4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

EL İNSAF MİNEL VİCDAN..!

                             
          Kaymaz’ da, içinde görev yaptığım okul  ve ikametgâh ettiğim, lojmanları harap halde gördüğümde, adeta yıkıldım. Maalesef, Kaymaz^ da,  harap olan, okul binası ve lojmanları gibi, ülkemizde ve Eskişehir’ de, pek çok okul binası ve lojmanı da harap haldedir
         Bunların korunması ve başka bir amaçla kullanılması veya satılıp devlet gelir kaydedilmesi için, niçin ilgililer, çözüm üretmezler veya satılıp hazineye gelir kaydetmezler bilinmez ama bu tablo, ilgililerin, görevleri yapmadıklarının da tescilidir.
         Yıllardır, köşemizde, taşımalı öğretim dolayısıyla, köylerde kendi kaderine terk edilen, okul binalarının korunması için de gayret ve çaba gösterdik. Ziyarette bulunduğumuz illerde, ulaşabildiğimiz ilgililere, hatta TBMM’deki illerin milletvekillerine, Eskişehir’de, görev alan Sayın özdemir çakacak.hariç görev alan valilerimize, ulaşabildiğimiz kaymakamlara ve Milli Eğitim Müdürlerine de durum ilettik.       
           Köşelerimizde de sürekli yer vererek, atıl kalan okul binalarına sahip çıkılmasını ve korunmasını istedik. Birkaç il hariç, çözüm getirilemediği gibi, okul binalarının büyük çoğunluğu da harap oldu. Kalanlarda, harap olmaya devam ediyor.
            Eskişehir’de, taşımalı öğretim dolayısıyla atıl kalan, Okul Binaları ile ilgili olarak Haziran-2004’ de kadar, okul binalarına çözüm getirileceği sözünü de almıştık. Bir kısmının da muhtarlara devredildiğini öğrendik. Ancak hala devredilmeyene okullar var. Devredilmeyen okulların da, bir an önce muhtarların sorumluluğuna verilmesi ve daha sonrada takibi gerekir. çünkü verilen, verilmeyen, okullar da harap oluyor.                                                                 
             Yalnız Eskişehir’de değil, Türkiye genelinde de durum aynı. Emirdağ ilçesinin, bir köyünde,  bir okulun da hayvan barınağı olduğuna da tanık olmuştuk.            
              Harap olan okul binalarını gördükçe de,  Milli Eğitim Bakanlarımızdan, Rahmetli  Mustafa Necati’nin, “ MİLLET MALI” hikayesini hatırlarım. Bu hikâyeyi, bir kez daha ilgililer ve kamuoyu ile paylaşmak isterim.
             “ Soğuk, karlı bir hava, yer bembeyaz. Bu beyazlığı, yalnız önümüzde giden karartılar bozuyor. Bunlar kağnılarıyla, ordumuza cephane taşıyan köylü kadınlar. Biraz sonra onlara yetişip, selamlaştık.  Biz kalın paltolarımız altında titrerken, çok yaşlı bir nine, yorganını kağnının üstüne örtmüştü. çıplak ayakları ile karları çiğniyordu. Arkasındaki peştamalın içinde de kendisi gibi çıplak bir yavru vardı. Onları görünce içim sızladı.
              -Nineciğim, dedim. üşümez misin sen? Bak torunun nerede ise donacak. Arabaya serdiğin yorganını, onun üzerine örtsene…
              Nine kağnıya doğru koştu.”Kar serpeliyor oğlum,dedi .Bunun altındaki “MİLLET MALI” dır, ıslanmasın.” dedi  Sonra yorganın uçlarını, çeke çeke, cephaneyi iyice örttü.
              Torunundan, oğlundan, kendisinden, çok ordumuzun cephanesini düşünüyordu.
              İşte Türk Milleti, Kurtuluş Savaşını,  böyle fedakârlıklarla kazandı.”
             Bu hikâyeyi hatırladıkça da, Vatandaşın alın teri vergilerle yapılan okul binaları, niçin böyle oluyor diye, sürekli düşünürüm. Hele Sinop’ta, samanlıktan bozma bir derslikte, öğretmenlik yaptığım günleri hatırladıkça da, daha da çok üzülüyor, adeta isyan ediyorum. 
           Aslında Tebliğle Dergisi’nde, yayınlanan, Aralık 1994/2420 Sayılı Taşımalı öğretim Yönergesi’ nın, 19. maddesi gereği, taşımalı öğretim yapılan köylerde, okul binalarının, ne yapılacağı, net bir şekilde belirlenmişti. Söz konusu uygulama kapsamına alınan ve boş bulunan okul, bina ve tesisleri ile öğretmen lojmanları, Bakanlığın muvafakati alınarak yapılacak işlemlerde belli idi. 
               Okul binalarının, öncelikle halk eğitim hizmetlerinde ve diğer millî eğitim hizmetlerinde kullanılması, sonra sağlık, nüfus plânlaması, köy kütüphanesi, PTT gibi hizmetlere geçici olarak tahsis edilebilecekti.
             öğretmen lojmanları ise öncelikle öğretmenlere ve milli eğitim personeline, bunun dışında, diğer kamu görevlilerine, geçici olarak tahsis edilecekti. Okul bina ve tesisleri ile öğretmen lojmanlarının geçici olarak tahsisinden, 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 76, maddesi gereğince, elde edilen gelirlerin, ilköğretimde kullanılacak ve okul bina ve tesisleri ile öğretmen lojmanlarının, geçici olarak tahsisi yapılan, kamu kurum ve kuruluşları tarafından, bakım ve onarımlarının yapılması şartıyla tahsis edilecekti. 
            Yönergenin, 20. maddesi gereği, boş kalan okul binası, tesisleri ile araç-gereç ve öğretmen lojmanları, köy muhtarına bakım ve korunması yapılmak üzere, teslim edilecek. öğrencisi taşınan okuldaki defter, dosya, kayıtlar ve her türlü resmî evrak merkez okulda muhafaza edilecekti. .
            Bugün, muhtarlara teslim edilen veya edilmeyen, okul binalarından, pek çoğu kendi kaderlerine bırakılmış durumdadır. İlgililer, okul bina ve lojmanlarını korumadığı gibi,, yasa ve yönetmelikleri de uygulamıyorlar Görevini yapmayan ilgiller hakkında, bir cezai müeyyide de  uygulanmıyor.Bu tablo karşında, tek bir söz söylenebilir. El İnsaf,Minel Vicdan..!…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi