Bu türden yazıları iki yıldır yazıyoruz.

Süper lig’den düştüğümüz sene neredeyse her gün kaleme alıyorduk.

“Düşmeyelim, şehir düşer” diye.

Bir kentin futbol takımının düşmesinin, kentin de bir alt lige düşmesi ile eşit olacağını söyledik.

öyle de olmadı mı?

Süper Lig’de onayan Eskişehirspor’un temsil ettiği Eskişehir ile bir alt ligdeki Eskişehir arasındaki fark belli olmadı mı?

İki yıl önce sürekli ülkenin gündeminde olan bir şehir vardı.

Sosyal medyada en çok ismi geçen kentlerden birisiydi Eskişehir.

Televizyon kanalları her hafta Eskişehir’deydi.

Maç için gelirlerdi ama bir o kadar kentle ilgilenirlerdi.

Vatandaşla sohbetler ederlerdi.

Kentin turistik yerlerinin tanıtımını yaparlardı.

Hele hele rakip İstanbul takımıysa, Eskişehir’e adeta çadır kurarlardı.

+++

Sonra bir de Avrupa macerası vardı.

Avrupa takımı kente gelince tüm ilgi şehre yöneldi.

Porsuk sahilinde güneşlenen İskoçlar gördük.

Geleneksel kıyafetleri ile kenti güzelleştirdiler.

Eskişehirliler ile İskoçlar birlikte şarkılar söylediler.

Tek bir Avrupa macerası ile Eskişehir bu kez yurt dışında gündeme taşındı.

UEFA, sitesinden Eskişehirspor’u manşete çekip, tarihimizi anlattı.

Avrupalı futbol tutkunları “Kim bu Eskişehirspor?” diye aramalara başladı.

Ararken kentin çağdaş dokusunu, medeni hayatını hepsini öğrendi.

+++

Kentin ekonomik hayatı bile oldukça hareketliydi.

Gelenler, gidenler epey fazlaydı.

Hatta yatırım düşünenleri görüyor, tanıyorduk.

Biz gazeteciler 1. Sınıf gazeteciydik.

Pek çok konuda görüşlerimize başvurulur, fikirlerimize danışılırdı.

Gittiği yerde daha özenle ve saygıyla karşılanırdı Eskişehirli.

İşte tüm bunların daha da ileri taşınmasını istedik.

“Düşürmeyin bu takımı yoksa düşen sadece takım olmaz” diye defalarca söyledik.

Ancak, olan oldu.

“Eskişehirspor düşünce, hepimiz düştük”

+++++

Düştüğümüzde başımıza gelenler geldi.

Eskişehir’in muadili bile olamayacak rakiplerle boğuşmaya başladık.

İlçe ve belde takımları ile yarış içine girdik.

Eskişehirspor ile birlikte Eskişehir’de bu kategoride değerlendirildi.

Geçen yıl da “bitsin bu çile” diye yazılar kaleme aldık.

Tüm kente çağrıda bulunduk.

Ancak üç kuruşluk maçları kazanamayan bir şehir vardı.

Lobisi olmayan, ağırlığı hissedilmeyen, kimsenin umursamadığı bir Eskişehir!

Rakipler ise gerekeni yapıp sıyrıldı aramızdan.

Onlar yukarılara çıkarken biz geriye doğru gidişi daha da hızlandırdık.

+++

Bugün daha da alta inmemek için çırpınıyoruz.

Biliyoruz  ki;

Bugünkü maçta alınacak kötü bir skor, geriye gidiş hızını ikiye katlayacak.

Belki de Eskişehirspor bir alt lige daha düşecek.

Ve bu düşüş elbette artık her şeyin sonu anlamına gelecek.

Eskişehirspor efsanesi elbette hiç bitmeyecek ama Eskişehir ile ilgili bırakın ülke dışını, yurt içinde bile kimse oralı olmayacak.

+++

İşte bu yüzden, dün söylediklerimizi bugün bir kere daha yineliyoruz.

“Bu takım düşerse, Eskişehir’de düşer”

Ona göre herkes aklını başına alsın!

Takım için ne gerekiyorsa, ne lazımsa herkes üzerine düşeni yapsın.

Ki;

Eğer bu takım bir lig daha alta düşerse, o enkazın altında pek çok kişi kalır şimdiden söyleyelim…

Bu vesile ile takımımıza bugünkü maçta başarı dileyelim.

Zaten 30 binlik kişilik korunun susmayacağını biliyoruz.

Onlar için diyecek bir şey yok.

Sözümüzü anlayan anladı.

Haydi Es-Es…