4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

Terör insanlığın ortak sorunudur

                                
            Kütahya’ da, sohbette ettiğimiz, bir okuyucumuz, “   ” Terörle ilgili yazınızı okudum. Elbette ülkemizdeki terörü, emperyalist ülkeler, yıllardır destekliyor. Ancak teröre, zemin hazırlama da bizi yöneten siyasilerin  ve bazı kesimlerin, hiç mi sorumluluğu yok ? “ diyerek, bazı istek ve açıklamalarda bulundu.
            Aslında terörle mücadelede,  herkese görev düşmektedir. Ayrıca terör, güvenlik güçlerine bırakılmayacak kadar da önemlidir. Ne var ki pek çok kesim, özellikle de politikacılar, bugüne kadar üzerlerine düşen görevleri, gerektiği şekilde yapmadıkları gibi, üstelik bazı sözleri, öneri ve tespitleri ile de terör odaklarında, cesaret verdiler.
             Nitekim Sayın Karayalçın  “ Kürt sorununun, Anayasa’ya yurttaşlık haklarına dayalı olarak çözmek istiyoruz” “Kürt realitesi vardır” diyen Rahmetli Süleyman Demirel veya  “ Avrupa’nın yolu Diyarbakır’dan geçer”  cümlesini kullanan, Sayın Mesut Yılmaz, Teröristi düz ovaya indirerek siyaset yaptırmak isteyen Ağar,  PKK’nın, silah bırakmasını alkışlayan,  ANAP Lideri Sayın Mumcu,  “ Kürt sorunu vardır. Kürt sorunu benim de sorunum” diyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerinden,  PKK ve yandaşları, cesaret aldılar.
            Geçmiş yıllarda, Türkiye, bir taraftan PKK terörü ile mücadele ederken, diğer tarafta, PKK’ nın, hamisi olan BARZANİ ile ekonomik ilişkiler içinde oldu.  Siyasi iktidar,  Kuzey Irak’a, büyük ekonomik açılımlar yaptı.. Oysa Barzani’nin, terör örgütüne, destek verdiği, bütün dünya biliyor.
            Ayrıca 4-5-6 Temmuz 2008, tarihleri arasında, bir FETö tarafından, düzenlenen, Abant Platformu’nun, ‘’Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak’’ konulu 17. toplantısında, akıl almaz öneriler yapıldı. Abant Platformu’nun 17. toplantısında, DTP’ den kimse yoktu ama katılanlar, DTP ’lileri aratmadı. Ayrıca Abant Platformu’nda, dile getirilen talepler aklıselim insanlarımız şok etmişti. 
              Nitekim. Ahmet Tan, Kürtçe ana dilde eğitimin önünün açılması, isteyenlere, ilkokuldan itibaren Kürtçenin, seçmeli dil olarak okutulması, Kürt enstitüleri kurulması, Kürtçe olarak radyo ve televizyonlarda, sınırsız ve süresiz yayın hakkı tanınması, Kürtçe olduğu için, değiştirilen yer, şehir, köy isimlerinin iadesini istemişti.…
             MHP Genel Başkanı, Sayın BAHçELİ, bu tür gelişmeler karşısında,  “AKP,  Türk milletini, etnik temelde tasnif ederek, Türkiye’yi, 36 etnik gruba böldü. Irk ve köken temelinde ayrıştırmaya heveslendi. Alt ve üst kimlik tartışmaları başlatan ve kurucu kimliği değiştirerek, bunun yerine, “Türkiyelilik”  gibi, kavramların, kabul edilmesini savundu. Eyaletler sistemini, gündeme getirdi” demişti.
             öte yandan terörü, destekleyen ülkelerin başında, ABD, gelmektedir. Güney Sudan'daki ayrılıkçı teröristlere, silah sağlayan, ülkelerin arasında,  ABD yer almaktadır.  PKK/PYD’ ye, verdiği destek ise ortadadır.
              Şu bir gerçek ki emperyalist ülkeler, bölgesinde kilit durumuna gelen, güçlü bir Türkiye istemiyor. Terör denen belayı, sürekli gündemde tutarak, ülkemizdeki ve  bölgelerdeki çıkarlarını, korumak ve kollamak istiyorlar.
           Aslında PKK terörüne, para ve silah desteği vererek, Türkiye’nin, başına bela eden, tüm ülkeler biliniyor. Ancak yıllardır, siyasi otorite, bu ülkelere karşı,  yeteri ölçüde, tedbir almadı ve tepki de göstermedi.
           1984 yılından, bugüne kadar, terörü önlemek için, atılması gereken pek çok adım vardı. Ancak siyasi çıkar, bu adımların önünde, en büyük engel teşkil etti. Bölgedeki feodal yapıya göz yumuldu. Bölge halkını kazanmak için, sosyal, ekonomik ve psikolojik önlemlerin planlanıp, gerçekleştirilmesini gerekirdi; ancak yeteri kadar yapılmadı.
              Elbette terör örgütü, dış ülkelerden, özellikle de komşulardan ve müttefik ülkelerden, destek görüyorsa, ayrıca tutarlı bir etnik, mezhepsel veya siyasal ideolojiye sahipse, terörle mücadele çok zordur.
             Ayrıca geçmişte Türkleri, Avrupa’dan atmak için, Avrupa ülkeleri, Balkanlar’da, “IRKİ” ve DİNİ” taassuplar körüklendi. Bu uğurda,  propagandalar yapıldı. Balkan toplumlarının, milliyetçilik hisleri kamçılandı. önce ayaklanmalar, sonra da savaşlarla, isten sonuca ulaştılar. Bugünde, ayı senaryolar, emperyalist ülkelerin gündemdedir.
               çünkü çağımızda savaşlar, artık iki devlet, ya da devletlerarasında olmuyor. çünkü dünyada halk, özellikle de batı ülkelerindeki insanlar, savaş istemiyor.  Siyasiler de, dünyadaki senaryolarını gerçekleştirmek ve çıkarlarını da korumak ve kollamak için, “TERöR” denen beladan, örtülü olarak istifade ediyorlar.           
           . O nedenle de terörle mücadele, karalılıkla yapılmalı, komşu ve müttefik ülkelerden, teröre verilen destek, mutlaka, önlenmeli,  Türkiye, özellikle de dünya, terörle mücadele de   tek yürek ve tek yumruk olmalıdır. çünkü terör insanlığın müşterek sorunudur.



























Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi