“…Allah korusun, Elazığ’daki gibi bir deprem olursa ne yapacağız?

Sonrasında ne yapacağız?

Belediye başkanlarımız bir taraftan;

Hükümet temsilcileri bir taraftan;

Bürokratlarda bir taraftan, ayrı ayrı basın toplantısı mı düzenleyeğiz?

Bu basın toplantıları aracılığı ile birbirimizi mi suçlayacağız?

Ve bunun adına da siyaset mi diyeceğiz?

Siyasi ve bürokratik anlamdaki şehir akilleri bir araya gelebilmeli.

Şehri direk ilgilendiren tüm sorunların altına ortak imza atabilmeli.

Atamadıkları takdirde makamlarda bulunan kişilerin kente dair sorumluluklarını yerine getirmediklerine inanırım…

Bunun partisi falan da yok, hangi parti olduğu hiç önemli değil…”

+++

Bu sözler Ak Parti Büyükşehir Grup Başkan Vekili Murat özcan’a ait.

Gündemde yine dönüşüm meselesi olunca, bu sözlerini köşemize alalım istedik.

Şu bir gerçek ki;

Murat özcan, söylediklerinin tamamında haklı!

çünkü artık herşeyi siyasete bağladık gidiyoruz.

Siyaset neredeyse yaşantımızın her noktasına girer oldu.

Durum böyle olunca da, kafamızı kaldırıp şehirdeki hayatı göremez hale gelmeye başladık.

Şehrin çok önemli meselelerinde bile ayrı gayrı havalara girdik…

+++

!Oysa insani yaşam için gerekli şartların siyaseti olmaz!”

Hele hele kent siyaseti yapıyorsanız, halkın yaşamsal unsurlarını siyaset malzemesi yapamazsınız…

Su, barınma, beslenme, sosyal yaşam gibi insani yaşamın olmazsa olmazları karşısında kimseninm siyaset yapma hakkı asla yoktur!

++++

Evet, bu şehrin bir araya gelememe hastalığı vardır.

Evet, bu şehirde siyaset yapan pek çok kişinin birbirini çekememe duyguları fazladır.

Evet, bu şehirde pek çok kişinin “Benim ilgilendirmez, o yapsın” deme rahatlığı vardır.

Evet, bu şehirde çoğu kişi, “En iyisini ben yaparım” mantığını taşır.

Ve maalesef bu şehirde yaşayan neredeyse herkes, her şeyi herkesten daha iyi bilir!

+++

Durum böyle olunca da, zorunlu gereksinimleri bile ıskalarız.

Bir araya gelip, zaruri ihtiyaçlarımız için bile ortak karar verebilme yeteneğine sahip olamayız.

Ve maalesef bu yüzden dönüşümden tutunda, gelecekteki su kaygılarına kadar hiçbir konuda ortak hareket edemeyip;

Hepsini bir sorun olarak ortada bırakırız.

Ve maalesef ki, ortada duran bu sorunlar yumağının her geçen gün büyümesinin de önünü açarız…

+++

Kısacası;

Eskişenhir’de parti, siyaset falan ayrımını bir kenara koyamayıp bir araya gelemedikten sonra;

Bu şehirde tüm çözüm bekleyen sorunlarımız elimizde kalmaya devam eder.

Daha kendi sorununu çözmekten aciz bir şehrin, farklı kanallardan sorunların çözümünü beklemesi de bu yüzden abesle iştigal bir hal almaya başlar.

Ve bu nedenle Murat özcan’ın bu tespitleri, bu şehrin önünde acı bir gerçek olarak durmaya devam eder.

Ta ki birisi çıkıp, “Bu adam doğru söylüyor” diyene kadar!!!