Eskişehir Mobilyası, yakın geçmişin en parlak sektörüydü Eskişehir için.

Hatta bir marka olarak “ülke sanayisindeki” yerini almıştı.

Ne var ki, teknolojinin bu sektörde yakalanamaması;

Gerekli girişimlerin “hep birlikte” yapılamaması;

“Küçük olsun, benim olsun” mantığının mobilyada da nüksetmesi;

Bu sektördeki liderliğin yitip gitmesine neden oldu.

Hemen yanı başımızda bulunan bazı yöreler, mobilyadaki sektörel gelişimi çok iyi takip etmeyi başardı.

Güçbirliği kurarak, büyük yatırımlar yaptı.

Ve maalesef Eskişehir Mobilyası önce markasını, ardından ise liderliğini kaptırdı.

Bu sektörde küçük atölyeler dışında büyük üretimler yapan ancak birkaç firma kaldı.

++++

Eskişehir Sanayi Odası, sektörleri topluyor.

Periyotlar halinde yapılan bu buluşmalarda sektörün üreticileri buluşturuluyor.

Sektörler hangi noktada, neler yapılabilir ve geleceğe dair hangi adımlar atılabilir hepsi mercek altına alınıyor.

Kuşsuz bu toplantılar uzun vadede önemli meyveler verecektir.

+++

İşte o sektörlerin birisi olan mobilya sektörü buluştu bu kez.

Eskişehir sanayisinin geçmişteki çimentolarından olan sektörün sıkıntıları yatırıldı masaya.

Galiba uzunca bir süredir Eskişehir mobilya üreticilerinin ilk kez bir araya geldiği bir platform ortaya çıktı.

Bu bile başlı başına önemli bir adım olarak karşımızda duruyor.

+++

Toplantıda mobilyanın dünya pazarındaki yeri konuşulurken, ne denli bir büyük bir pazarın kaçırıldığını da anlıyoruz.
Yani bu sektörde geçmişte yapılan hataların, bugün karşımıza ne kadar büyük bir kayıp olarak çıktığını görüyoruz.

Ancak!

Elbette hiçbir şey için geç kalınmış değil!

Sanayi Odası da zaten bu mantıkla yola çıkarak buluşturuyor sektörleri.

Mobilya sektörü ise, en çok desteğe ihtiyaç duyulan kesimlerin başında geliyor.

++++

Sanayi Odası Kesikbaş ise, toplantıda çok anlamlı bir konuşma yapıyor.

Daha ilk cümlesi ile aslında hastalığa teşhisi koyuyor;

“Birlikte iş yapabilme kabiliyetimizi arttırmak ve şehrimizdeki mobilya sektörünü nasıl Türkiye ve dünya ile rekabet edebilir hale getirebiliriz bunu belirlemek zorundayız” diyor.

Yani bundan sonra bu meselenin nasıl tedavi edilmesi gerektiğine dair yolu da gösteriyor.

+++

Bundan sonrası elbette artık vizyonel bakış açısı ile ilgili.

Kesikbaş’ın bu konudaki yeteneğini elbette hepimiz kabul ediyoruz.

Zaten sonrasında söyledikleri ile de bu yolda nasıl yürünmesi gerektiğini de anlatıyor.

Kesikbaş şunları söylüyor;

“Mobilya ve orman ürünleri gelişime çok açık!

Burada bulunan firmalarımızı kurduğumuz Mobilya Kümesinde görmek istiyoruz.

çünkü Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi yani URGE projeleriyle  ile ihracatımızı artırabiliriz.

örneğin ürünlerimizi taşımak için kullandığımız ahşap palet büyüyen bir alan.

Sadece Eskişehir’de yıllık kabaca 4 buçuk milyon palete ihtiyacımız var.

Bu alan da iyi değerlendirilebilir”

+++

Kesikbaş, açık ve net biçimde mobilya sektörünü yeniden nasıl ayağa kalkacağı açık bir dille ifade etmiş.

Bir palet üretiminden bile şehrin yaşayacağı kazancı dillendirmiş.

Ardından en önemli gereksinimi ortaya koymuş;

Yani “Birlikte iş yapabilme kültürü”

Ardından o dev pazara girecek teknolojileri yakalama şartı.

Bu işi temel gereklilik yerine getirildiğinde Eskişehir’in bu işten ne kadar da kazançlı çıkacağını da ne biçimde gözler önüne sermiş…

+++

Kısacası;

Eskişehir’in kanayan yarası olan mobilya sektörü için geç kalınmadığını söylüyor Başkan Kesikbaş.

Bunun içinde başında bulunduğu kurumun öncülük etmesini sağlıyor.

Kuşkusuz bu öncülük gelecekte Kesikbaş’ın sözünü ettiği yeniden ayağa kalkışın ilk adımı da olacaktır.

Bu vesile ile Kesikbaş’ın “Eskişehir Mobilyası” için attığı bu adımın ve ortaya koyduğu vizyonun sektör için bir başucu vazifesi görmesini diliyoruz.

Umut ediyoruz ki, Eskişehir olarak bu sektörden hak ettiğimiz payı alalım.

Ve tekrar eski günlerdeki gibi bu sektöründe yeniden marka şehir haline gelelim…