testi pozitif çıkmasına rağmen çalışmaya, yolcu taşımaya devam ediyor.


Dolmuşuna binen yolcuların tamamına virüs bulaştırıyor.


Adam pozitif, çarşıda eziyor.


Adam temaslı ve karantina altında olması gerekirken pazarda dolaşıyor.


Adamın 14 gün sokağa çıkma yasağı varken, daha ilk günden kendini dışarıya atıyor.


Sonuç olarak;


Yukarıda sözünü ettiğimiz insanların tümü evde oturmak yerine dışarıda, aramızda dolaşıyor.


Bunu yaptıkları için de kendilerine ancak para cezası verilebiliyor.


Halbuki yaptıkları karşısında verilen para cezası en hafif ceza…


Bana göre;


Diğer insanların yaşamlarını ciddi şekilde tehlikeye attıkları için “Adam öldürmeye Teşebbüs” suçu ile tutuklanıp, yargılanmaları gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi