Eskişehir’ de, belediye meclis üyeleri, aday listesini belirlendi. Belediye meclis üyelerinin listeleri de Seçim Kurulu’na teslim edildi.  Geçici aday listeleri, ilçe seçim kurullarınca, 22 Şubat’ta ilan edilecek ve itirazlar başlayacak. Sürecin, tamamlanmasının ardından, kesin aday listeleri, 3 Mart’ta ilan edilecek.

        Ancak Eskişehir’ de, listelerde, kadın adaylarının azlığı, her seçimde olduğu gii bugünde tartışma konusudur. Oysa geçmiş yıllarda, Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER) Eskişehir Şube Başkanı, İlknur KAHVECİOĞLU’ lu ile "kadın ve Siyaset" üzerine sohbet, Eskişehir’ de, partiler tarafından,  Belediye meclis üyelerinin. tespitinde, en az %30’ kontenjan beklediklerini söylemişti..

             Eskişehir’ de, belediye meclis üyeleri aday listeleri incelediğinde, Kadın adayları listelerde arzu edile boyutta değildir. özellikle de CHP’ nin, listesi, parti stratejilerine, nede Sayın Prof. Dr. BüYüKERŞEN ‘ in, geçmişteki söylemleri ile bağdaşmadı.
            Geçmiş yıllarda, TüRKONFED 11. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi'nde, bir konuşma yapan, Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. BüYüKERŞEN, Norveç’te, 2008’den itibaren özel şirketlerde ve İspanya’da, kamuda, yüzde 40 kadın yönetici kotası getirildiğini söyledi. Ve "Ben 40 yıllık, bir bürokrat olarak, birçok kadın yöneticiyle çalıştım.         Demişti.

            Sayın Prof. Dr. BüYüKERŞEN, Gerekçe olarak da “Gerçekten, erkeklerden çok farklı nitelikleri var. Bir kere çok dakikler, çok titizler ve altlarında çalışan insanlardan da aynı hassasiyeti bekliyorlar. Şu an Büyükşehir Belediyemizde, 25 kadın üst yönetici var. Genel Sekreterimiz kadın, daha birçok üst makamda kadın çalışma arkadaşım var. Son derece memnunum." sözleri, hala hafızamızda. Ancak CHP listelerinde, kadın yok denecek kadar az.
          Oysa bugün Türk kadının, ne batılı, ne de doğulu hemcinslerinde farkı yoktur. Kadınlar, iş yaşamının, her kademesinde aktif olarak çalışıyorlar. Pek çoğu da başarılı kariyer çizgisine sahiptir. İlginç olanı Türk toplumunda, bu kadar kadın çalışmasına rağmen, tepe yönetimlerde,  çok az sayıda kadın olmasıdır.

            öte yandan kadınlar, başarılı olmak için, erkeklerin kurallarına göre oynamak veya ‘erkek gibi kadın’ olmak gerekmediğini de biliyorlar. Bugünün, başarılı kadınları, kendisi gibi olmaya karar veriyor. Başkalarının kuralları ile değil, kendi kuralları ile de sahneye çıkıyorlar. Başarılı da oluyorlar.
            Nitekim yıllardır, Eskişehir Küçük Millet Meclisi’ nin, gönüllü hamallığını yapan, Sayın Sevim ŞAHİN, CHP’ den, meclis üyesi olmak istedi. Ancak belediye meclis üyeleri aday listelerin de adı yer almadı.

           Sayın Sevim ŞAHİN’ e, neden yer verilmedi, en iyi CHP kurmayları bilir ama Sayın ŞAHİN, büyük fedakârlıklar yaparak, “ GöNüLLü” olarak, yıllardır Eskişehir’ in, sorunları ile yakından, ilgileniyor. EkMM’ nin, çalışmalarını da ücret almadan  sürdürüyor. 
            çünkü Onun için gönüllülük, bir yaşam biçimidir. Toplumsal projelere, karşılıksız katılır. çıkar gözetmeksizin, bilgi, zaman, beceri, deneyim ve kaynaklarını, kendi özgür iradeleriyle, sivil toplum kuruluşlarının, amaçları doğrultusunda kullanır. O Toplum ve Eskişehir’  in, her alandaki sorunlarının, çözümü açısından bir meçhul kahramandır. 
              Ayrıca yıllardır, EKMM’ de, ildeki, farklı kesimleri, bir araya getirdi. toplantılara, yerel yöneticiler ve o bölgeden seçilen, milletvekilleri katıldı.. Toplantılarda, ülke ve  Eskişehir’ in, her türlü sorunu konuşuldu. çözümleri tartışıldı.

           EKMM yöneticisi, Sayın Sevim ŞAHİN,  kendine yapılan vefasızlığa ve tüm zorluklara rağmen, EkMM, dolayısıyla da Eskişehir için, her türlü fedakârlığı yaptı. Ona kent ve toplum olarak, çok şey borçluyuz ama bir belediye meclis üyeliği bile layık görülmedi.

          Türk kadını, her türlü engele ve yaşadıkları onca vefasızlık ve soruna rağmen, yaşamın, her alanında var olmaya çalışıyor. Ekonomiden, sanata, siyasetten, spora, her geçen gün yenileri eklenen başarılı Türk kadını profili, diğer ülkelere, örnek teşkil edecek aşamaya geldi. Gelecekte de her alanda, hak ettiği yeri mutlaka alacaktır.

            . çünkü Türk kadını oldukça donanımlı, hazırlıklı; bilinçli ve kadın olarak her göreve taliptir. Yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak ve bunlardan ders çıkartarak, kendi çocuklarının da bu bilinçte yetiştirerek, üst düzey görevler taliptir ama. erkek egemen bir dünyada, bunu başarmaları da çok zordur.

           Tarihimizde, ülkeyi “Hakan-Hatun birlikte yönetiyordu,  Egemen, güçler bilmelidir ki  tarihte ve kurtuluş savaşında, olduğu gibi, bugünde   ülkemizin, her türlü sorunu,” Erkek, Kadın “birlikte çözüme ulaştırılacaktır..

             Nitekim Atatürk, " Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen, iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı, topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı, göklere yükselebilsin!" demiştir