Tuzla ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde, Şube Müdürü olan Aydın Bora Twitter hesabından yaptığı paylaşımda,"Almanya vatandaşına çok, Türkiye’de az veriyor diyenlere… Evet doğru… ABD’de, Almanya’da, Fransa’da korona krizi ile mücadele edebilmek için, Türkiye’den daha büyük bütçe ayırabildi. Zira onlar Chrysler’i, Opel’i Volkswagen’i kurarken, biz şapka devrimi ile meşguldük…" ifadelerini kullanarak, Cumhuriyeti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü,  hedef aldı

               İYİ Parti, Adana Milletvekili İsmail Koncuk”  "Bu şahıs Tuzla İlçe MEM’de Şube Müdürüymüş. Embesil, o yoklukta, Atatürk döneminde, bir öğretmene 23 Cumhuriyet altını maaş ödeniyormuş. Bir Opel, Wolkswagen kurmak istediniz de, engel mi olundu? Bu sıkıntıda, hala Atatürk düşmanlığı mı? " sözleri ile en güzel cevabı verdi.

                Atatürk ve Cumhuriyeti, eleştiren, Kişi/kişilerin, tarihte, Türk milletine hizmet eden,  yalnız ATATüRK’ ü, değil, diğer kişi/kişileri de eleştirmeye hakkı yoktur. Bu kişi/kişilere ve hepimize düşen görev, geçmişte görev yapan insanlarımızı,  eleştirmek yerine, hatalarından,  ibret alarak, aynı yalışlıklara düşmemek,   başarılarından da  örnek alarak, icraatlarımıza, yansıtmak, geleceği de ona göre planlamak  olmalıdır.

             Ayrıca dünya,  bugün, ekonomik sorunlarını, Atatürk’ ün, yöntemleri ile çözüyor. Nitekim son, “dünyada küresel ekonomik kriz’in de, alınan önlemler, Atatürk’ü, bir kez daha haklı çıkarmıştı.

          Türkiye, 1929 yılındaki dünyada meydan gelen ekonomik krizden, Atatürk’ ün, ekonomik stratejileri sayesinde, başarıyla atlatmıştı. 1929 yılında, bütün dünyayı etkileyen Büyük Buhran’ın etkisi, sermaye ve girişimcilik, yetersizliği nedeniyle, devletçilik politikası izlemeye başlamış, ciddi başarılar da elde etmişti.
             Batı ülkeleri, 1929 yılındaki ekonomik krizden, ders almadığı gibi serbest piyasa ekonomisini benimsedi. Sonuçta da küresel kriz meydana geldi Türkiye’ de, çok partili dönemde, Atatürk’ ün, ekonomi, özellikle de sanayileşmedeki başarılarını, göz ardı edilerek, aynı hataya düştü.

             Ayrıca Atatürk dönemin de Chrysler’i, Opel’i Volkswagen’ gibi arabalar değil,  uçak yapılyordu. Rahmetli Nuri DEMİRDAĞ, NU.D 36 , NU.D 38  model Türk malı uçaklar yaptı. Bu uçaklar Amerikan yapımı uçaklarla, boy ölçüşebilecek nitelikteydi.
             Türk hava kurumu, Beşiktaş’taki fabrikaya, ilk olarak 65 adet planör, sonrasında 10 adet başlangıç eğitim uçağı sipariş etti. Planörler, 1937-1938 yıllarında, tamamlanarak teslim edildi. Rahmetli Nuri DEMİRAĞ’ ın, Beşiktaş’taki fabrikada, yapılan uçakları, Türkiye’de, olduğu kadar, yurtdışında da büyük yankılar uyandırmıştı. Hatta ABD ve Fransa telaşa düşmüştü.

             Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, kurduğu fabrikalar sayesinde, 1929-1938 yılları arasında, ağır sanayi üretimi, yüzde 152 artarken, toplam sanayi üretimi yüzde 80 artmıştır. Kömürde, yüzde 100, kromda yüzde 600, diğer madenlerde, yüzde 200 artış olurken demir üretimi 0'dan 180 bin tona çıkmış,

            Ayrıca şeker üretimi, 200 misli artmıştır. 1926'da başlayan şeker üretimi, 1927-1930 arasında 5 bin 162 tondan 95 bin 192 tona çıkmıştır.     

              Tekstil sanayi ülkenin tekstil ihtiyacının yüzde 80'ini karşılar duruma gelmiştir. Tekstil 1924-1929 arasında, pamuk ürünleri üretimi 70 tondan 3 bin 773 tona, yün 400 tondan 763 tona, ipek 2 tondan 31 tona çıkmıştır.

             üretmeyen, dışa bağımlı ve borçlu Osmanlı’nın mirasını, üzerine, büyük bir savaş sonrası devralan Atatürk’ ün, kurduğu, genç cumhuriyet, 15 yılda, devraldığı 4 fabrikaya 46 fabrika ekledi, işçi sayısını 16 kat artırdı, kalifiye eleman yetiştirdi. Sanayi üretiminin yüzde 80 oranında arttığı bu dönem, tüm dünyaya örnek olan bir ekonomik kalkınma modelini de hayata geçirdi.

             27 Mayıs 1928’de Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü adı verilen, Türkiye’nin, ilk halk sağlığı laboratuvarı, hizmete girdi. Enstitü,  hızlı yayılan enfeksiyon hastalıklarıyla mücadelede, çok başarılı bir performans sergiledi. 2012 yılında kapanmamış olsaydı,  Belki de bugün Coronna Virüsle mücadele de önemli görevler üstlenebilirdi

              Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ ün, her alandaki Politikalarını, çok partili dönemde izlemiş olsa idi. Bugün bırakın, Chrysler’i, Opel’i, Volkswagen’ gibi arabaları yapmayı, uzay araçları yapardı.

           Kim ne düşünürse,  düşünsün, dâhi lider Mustafa Kemal Atatürk'ün, değeri zamanla azalmıyor; bilakis, kendi çağını aşan, siyasî vizyonu, günümüz politikalarına, ışık tutmaya devam ediyor çünkü  bugün, Atatürk tartışmasız, 20. Yüzyılın lideridir.      

              Nitekim Rhode Island'daki Brown üniversitesi'nde, "Emeritus Professor-Onursal Profesör  Arnold Ludwig’  in,  18 yıl süren, "Liderliğin Doğası"  çalışmasında, 1900-2000 yılları arasında yaşayan, 200 farklı ülkeden, 1941 li-deri araştırmış. Ludwig bu amaçla "Politik Büyüklük ölçeği" adını verdiği, puanlamaya dayalı bir ölçek geliştirmiş. Ayrıntılı bilgiye ulaşabildiği Roosevelt'ten, Churchill'e, Mao'dan Fidel Castro'ya, uzayan listedeki 377 lider arasında en yüksek puanı, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk almıştır.
             Atatürk’ü, 20. Yüzyılın, en önemli dünya lideri olarak ilan eden, liderleri sıralama araştırması, dünya çapında, bugüne kadar yapılmış, en kapsamlı çalışmadır.

            Ne yazık ki  kendi değerlerimize,  tam olarak sahip çıkamıyoruz ama Atatürk gibi değerlerimizin, büyüklüğünü, ortaya koymak, örnek alamak ve dünyaya tanıtmak da  yabancılara düşüyor.