Dün Eskişehir’de iki partinin önemli etkinlikleri vardı.
Birisi CHP’nin Seçim Merkezi açılışı…
Diğeri de İyi Parti’nin aday tanıtım toplantısı.
+++
İlk bakışta “Bunda ne var?” denilebilecek bir mesele.
Ancak, iki partinin yerel seçimde ittifak yaptığı gerçeğini hatırlarsak, enteresan bir durum ortaya çıkıyor.
+++
“Hatırlarsak” kelimesini boşa kullanmış değiliz.
Şehirdeki seçim çalışmalarına bakarsak, iki partinin ittifak yaptığını ancak hafızamızı biraz zorlarsak hatırlayabiliyoruz.
çünkü ortada iki partinin ittifakla seçime girdiğine dair ne bir çalışma, ne bir görsel ne de farklı bir meta var.
Seçmen üzerinde iki partinin ittifakına yönelik tek bir söylem bulunmuyor.
CHP’nin adaylarını konuşurken, “Millet İttifakı” adayı olarak bahsedilmiyor.
Ne Büyükerşen için, ne de Ahmet Ataç için bu cümleyi kullanana henüz rastlamadık.
Her iki isim de CHP’nin adayı olarak şehrin her köşesinde konuşuluyor.
Kazanmaları durumunda ittifakın değil, CHP’nin kazanacağı dillendiriliyor.
Hele hele Kazım Kurt, bu konunun en mağduru olmuş durumda.
İttifak partisi, ittifak yaptığı partinin karşısına aday çıkardı iyi mi?
Eğer seçimi kazanırsa, bu zafer çifte zafer olacak O’nun için!
Dahası, uzun yıllar hep konuşulacak bir seçim galibiyeti olacak…
İyi Parti’yi Eskişehir’de belki de tarihe gönderecek bir sonuç olacak.
+++
Bir de karşı taraftaki ittifaka bakalım…
MHP destek verdiği Ak Parti’nin toplantılarına katılıyor.
Ak Parti’nin adaylarının seçim çalışmalarına tam kadro geliyor.
MHP’nin adayları da kırsalda yalnız kalmıyor.
Adaylar parti isimleri ile değil, “Cumhur İttifakı Adayı” olarak anılıyor.
Yani karşı taraftaki ittifak tam anlamıyla ruhuna uygun hale gelmiş durumda.
Bu şekilde de yol almaya devam ediyor.
+++
İşte enteresan nokta da tam da bu!
Cumhur İttifakı artık meclis listesi hazırlamaya başladı.
Millet İttifakı ise ayrı ayrı toplantılar yapıyor.
Ayrı ayrı aday tanıtımı yapıyor;
Ayrı gayrı seçim merkezi açıyor.
Bu yüzden soruyoruz bizde…
“Sahiden bu nasıl ittifak?”
Varsa anlayan beri gelsin…


TüM ŞEHİR MAçI KONUŞUYOR!

Küme düşme hattı ile birkaç puan farkı olan bir takımın taraftarı bilet bulamıyor.
Bilet var elbet!
Ancak olanlar stadyumun uç köşeleri.
Maratondan bilet bulmanın imkan olanağı yok!
+++
Yarınki Denizli maçını bu kadar değerli yapan şartlar var elbette.
Tahta açılana kadar oyuncuların gösterdiği vefa.
Fuat Hoca’nın ortaya koyduğu cefa!
Ardı ardına alınan galibiyetler.
Ve kuşkusuz, Denizli’de Eskişehirspor’a karşı takınılan olumsuz tavırlar.
Bu maçın hikayesini çok daha değerli hale getirmiş durumda.
Milli maçın ardından ilk kez full kapasite bir stadyumda oynanacak maç.
Dahası…
Şehrin tek konuştuğu konu da bu maç haline gelmiş durumda.
Ne siyaset, ne adaylar, ne de seçimler.
Şehir sadece maçı konuşuyor.
Eskişehirspor’un ne denli büyük bir camia olduğu bir kez daha yaşanıyor…