17 Ağustos depreminin yıldönümüydü dün.

O acı günü bir kez daha anımsadık.

Daha doğrusu hiç unutmadık ki!

Acısı daha dün gibi taze yüreğimizde!

Oysa tam 20 yıl geçmiş üzerinden.

Koskoca bir 20 yıl!

+++

O büyük depremi yaşayan bu ülkenin bireyleri olarak;

Hala anıyor, hala aynı acıları yaşıyorsak, yetkililerinde yapacak bir şeyleri olmalı bunca vakit!

ülkenin deprem gerçeğini masaya yatırarak yapılması gereken ne varsa yapmaları mesela…

Ancak, deprem gerçeği ile yüzleşmiş ülkelerin önlem ve tedbirlerini görünce düşünüyor insan.

“Türkiye, depreme karşı hangi hazırlıkları yaptı?” sorusunu sormadan edemiyor.

+++

Bu sorunun yanıtını bulabilmek için meselenin bilimsel ayağına bakmak gerekiyor.

Deprem meselesi teknik bir olay, öyle ya!

Her yönü bilimsel olarak incelenen, tedbirleri de yine çağın gerektirdikleri ile alınan bir tehlike.

Bu nedenle meselenin bilimsel ayağı ile ilgilenen kişileri bu noktada dinlemek gerekiyor.

örneğin…

önceki gün “Eskişehir İnşaat Mühendisleri Odası” bir açıklama yaptı.

Başkan Deniz Kılıç, depreme karşı ülkemizin son 20 yılda hangi noktaya geldiğini ortaya koydu.

Daha doğrusu…

“Hangi noktaya gelemediğimizi” açık açık anlattı.

Ne diyor mesela Başkan Kılıç, satırbaşları ile okuyalım;

“Deprem kaygısını giderecek tek bir adım atılmadı” diyor.

“Topraklarımızın çoğu deprem tehlikesindeyken, oy uğruna imar affı çıkarıldı” diyor.

“İmar Projelerine imza atan kişilerin mühendis olup olmadıkları bile belli değil” diyor.

“Deprem riskini mühendislik hizmeti almamış yapıları çoğaltarak mı azaltacaksınız?” diye soruyor.

“ülkemizin halen ulusal bir deprem politikası bile yok!” diyor.

“Kent politikaları, yapılaşma; bilime, tekniğe ve akla uygun bir perspektifle, rant için değil, toplum yararı için yapılmalıdır” diyor.

“Bilimin, tekniğin dikkate alındığı bir kentleşme yerine, kişi ve grup çıkarlarına dayalı bir yapılaşma anlayışı var” diyor.

“Kentlerimiz, küresel iklim değişikliklerinin etkisi altına sokularak afetlere açık hale getiriliyor.” diyor.

 +++++++++++++++

Eskişehir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Deniz Kılıç’ın söyledikleri böyle…

Neredeyse sözlerinin tamamını “yapılmadı” kelimesi ile bitiriyor.

çünkü;

20 Yılda depreme karşı gerçekten de hiçbir şey yapılmadı!

İşte yapılmadığı için de, “Yarın bir deprem olursa, başımıza neler gelecek?” diyerek korkarak yaşıyoruz.

Her gün onlarca depremin yaşandığı Japonya’da, Japonya Halkı bile deprem korkusu yaşamazken;

Biz başımıza gelecekleri hesap bile edemiyoruz.

O yüzden meselenin siyasetini falan koyun kenara…

Hiç kimse “deprem yönetmelikleri çıktı, şöyle oldu, böyle yapıldı” falan da demesin.

ülke olarak deprem gerçeğini halen anlayamadık ve aynı zihniyetle de yola devam ediyoruz.

Ve maalesef depreme önlem almak yerine, “ne zaman, nerede deprem olacak” haberlerini takip etmeyi daha çok tercih ediyoruz.

Gerçekten yazık halimize…